Mavi Pazartesi: Yılın ‘en iç karartıcı günü’ aslında bir PR işi mi?

Ocak ayının üçüncü pazartesi günü, insanların kendilerini en moralsiz hissettikleri gün olarak kabul ediliyor. Ancak bilimsellikten uzak bu tanımlama, daha çok pazarlama şirketlerinin işine yarıyor

“Mavi Pazartesi” (Blue Monday), her yıl ocak ayının üçüncü pazartesi için kullanılan bir tanımlama.

Yılın bu vakti, insanların genelde soğuk aldığı, parasız kaldığı, forma girmek, daha az alkol almak ve daha iyi bir insan olmak gibi yeni yıl hedeflerini koymada başarısız olduğu için suçluluk hissettiği bir günü anlatmak için kullanılıyor.

Peki, “Mavi Pazartesi”, denildiği gibi yılın en iç karartıcı günü mü, yoksa bir PR marifeti olarak yanlış bir yönlendirme için mi bu ifade kullanılıyor?

Bu kavramı 2004 yılında ilk kez psikolog Cliff Arnall ortaya attı. Seyahat firması Sky Travel, kış aylarındaki programlarını tanıtmak için Arnall’dan ocak ayında yaşanan bunalım halini bilimsel olarak tanımlayan bir yol bulmasını istedi.

Talep üzerine kolları sıvayan Arnall içinde, hava durumu, borçlar, aylık gelir, Noel sonrası geçirilen zaman, yeni yıl sözlerinin tutulmamasından bu yana geçen süre, motivasyonun düşme seviyeleri ve harekete geçme ihtiyacı gibi birçok faktörün yer aldığı bir formül üretti. Basın açıklamalarında Arnall’ın bulduğu kavramı kullanmaya başlayan firma, bu ifadeyi meşhur hale getirdi.

Bir süre sonra sözde bilimsel formülüyle ilgili itirafta bulunmak zorunda kalan Arnall ise insanları “Mavi Pazartesi kavramını reddetmeye” çağırdı. Arnall, 2013 yılında The Daily Telegraph gazetesine verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:

“İlk başlarda, yaz tatili rezervasyonu yaptırmak için en ideal günün hangisi olduğunu bulmam istendi. Bunun üzerine, stres yönetimi ya da mutluluk atölyelerine katılan binlerce insanın tatil motivasyonlarını dinlediğimde fark ettim ki ocak ayının üçüncü pazartesi günü en iç karartıcı gündü.”

Arnall ayrıca, icat ettiği “Mavi Pazartesi” kavramının, insanlara “Bak işte gördün mü?” dedirten türden kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüştüğünü de belirtti.

Arnall’ın itiraflarına rağmen söz konusu kavramı altın bir fırsat olarak gören halkla ilişkiler (PR) ve pazarlama firmaları, dünya üzerinde herkesin bu “iç karartıcı” günde çok mutsuz olduğunu vurgulamaktan ve bu kasvet üzerinden reklam yapmaktan vazgeçmedi.

“Mavi Pazartesi”, yalnızca bu yıl, suşiden aromaterapiye, moral yükseltici güzellik formüllerinden diyetlere kadar birçok alanda satış için bahane oldu. Firmalar yaptıkları reklamlarla, bu ürünleri alan tüketicilerin depresif özelliklerden de kurtulacağı mesajını verdi.

Diğer taraftan ruhsal sağlığıyla ilgili dayanaksız terimleri bu kadar rahat kullanmanın bazı gizli zararları olabiliyor.

Ortaya atılan kavramın “tamamen anlamsız” olduğunu belirten Psikolog Dr. Joan Harvey, formülde yer alan olumsuz hava faktörünün bizzat kendisinin can sıkıcı olduğunu söyledi. The Independent’a konuşan Harvey, “Eğer o gün hava güneşli ve parlaksa kendinizi neşeli hissedebilirsiniz” dedi.

Mevsime bağlı duygusal rahatsızlıklar nedeniyle insanların kış aylarında kendilerini daha keyifsiz hissettiklerini hatırlatan Harvey, depresyonu tek bir güne sabitlemenin “sansasyonel bir saçmalık” olduğunu dile getirdi.

Ruhsal sağlık konusunda yardım kuruluşu Mind’ın Enformasyon Başkanı Stephen Buckley de The Independent’a yaptığı açıklamada, Mavi Pazartesi odaklı kampanyaların, gerçekten sağlık durumu ciddi olan ya da hayati tehlikesi yüksek hastalıkları bulunan insanların yaşadıklarının önemini azalttığına dikkati çekti.

Buckley, “Her altı kişiden biri, hayatları boyunca depresyon yaşıyor. Bunun hayatımızın her aşamasını etkileyebilecek yıkıcı etkileri olabiliyor. Öyle ki bu nedenle insanlar uykusuz kalabiliyor, diğerlerinden kopabiliyor ve intiharı düşünür hale gelebiliyor” dedi.

Ocak ayının, insanların yeni yılda kendilerini bekleyen finansal baskılar ve alınmamış kararlar nedeniyle zor olabileceğini vurgulayan Buckley, bu nedenlerle yaşanan bunaltıcı ruh halinin, klinik depresyonla karıştırılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Konuyla ilgili The Independent’a konuşan Ruh Sağlığı Vakfı Direktörü Isabella Goldie ise şu ifadeleri kullandı:

“Mavi Pazartesi’den anladığımız, hepimizin ruhsal sağlığının olduğu ve bunu korumak için tüm yıl atmamız gereken adımlar bulunduğudur. Bu, fiziksel sağlığımız için olduğu kadar ruh sağlığımıza da özen göstermemiz gerektiğini gösteriyor.”

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/life-style/blue-monday

Independent Türkçe için çeviren: Elvide Demirkol

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU