Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, iki devletli çözümün engellenmesi devam ederse Filistin’in ‘İşgalci devletle ilişkilerin mahiyeti dahil olmak üzere tüm seçenekleri yeniden gözden geçireceğini’ belirtti. 

Filistin Merkez Konseyi'nin Ramallah’taki 31. dönem toplantısında konuşan Abbas: ‘’Mevcut durum hakkında artık sessiz kalmamız mümkün değildir, vatanımızdaki varlığımızı koruyabilmemiz için hayati kararlar almamızın zamanı gelmiştir. Özgür Filistin ve Kudüs mücevheri için bu kararları almalıyız. Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet için mücadelemizi sürdürüyoruz. İşgalcilerin sonsuza kadar topraklarımızda kalmasını asla kabul edemeyiz’’ ifadelerini kullandı. 

Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Merkez Konseyinin toplantısında, işgalin sonlandırılması için yeni yöntemler benimsenmesi çağrısında bulunan Abbas, temel yöntem olarak sivil halk direnişinin genişletilerek sürdürülmesi ve yasadışı yerleşimcilerin ‘terör saldırılarına’ karşı etkin bir direniş verilmesini istedi.

Filistin-İsrail ihtilafına adil bir çözüm bulmayı amaçlayan uluslararası çabalara tam olarak yanıt verdiklerini ve tüm yükümlülükleri yerine getirdiklerini hatırlatan Abbas: şöyle devam etti:

 ‘Biz üzerimize düşeni yaptık, artık tüm seçenekleri değerlendireceğiz. Barış sürecini engellediğimizi iddia ederek bizi suçlayanlara soruyoruz; nerede nasıl hatalar yaptık? Hangi anlaşmaları bozduk? Anlaşmalara tek taraflı olarak bağlı kalmamız mümkün olabilir mi? Tabi ki de hayır. Biz imzaladığımız tüm anlaşmaları uyguladık ve uluslararası meşruiyete bağlı kaldık. Kaynağı neresi olursa olsun şiddeti ve terörü reddettiğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.’

Barış konferansı düzenlenmesini talep ediyoruz

Filistin halkının ‘tek meşru temsilcisi’ olarak nitelediği Filistin Kurtuluş Örgütü'nü korumaya devam edeceklerini vurgulayan Abbas: ‘’Oslo Mutabakatı bir geçiş süreciydi ve bizim tarafımızdan tavizler içermiyordu. Bilakis bu mutabakat sayesinde Filistin Kurtuluş Örgütü vatanına dönebildi ve Filistin otoritesinin kurumlarını tesis edebildi’’ dedi. 

Abbas, adil ve kapsamlı bir barış için uluslararası toplumla birlikte çalışmaları sürdüreceklerini belirterek, ‘’Halkımızın ve topraklarımızın korunmasını sağlayacak uluslararası bir koruma mekanizması geliştirilmesi için geniş katılımlı bir barış konferansı düzenlenmesini talep ediyoruz. Bu konferansın ‘uluslararası dörtlü komisyonun’ himayesinde ve Arap Barış Girişimi uyarınca yapılmasını planlıyoruz’’ diye konuştu.

Filistin Devlet Başkanı, iki devletli çözümün altının oyulmaya devam etmesi halinde tek devletli seçeneğin düşünülebileceğini ima ederek, şunları söyledi:

Düşünülebilecek önerilerden biri de herkesin eşit haklara sahip olduğu tek devletli çözümdür. Biz ilkesel olarak, halkımızın başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlete sahip olmasını istiyoruz. 1947 tarihli kararda Filistin devletine tarihi Filistin topraklarının yüzde 44'ü verilmişti. Bu bağlamda iç bölünmenin sonlandırılmasını talep ediyor ve seçimler için çalışma sözü veriyoruz. Filistin Merkezi Komitesinin şu an alacağı kararlardan ziyade bu kararları uygulayıp uygulayamayacağı önemlidir.

Filistin Ulusal Konseyi Başkanı Selim ez-Zanun ise şu açıklamalarda bulundu:

Filistin yönetimi mevcut statükonun sürdürülmesini ve ulusal haklarımızın elimizden alınmasını asla kabul etmeyecektir. İşgal devletinin suçlarına ve yerleşimcilerin saldırılarına karşı sivil direnişi genişletmeliyiz. Filistin’in uluslararası pozisyonunu güçlendirmeli ve Birleşmiş Milletlerde tam üye olarak yerini alması için girişimlerimizi sürdürmeliyiz.

Kadın katılımcıların oranı yüzde 25

FKÖ’ye bağlı Filistin Merkez Konseyi’nin oturumu, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Ulusal İnisiyatifi ve bazı bağımsız üyeler tarafından boykot edildi. Bahsi geçen taraflar FKÖ’nün ‘tek adam’ yönetimiyle idare edildiğini ve bünyesindeki istişare kurulunun işlevsiz olduğunu savunuyor. 

Filistin Merkez Konseyi’nin toplantısında kadın katılımcıların sayısının artması dikkati çekti. 

Tarihinde ilk defa merkez konseyinde kadın katılımcıların oranı yüzde 25’lik bir seviyede gerçekleşti. Daha önce en fazla 7 konsey üyesinin katıldığı toplantıya, Batı Şeria, Gazze ve Kudüs’ten 41 kadın üye katıldı. Filistin Kadınlar Birliği Genel Sekreteri Muna el-Halili, ‘’FKÖ tarihindeki en geniş katılım gerçekleşti, şüphesiz bu doğru yönde atılmış bir adımdır’’ açıklamasında bulundu. 

Şarkul Avsat