Bilirkişi, 'şırınga çikolata'dan hayatını kaybeden Mert'i "asli kusurlu" buldu

Bilirkişi raporunda "Maktulün kendi tedbirsiz ve dikkatsiz davranması sonucu ölümüne neden olduğu ve bu nedenle asli kusurlu olduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir" ifadeleri yer aldı

Foto: İHA

Boğazına şırınga şeklindeki çikolata kutusunun kapağının kaçması sonucu yaşamını yitiren ilkokul 1. sınıf öğrencisi Mert Yağız Köksal, Adli Tıp Uzmanlığı'ndan alınan bilirkişi raporuna göre 'asli kusurlu' kabul edildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameyle Köksal'ın 10 Aralık 2019'daki ölümüne ilişkin şırınga şeklindeki çikolata kutusunun satıldığı kantin işletmecisi Neşe Yavuz ile ürünü dağıtan firmanın yöneticisi Yunus Taycı hakkında 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 6'şar yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

İddianamede, otopsi sonucu Mert'in ölümünün 'solunum yollarının yabancı cisimle tıkanmasına bağlı mekanik asfiksi sonucu meydana geldiği' ifade edildi.

Adli Tıp Uzmanlığı'ndan alınan bilirkişi raporunun Mert'i 'asli kusurlu' kabul ettiği belirtilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

Dosyada mevcut 15 Ekim 2020 tarihli Adli Tıp Uzmanlığından alınan bilirkişi raporuna göre maktulün plastik enjektörün ucundaki tıpayı eliyle çıkarmadan ağzına alarak dişiyle çıkarmaya çalışırken tıpanın boğazına kaçması ve boğularak ölmesine neden olduğu, maktulün böylece kendi tedbirsiz ve dikkatsiz davranması sonucu ölümüne neden olduğu ve bu nedenle asli kusurlu olduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir.

Haklarında dava açılan Yavuz ve Taycı'nın yaşanan olayda 'tali kusurlu' olduğu kaydedilen iddianamede, okul müdürü, nöbetçi öğretmen, hizmetli ve Mert'in götürüldüğü sağlık merkezindeki doktor hakkında soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Avukat Çağlayan: Konunun tüm çocuklar adına takipçisi olacağız

Köksal ailesinin avukatı Özge Şimşek Çağlayan, yaptığı açıklamada, hukuka aykırı şekilde çocuğun asli kusurlu sayıldığı rapora dayanılarak iddianame hazırlandığını ifade etti.

Mert Yağız Köksal'ın asli kusurlu sayılmasının kamu vicdanını yaralayacağını vurgulayan Çağlayan, şunları söyledi:

Bu durumun kamu vicdanını derinden yaralayacağı tartışma götürmezdir. Bir çocuktan yetişkin düzeyde birinin göstermesi gereken özen ve dikkati beklemenin mümkün olmadığı nasıl gözardı edilmiş akıl alır gibi değil. Gerekli itirazları yapacağımızı ve konunun tüm çocuklar adına takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz.

Yanlış tedavi iddiası

Mert’e yanlış tedavi uygulandığı iddia edilmişti.

Yürütülen soruşturma kapsamında ifadesi alınan Şefkat Aile Sağlığı Merkezi Aile Hekimi Nazmi A, ‘10 Aralık 2019 saat 08.50 sularında bir erkek çocuğunun acil olarak getirildiğini öğrenince hemen acil odasına geçtiğini, sedyede yatan çocuğun bilincinin kapalı olduğunu fakat zor da olsa nefes aldığını’ söylemişti.

Kendisine çocuğun epilepsi nöbeti geçirdiğinin söylendiğini belirten Nazmi A şöyle konuşmuştu:

Çocuğa burundan oksijen verdik. Dilinin geri kaçmaması için gerekli müdahaleyi yaparak daha rahat nefes almasını sağladık. Bu sırada 112'yi arayarak ambulans talebinde bulunduk. Ambulans gelince hastayı ambulansa yine zor nefes alır şekilde ve bilinci kapalı vaziyette teslim ettik. Ambulansa teslim ettikten sonra çocuğun kapak yutmuş olabileceğini öğrendim. Kesinlikle ben müdahale ederken kapak yutma konusu söz konusu değildi.

 

Mert Yağız Köksal'ı hastaneye götüren ambulansta görevli Acil Tıp Teknisyeni Esma B, 112 Çağrı Merkezi'nden "epilepsi nöbeti geçiren şahıs" şeklinde anons gelmesi üzerine aile sağlık merkezine gittiklerini belirterek, şunları söylemişti:

Acil odasında sedye üzerinde bilinci kapalı şekilde Mert Yağız Köksal'ın yattığını gördüm. Görevli doktor çocuğa müdahale ediyordu. Çocuğu hastaneye yetiştirmek için ambulansa solunum arresti şeklinde aldık. Ambulansa aldığımızda çocuğun solunumu yoktu ve bilinci kapalıydı. Çocuğa entübasyon işlemi yapmaya başladık. İlk müdahalesini tamamladıktan sonra Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürmek için harekete geçtik. Çocuğu hastaneye götürürken yolda kalbi durdu. Ayrıca çocuğu ambulansa aldığımız esnada bir şahıs, elinde bulunan kırmızı renkli şırınga şeklindeki çikolata aparatını uzatarak 'Bunun kapağını yutmuş.' dedi. Entübe ederken boğazını kontrol ettiğimizde herhangi bir yabancı cisim görmedik.

 

Independent Türkçe, İHA

DAHA FAZLA HABER OKU