Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Yunanistan Libya'da bir aktör değil

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye'nin amacının, Libya'da kalıcı ateşkesin tesis edilmesi ve siyasi sürece hız verilmesi olduğunu söyledi. Çavuşoğlu Berlin Konferansı’na çağırılmayan Yunanistan için ise, “Yunanistan Libya'da bir aktör değil” dedi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu mesajlarını Davos'ta verdi / Fotoğraf: AA

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dünya Ekonomik Forumu dolayısıyla bulunduğu İsviçre'nin Davos kentinde NTV televizyonunda gündemi değerlendirdi.

Zirve kapsamında katılacağı programlar ve temaslar hakkında bilgi veren Çavuşoğlu, burada yapacağı ikili görüşmelerde ulusal ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunacağını dile getirdi. 

Bakan Çavuşoğlu, Almanya'da Libya konusuna ilişkin düzenlenen Berlin Konferansı hakkında yaptığı değerlendirmede, konferansın birçok lider ve tarafı bir araya getirmesi bakımından önemli olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin en başından beri Berlin sürecini desteklediğini anımsattı. 

Çavuşoğlu, "Amacımız, Libya'da kalıcı bir ateşkesi tesis etmek ve daha sonrasında da siyasi sürece hız vermek" ifadesini kullandı. 

Konferans kapsamında, Libya'ya ilişkin Türkiye'nin Rusya ile tesis ettiği ateşkesin devam etmesi konusunda ortak kararın çıktığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Bir an önce siyasi sürecin de hızlandırılması bakımından da toplantıda önemli kararlar çıktı ve tüm taraflardan destekler de geldi" değerlendirmesinde bulundu. 

Hafter silahlı çözüm istiyor

Çavuşoğlu,  Halife Hafter'in Moskova'da ateşkes anlaşmasını imzalamamasını ise şu sözlerle değerlendirdi:

Hafter'in Moskova'da ateşkes anlaşmasını imzalamaması ve yine Berlin'de de hemen bu ortak açıklamaya Serrac tarafının destek vermesine rağmen Hafter tarafından herhangi bir destek ya da açıklama gelmemesi herkesin kafasındaki soru işaretini devam ettirdi. Hafter siyasi sürece, yola inanıyor mu inanmıyor mu? Çözüm istiyor mu istemiyor mu? Siyasi çözüm mü istiyor yoksa askeri çözüm mü? Bugüne kadarki tüm tutumları askeri çözüm istediğine işaret ediyor. Bir an önce Hafter'in de bu çizgiye gelmesi lazım. Uluslararası toplumun bu çağrılarına somut ve olumlu cevap vermesi gerekiyor ki sahadaki sükunet devam etsin ve Libya'nın birliği korunsun.

Yunanistan Libya ile mutakabatımısı gündeme getirmek istiyor

Hafter'in, Berlin Konferansı öncesi Yunanistan'ı ziyaret ettiğini hatırlatan Çavuşoğlu şu ifadeleri kullandı:

Yunanistan Libya'da bir aktör değil. Komşumuz Yunanistan'ı yok saydığımız için söylemiyoruz. Yunanistan Berlin'e sadece bizim Libya ile imzaladığımız Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasıyla ilgili mutabakat zaptını gündeme getirmek için geliyor fakat Berlin'de gündem bu değil ki. Yunanistan dar bir pencereden olaya bakıyor.

Kampların kurulmasına çalışıyoruz

Bakan Çavuşoğlu, Suriye’deki gelişmeleri de değerlendirdi. Ateşkes ilan edilmiş olsa da İdlib'de rejimin saldırganlığının devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, siyasi sürecin ilerleyebilmesi için rejimin durdurulması gerektiğini söyledi. Çavuşoğlu, Suriye’de bugüne kadar yaklaşık bin 500 kişinin öldüğünü, 400 bini aşkın kişinin yerinden edildiğini ve çoğunun Türkiye sınırına yaklaştığını belirtti.

Çavuşoğlu, İdlib'den bir göç dalgası olması durumunda Türkiye'nin açık kapı politikasına devam edip etmeyeceğine ilişkin soruya ise şöyle yanıtladı:

Tercihimiz tabii, Suriyeli, yerinden edilmiş insanlara Suriye içerisinde, İdlib sınırları içinde bir şeyler yapabilmek. Tüm hazırlıklarımız da buna göre yapılıyor. İçeride özellikle bu kış şartlarında yağmurda sadece çadırdan değil de, briketlerden duvarlar örerek daha sağlıklı ve iyi bir şekilde insanların barınabileceği yapıların, kampların kurulması yönünde çalışma yapıyoruz.

Sondaj yerleri Rumlarla çakışıyor

Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'de iki alanda sondaj çalışmalarına devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, bunlardan ilkinin, Türkiye'nin kıta sahanlığı içindeki parseller olduğuna dikkati çekerek, "Bunlar Rum kesiminin ruhsat verdiği ya da parsellediği yerlerle de çakışıyor, 7. parsel dahil" dedi.

Çavuşoğlu, kendi kıta sahanlığı içindeki yerleri Türkiye'nin tartışmaya bile açmadığını söyleyerek, "Diğer taraftan, Rum Kesimi dahil, hiç kimse Kıbrıs etrafındaki hidrokarbon zenginliklerinde Kıbrıs Türk halkının da hakkının olduğunu inkar edemiyor. Bu bir gerçek" diye konuştu.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU