Gezi tutukluları Can Atalay ve Tayfun Kahraman'dan açıklama: Mahkeme kararı kisvesi altında bir tarih tezi yazılmak isteniyor

Atalay ve Kahraman, ortak mesajlarında, "Gezi Direnişi aşağıdan kardeşleşme inadıdır. Memleketimizde eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasinin sönmeyecek umududur" ifadelerini yer verdi

Fotoğraf: Twitter

Gezi Parkı davası kapsamında hakklarında 18 yıl hapis cezası verilerek tutuklanan Avukat Can Atalay ve şehir planlamacısı Tayfun Kahraman Silivri Cezaevi'nden açıklamalarda bulundu.

DW Türkçe'den Burcu Karakaş'ın sorularını yanıtlayan iki isim ortak açıklamalarında "Gezi Direnişi aşağıdan kardeşleşme inadıdır. Memleketimizde eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasinin sönmeyecek umududur" ifadelerini kullandı.

"Gezi Direnişi karşısında AKP eliti ve Fethullahçı ittifakın ne kadar biçare kaldıklarını görürsünüz"

Avukat Can Atalay Gezi Parkı eylemleri sonrası başlatılan yargılamaların "demokratik itiraz yolunu engelleme çabasından" kaynaklandığını belirtti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Atalay, "Gezi davasında Gezi Direnişi karşısında AKP eliti ve Fethullahçı ittifakın ne kadar biçare kaldıklarını görürsünüz. ‘Ağaca sarılan genç' o kadar başa çıkılamaz bir imge olmuş, öyle bir toplumsal sahiplenme gerçekleşmiş ki bu suç koalisyonu Gezi Direnişi’ni bir 'yabancı komplosu' olarak nitelemeyi denemeye karar vermiş. Bir mimar, bir şehir plancısı ve bir avukatı ‘yabancı komplosu’ ile ilişkilendirip sıradan yurttaşın anayasal haklarına sahip çıkmasını ve her türden demokratik itirazını şeytanlaştırmaya çalıştılar" dedi.

921321-495761912.jpg
Mücella Yapıcı ve Can Atalay Fotoğraf: Sosyal medya

 

Sosyal Haklar Derneği gönüllüsü Can Atalay, "mahkeme kararı kisvesi altında bir tarih tezi” yazılmak istendiğini savunarak, Gezi Parkı eylemlerinin karalanmak istendiğini vurguladı. Atalay "Başarısız oldular. Gezi vesilesi ile bir kez daha korku duvarı aşılmıştır" ifadesini kullandı.

"Gezi Direnişi biricik bir hak mücadelesidir"

Mimar Sinan Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi Dr. Tayfun Kahraman, Gezi Parkı eylemlerinin bir kent hareketi olarak dünyada örneği olmayan büyüklükte bir yurttaş itirazı olduğunu dile getirdi.

Kahraman şunları kaydetti:

Aslında bir kent hareketi ve mücadelesi olan Gezi Direnişi bizlerin gördüğü şiddet sonrasında her yurttaşın itirazını alarak geldiği demokrasi, eşitlik ve özgürlük taleplerinin yükseldiği bir alan da oldu. Bu nedenle Gezi Direnişi’nin kent hareketlerine etkisi büyük olsa da başkaca bir hareketin bu boyuta varmasını beklemek gerçekçi değildir .

162281-1786366459.jpg
Tayfun Kahraman Fotoğraf: Twitter​​​​​​​

 

İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Kahraman’a göre, Gezi Parkı eylemleri Türkiye'nin tüm şehirlerinde vatandaşların kentte itiraz edilen projelere karşı hassasiyetini artırdı. Kahraman "Yurttaşlar nerede bir itiraz olsa oraya daha fazla kulak kabartmaya başlamış, kendi yaşam alanlarında meydana gelenlere karşı ses yükseltmenin önemini görmüştür" dedi.

Tayfun Kahraman, Gezi sürecinin kent hareketlerine ve kentlerde yapılmak istenenlere itirazını yükseltenlere desteği büyüttüğünü dile getirerek, "Ama unutmamak gerekir ki, Gezi Direnişi biricik bir hak mücadelesidir" dedi.


 

 

DW Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU