Çin, geçen aralık ayında Vuhan kentinde çıkan salgının ardından yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede vaka sayılarını geriletmeyi başardı.
Salgının merkez üssü olan Çin’in koronavirüs ölüm ve vaka sayılarını düşürmek için kendi mücadele modelini geliştirmesi tüm dünyanın dikkatini çekti.
Çin ilk aldığı tedbirlerin başında yaklaşık 11 milyonluk bir şehir olan Vuhan’ı 23 Ocak tarihi itibarıyla dış dünyadan izole etmek oldu.
İnsanların geçim kaynakları ve özgürlükleri pahasına alınan bu tedbirlerden sonra kısa bir süre önce Hubei eyaletinin bazı şehirlerinde seyahat kısıtlamaları esnetilmeye başlandı.
Çin’in Ankara Büyükelçisi Deng Li’nin ülkesinin salgın ile mücadelesine ilişkin Hürriyet’e verdiği bilgilere göre, ülkenin anakarasında Hubei eyaletinin dışındaki eyaletler, yeni teşhis ve şüpheli vaka sayısını sıfıra indirdi.
Ülke genelinde salgınla mücadelenin gidişatı iyi seyrederken üretim ve yaşam şartları hızla normale dönüyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Salgınla mücadelede Türkiye-Çin ortaklığı devam ediyor”
Kovid-19 salgını karşı ilgili ülkelerin el ele vererek işbirliği yapmasının önemine vurgu yapan Deng, “Türk tarafı Çin’e salgınla mücadelesi için iki parti tıbbi malzeme gönderdi. Çin tarafı ise insani ve dostça bir tutumla Türkiye’nin Vuhan’dan vatandaşlarını tahliye operasyonunu etkili ve yapıcı bir şekilde koordine etti” dedi.
Türkiye’nin talebi üzerine test kiti, ilaç, tecrübe paylaşımı gibi konularda işbirliğini sürdüğünü belirten Deng, “Türk medyasının haberlerine göre Çin’den ithal edilen hızlı test kitleri ve ilaçlar halihazırda kullanılmaya başlandı. Çin’in Türkiye nezdindeki kuruluşları ve şahısları derhal harekete geçerek maske, ameliyat tulumları gibi çeşitli tıbbi malzeme bağışları gerçekleştirdi” diye konuştu.
Tedaviye ilişkin Türkiye ve Çin işbirliğine de değinen Deng, 26 Mart tarihinde iki tarafın katılımıyla tedavi planı konulu bir video-konferansı gerçekleştirildiğini ve Çinli bilim insanları bu konuda tüm tecrübelerini paylaştığını ifade etti.
“Evde kalmak en büyük önlem”
Salgınla mücadele konusunda Türk yetkililere ve vatandaşlarına tavsiyelerde bulunan Deng şunları kaydetti:
Çin tarafı salgınla mücadelede ‘dört erken’ ilkesini izliyor: erken tanı, erken raporlama, erken izolasyon ve erken tedavi. Böylelikle bir an önce virüsün yayılma kanalını kesebilir, sağlık kaynaklarını gerçekten ihtiyaç duyanlara ayırabiliriz. Bulaşma hızı son derece yüksek olan yeni bir virüs karşısında sadece sağlık personelinin çabaları yetmiyor, mutlaka tüm toplumun buna karşı harekete geçmesi lazım. Evde kalmak da salgınla mücadele için olmazsa olmaz bir katkı sağlayabilir.
"İlaç olumlu etki gösteriyor"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı, Çin’den ithal edilen ilaca ilişkin bilgi veren Deng, “Türk medyasının haberlerine göre Çin’den ithal edilen Favipiravir isimli ilaçtır. 17 Mart’ta Çin Bilim ve Teknoloji Bakanlığı yetkilisi, Favipiravir’in Vuhan ve Shenzhen şehirlerinde klinik incelemeler aşamasının tamamladığını ve olumlu bir klinik etki gösterdiğini açıkladı” dedi.
Çinli uzmanların klinik testlerine göre ilacın olumsuz herhangi bir yan etki göstermediğini belirten Deng, hafif semptomlu hastaların durumlarının daha da kötüleşmesinin önüne geçtiğini ifade etti.
“En etkin tedbirler alınsa bile salgın haziranda bitebilir”
Çin’de salgının ne zaman tamamen kontrol altına alınacağına ilişkin bilgiler veren Deng şunları kaydetti:
Dünyada salgın bitmedikçe Çin’in zafer kazandığı söylenemez. Çin’de önde gelen sağlık uzmanları, ilgili ülkelerin etkin biçimde tedbirler almaları durumunda haziranda salgının bitmesinin beklenebileceğini belirtti. Çin ikinci bir dalgaya karşı son derece uyanık davranıyor. Bu aşamada üç konuda büyük çaba göstereceğiz. Birincisi, mevcut 3 bin 460 vaka, özellikle durumu ağır olan 1034 hastamızı tedavi etmek. İkincisi, sadece virüsün insandan insana bulaşma kanalını değil, virüsün kaynağı olan hayvandan insana bulaşma kanalını kesmek. Üçüncüsü, virüsün yurtdışından gelmesini engellemek.
Independent Türkçe, Hürriyet
