ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in bölgede bir yumuşama ve rehine takası anlaşması sağlama görevi için Tel Aviv’e gelmesinden bir gün önce, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Tehditlere, korkutmalara ve gerilimi tırmandırmaya geri dönen ikili, İsrail’in hedefinin ‘tam bir zafer elde etmek’, Yahya Sinvar ve diğer Hamas liderlerini etkisiz hale getirmek ve savaşı Refah’a kadar genişletmek olduğunu vurguladı.

Netanyahu, Gazze Şeridi’nde hareketin liderleri etkisiz hale getirilmeden ‘savaşın sona ermesine’ müsaade etmeyeceğini söyleyerek, Gazze Şeridi’ndeki direniş örgütleri tarafından esir alınan İsraillilerin ‘ne pahasına olursa olsun’ serbest bırakılmasına karşı olduğunu vurguladı.

Netanyahu’nun açıklamaları, Likud Partisi’nin parlamento bloğunun dün öğleden sonra düzenlenen ve parti yetkilileri arasında sözlü tartışmalara sahne olan oturumu sırasında geldi. Netanyahu, “Hedefimiz Hamas’a karşı tam bir zafer elde etmektir. Hareketin liderlerini öldüreceğiz. Bu nedenle Gazze Şeridi’nin her bölgesinde çalışmaya devam etmeliyiz” dedi. Netanyahu, “Bundan önce savaşı bitirmek yasak. Vakit alacak; ancak yıllar değil aylar” değerlendirmesinde bulundu. Başbakan, “Rehinelere gelince 110 rehinenin serbest bırakılmasını sağladık. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor ama Hamas’ın kabul etmediğimiz talepleri var. Takas anahtarı önceki anlaşmaya benzer olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki esirlerin ‘ne pahasına olursa olsun’ serbest bırakılması yönündeki bir anlaşmaya karşı olduğunu vurguladı. Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Netanyahu, Kudüs’ün eteklerindeki Latrun’da İsrail askerleriyle yaptığı görüşmede, Gazze Şeridi’ne karşı ‘savaşta zafer’ olarak adlandırdığı konunun, İsrail’e yeni barış anlaşmaları garanti edeceğini söyledi. Netanyahu, “(Gazze’de) tam zafer, bizi bekleyen daha fazla tarihi barış anlaşmasını garanti edebilmemizin tek yoludur” dedi. Netanyahu, “Tam zafer, şer eksenine, yani İran, Hizbullah, Husiler ve tabiki Hamas’a ölümcül bir darbe indirecektir” diye konuştu. Netanyahu, “Tam zaferden başka bir alternatif yok ve bu olmadan yerinden edilenler (güney ve kuzey bölgelerindeki İsrailliler) geri dönmeyecek” şeklinde sözlerini sürdürdü.

İsrail ordusunun ‘Hamas kuvvetlerinin yarısından fazlasını yok etmeyi başardığını’ iddia eden Netanyahu, “24 taburdan 18’ini imha ettik (...) Güneyin ve kuzeyin güvenliğini yeniden sağlayacak kapsamlı bir zafere ulaşmadan savaşı durdurmayacağız” dedi.

Öte yandan Gallant, dün yaptığı açıklamada, Hamas Hareketi’nin Gazze Şeridi’ndeki lideri Yahya Sinvar’ın ‘bir saklanma yerinden diğerine geçtiğini’ ve çevreleriyle ‘iletişim kuramadığını’ belirtti. Gallant, İsrail’in, Hamas Hareketi’nin silahlı kanadının ‘24 taburundan 18’ini’ imha ettiğini ve ‘hareket üyelerinin yarısının ya öldürüldüğünü ya da ağır yaralandığını’ iddia etti.

Gallant, dün akşam bakanlık merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ‘savaş tarihinin en karmaşık operasyonlarından biri olan kara operasyonunun devamı kapsamında, Han Yunus’taki son taburun da yakın zamanda imha edileceğini’ vurguladı. Bakan Gallant, “Bir sonraki hedef Refah; kaçak durumdaki Hamas liderliği ve Sinvar” dedi.

Kuzeydeki çatışmalara ilişkin ise Gallant “Gazze’deki çatışmaların yanı sıra, İsrail ordusunun faaliyetlerinin bir kısmı kuzeyde. Kuzeyde yaşayanları güvenli bir şekilde evlerine döndürmeye hazırlanıyoruz. Biz savaş yerine çözüm sürecini tercih ediyoruz. (Hizbullah) İsrail halkını tehdit edemez” ifadelerini kullandı.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, dün telefon görüşmesi yaptığı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya, Ortadoğu’da kalıcı barışın tek yolunun iki devletli çözümden geçtiğini söyledi.

Almanya Başbakanı, sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre, ‘Ortadoğu’daki çatışmada kalıcı bir çözüme ulaşma ufkunu sadece müzakere yoluyla iki devletli çözümün açabileceğini’ vurgulayarak, ‘bunun Gazze ve Batı Şeria için geçerli olması gerektiğini’ söyledi. Başbakan, ‘yapısında reforma gidildikten sonra Filistin Yönetimi’ne merkezi bir rol verilmesi’ çağrısında bulundu.

İsrail hükümetinin ‘iki devletli çözümü’ tartışmayı reddetmesi, uluslararası toplumun hoşnutsuzluğunu artırıyor. Netanyahu, geçen ay herhangi bir ‘Filistin egemenliğine’ karşı olduğunun yeniden altını çizmişti. Ayrıca, Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria üzerinde ‘İsrail’in güvenlik kontrolünü sürdürmesi gerektiğini’ vurgulamıştı.

Batılı diplomatlar, İsraillilerin ve Filistinlilerin ayrı egemen devletlerde yaşamalarına izin verecek bir çözümü teşvik etmeye çalışıyor. Ancak Gazze’deki savaş nedeniyle bu projenin gerçekleşeceğine dair umutlar azalıyor. Netanyahu ile görüşmesi sırasında Scholz, durumu ‘çok endişe verici’ olarak nitelendirerek, ‘acilen Gazze Şeridi sakinlerine insani yardım erişiminin önemli ölçüde iyileştirilmesine ihtiyaç olduğunu’ vurguladı.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın