Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının ardından yapılan olağanüstü toplantıda milletvekillerine konuşan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, dikkat çekici bir açıklama yaptı.
Askeri harcamalar için 2022 bütçesine bir kereye mahsus olmak üzere 100 milyar euroluk ek fon ayrılmasının öngörüldüğünü söyleyen Scholz, "Şu andan itibaren her yıl gayri safi yurtiçi hasılamızın yüzde 2'sinden fazlasını savunmamıza yatıracağız" dedi.
Rusya'nın yıllık savunma harcamasının 61 milyar dolar, Türkiye'nin 17,7 milyar dolar olduğu düşünülürse Almanya'nın ayırmayı düşündüğü 100 milyar euroluk ek fonun büyüklüğü daha net anlaşılır.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Almanya uzun yıllardır savunma harcamalarına bütçesinden yüzde 1,3 gibi pay ayırıyordu.
Gayri safi milli hasılasının büyüklüğünden dolayı bu oranla bile dünya genelinde bütçeye en çok para ayıran ülkeler sıralamasında ABD, Çin, Rusya, Fransa ve İngiltere'nin ardından altıncı sıradaydı.
ABD'den ve NATO'dan savunma harcamalarını yüzde 2'ye çıkarması yönünde gelen taleplere karşın Almanya'nın 2021 yılındaki savunma bütçesi 1,53'e ulaşmıştı. Ancak alınan son karar ile artık bu oran yüzde 2'nin üzerine çıkacak.
Almanya'nın 2021 gayri safi milli hasılasının 1 trilyon 678,6 milyar euro olduğu hesaba katılırsa bunun yüzde 2'sini bile artık savunmaya ayırması 5-6 yıl sonra ülkenin askeri anlamda daha da güçlenmesi sonucunu doğuracak.
Alman ordusu, bir zamanların savaş makinesiydi
Köklü ve başarılı bir askeri geleneğe sahip olan Almanya, II. Dünya Savaşı'nın sonlarına kadar dünyanın en önemli askeri güçlerinden biriydi.
Alman ordusu, 18'inci yüzyılın ortalarından başlayarak yenildikleri I. ve II. Dünya savaşları da dahil olmak üzere askerlik tarihine geçen birçok zafere, ilke imza attı, başarılı generaller yetiştirdiler.
Alman askeri ekolü, NATO'ya girene kadar Türk ordusuna da esin kaynağı oldu.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra savunmada sırtını NATO ve ABD'ye dayandırdı, harcamalarını sınırlandırdı
Savaşın kaybedilmesi ile bir diğer mağlup ülke Japonya gibi Almanya'nın silahlanmasına da kısıtlama getirildi.
Bu ülkelerin dış savunması için gereken caydırıcılık büyük ölçüde ülkelerinde üstlenen ABD güçlerince sağlandı.
Gelen yeni yönetimlerde dünyayı ürkütmemek için savunma harcamalarını düşük tutarak daha çok ekonomiye ağırlık verdiler, silahlı güçlerinden bahsederken "savunma ordusu" ibaresi kullandılar.
Buna karşın sanayi birikimlerinden dolayı özellikle tank ve top üretiminde hayli başarılı olan Almanya, silah ihracatçısı olma özelliğini sürdürdü.
Almanya yine askeri dev olma yolunda mı?
Ancak geçen süreçlerde Japonya'nın yeni silahlar temin etme kararının ardından Almanya'nın ciddi bir bütçeyi savunmaya ayırma kararı "Bir zamanların askeri devi Almanya sahalara geri mi dönüyor" sorularına neden oldu.
"Rusya'nın Ukrayna'yı işgali Almanya'nın aklını başına getirdi"
Bu soruları Almanya'yı ve Alman ordusunu iyi bilen isimlere sorduk.
Alman ordusunda uzun yıllar danışman sıfatıyla görev yapan Afganistan kökenli yazar Esedullah Oğuz, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimin Almanya'nın aklını başını getirdiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
Doğu blokunun dağılması ve bu ülkelerin çoğunun AB'ye katılması Almanya'yı iyice rahatlatmıştı. Ordusunu ihmal etmiş hatta indirime gitmişti. Almanya çok iyi silahlar üretiyor ama bunları çoğunlukla dışarı satıyor. Örneğin dünyanın en iyi tanklarından sayılan ve 2 bin 225 tane üretilen Leopard tanklarından sadece 225 tanesi Alman ordusunda. Ancak Ukrayna savaşı Almanya'nın gözlerinin açılmasını pasifizmin sonunu getirdi. Çünkü savaş hemen dibinde hissetmeye başladı.
"ABD'de Almanya'nın savunma bütçesini artırmasını istiyordu"
Oğuz, bunun yanında Avrupa'nın savunmasına daha az kaynak ayırmak isteyen ABD'nin uzun zamandan beri Almanya'ya savunma bütçesini artırarak, yüzde 2'ye yükseltmesi için baskı yaptığını hatırlatarak, Ukrayna saldırısının da buna vesile olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
Almanya'da şu tartışılmaya başlandı. Yıllardır Amerikan ve NATO şemsiyesine sığındık. Artık kimseye güvenemeyiz. Kendi başımızın çaresine bakmak zorundayız düşüncesi olgunlaşmayı ve tartışılmaya başlandı burada
"Alman subaylar, ordularının eski savaş gücünü özlemle anıyor"
Almanya'nın son yıllarda uluslararası operasyonlara katılmaya başladığını dikkat çeken Oğuz, Afganistan'da bulunduğu sırada Alman subaylarla yaptığı sohbetlerde Alman ordusunun II. Dünya Savaşı döneminde savaş gücünden saygı ve özlemle bahsettiklerine tanık olduğunu belirtti
Oğuz, "Çevrelerinde gördükleri ABD, İngiliz, Türk birlikleri gibi savaş gücü yüksek olan ordulara imrenerek bakıyorlar, geçmişte kendi ordularının da böyle olduğunu ve ancak ihmal edildiğini düşünüyorlar. Sonuçta Alman ordusu da savaş kabiliyeti olan bir güç" dedi.
Oğuz, buna karşın Almanya'nın artan savunma gücünün geçmişte kötü anıları olan komşularını tedirgin etmemesi için Almanya'nın dengeli davranacağını da söyledi.
"Almanya, askeri alanda ciddi yatırım yapmayı düşünüyor"
Bir dönem Almanya Parlamentosu'nda Yeşiller Partisi milletvekili olarak görev yapan ve 2000 ile 2010 yılları arasında Alman Ordusu İç Komite Konseyi'nde danışman görev yapan Avukat Mehmet Kılıç, "Almanya yine bir askeri dev olma yolunda mı" sorusuna cevaben "Bu söylenebilir" diye cevap verdi.
"Trump, Almanya'nın savunma bütçesini arttırmasını talep ediyordu" diyen Kılıç, "Almanya bunun dışında kalmaya çalıştı. Artık bu Rusya savaşında vesile edinerek Almanya ciddi bir yatırım düşünüyor askeri alanda" ifadelerini kullandı.
"Almanya'nın satacağı silah miktarı da artacak"
Yapılacak yatırımlarla birlikte Almanya'nın satacağı silah miktarında bir artış olacağını, ciddi bir savunma sanayisinin de olmasından dolayı bunun birkaç yıl içerisinde Alman ordusunda bir fark yaratacağına dikkati çeken Kılıç, "Almanya'da herkes canla başla orduya gitmek için uğraşmıyor. Çünkü gençler için farklı olanlarla var. Orduyu çekici kılmak için de çalışmalar yapacaklardır. Ordunun sadece silah ve teknoloji anlamında güçlendirilmesi değil aynı zamanda personel olarak da güçlendirilmesi yoluna gidilecektir" diye konuştu.
"Romanya ve Polonya'nın Rusya'yı durduramayacağı düşünüldüğünden Almanya güçlendirilecek"
Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin de "Almanya'nın yeniden bir askeri dev olma yolunda ilerler mi" sorusuna "Olabilir" diyerek bu kararı almasında ABD'nin savunma bütçesini artırması için yaptığı baskının da etkili olduğunu hatırlattı.
Diğer ülkelerin Almanya'nın savunmasını karşılayamayacağına işaret eden Pekin, "Rusya son haliylen büyük bir tehdit AB açısından. Polonya ve Romanya'nın tek başına Rusya'yı durduramayacağını düşünüyorlar. Bu nedenle Almanya'nın askeri açıdan güçlenmesi gerektiği düşünülüyor çünkü aradaki Polonya'nın Rusya'yı durdurmaya gücü yetmez" iddiasında bulundu.
"Almanya'nın askeri güçlenmesi komşularını tedirgin edebilir"
Pekin buna karşın ekonomik olarak güçlü olan Almanya'nın yeniden askeri olarak güçlenmesinin geçmişte sorun yaşadığı komşularını da tedirgin edebileceğini iddia etti.
"ABD ve NATO'nun kendisini koruyamayacağını gördü"
Almanya merkezli Türkiye Araştırmalar Kurumu'nun eski başkanı ve Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen de Almanya'nın NATO'nun ve ABD'nin kendisini koruyamayacağını gördüğünü öne sürerek, ordusunu güçlendirmeye ve Fransa'yla ortak ordu kurmaya çalıştığını belirtti.
"Almanya artık kendi sınırlarını çiziyor"
100 milyar euroluk bir harcamanın Almanya'nın ciddi bir askeri güce dönüşmesi anlamına da geleceğini kaydeden Şen, "Komşu ülkeler bundan tedirgin olur mu?" sorusuna da "Yavaş yavaş Polonya ve diğer ülkeler Almanya'nın güçlenmesini korkuyla izliyorlardır ama Almanya artık kendi sınırlarını çiziyor" iddiasında bulundu.
© The Independentturkish
