PODCAST | Afrika Zamanı

Ömer Faruk Özbil, "Afrika Zamanı" podcast programının bu bölümünde Afrika'nın kuzeyinden güneyine, doğusunda batısına "5 Dakikada Afrika Gündemi"ni aktardı

Merhaba değerli dinleyiciler,

Bugün 14 Ocak 2024;

Independent Türkçe için hazırladığım, 

"Afrika Zamanı" podcast programına hoş geldiniz.

Her hafta pazar günü "5 Dakikada Afrika Gündemi" ile karşınızda olmaya devam ediyorum. 

Bu hafta Afrika'nın kuzeyinden güneyine, doğusunda batısına birçok gelişmeyi sizlere aktaracağım.


Güney Afrika'nın İsrail'e açtığı soykırım davası başladı

Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından 29 Aralık'ta açılan soykırım davasının ilk duruşması Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda (ICJ) başladı.

İsrail'i, Gazze'deki sivil halka soykırım yapmakla suçlayan Güney Afrika, iddia ve kanıtlarını mahkemeye sundu.

İsrail tarafı ise sözlü savunma yaparak soykırım iddialarını reddetti, Hamas'la yakın ilişkileri nedeniyle Güney Afrika'yı suçladı.

İsrail heyeti, Hamas'ın 7 Ekim'de gerçekleştirdiği saldırıların görmezden gelindiğini söyleyerek Güney Afrika Cumhuriyeti'nin soykırım suçlamasını "iftira" olarak değerlendirdi.

İsrail tarafı Gazze'deki askeri operasyonları kendini savunma hakkı olarak tanımladı.

ICJ, soykırım suçlamasının esastan görüşülüp görüşülmeyeceğini karar bağlayacak.

Eğer mahkeme Güney Afrika tarafından sunulan kanıtları yeterli görür ve soykırım davası açılmasını kabul ederse uzun bir yargı süreci başlayacak.

Birleşmiş Milletler'in 1948 yılında hazırladığı "Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi" 140 ülke tarafından imzalandı.

Söz konusu anlaşma taraflara "soykırım suçunu önleme ve cezalandırma" yükümlülüğü getiriyor.


Burundi ve Ruanda arasında gerginlik: Sınırlar kapatıldı

Afrika'nın en küçük ülkelerinden olan Burundi, isyancıları desteklemekle suçladığı komşusu Ruanda'yla sınır geçişini kapattığını duyurdu.

Burundi İçişleri Bakanı Martin Niteretse, Ruanda ile tüm ilişkilerin durdurulduğunu ve sınırların kapatıldığını açıkladı.

Hukukun Üstünlüğü İçin Direniş Hareketi (RED-TABARA) adlı silahlı isyancı grup, Burundi'nin Kongo sınırındaki bölgede 22 Aralık'ta sivillere yönelik saldırı düzenlemiş ve saldırıda 12'si çocuk 2'si hamile kadın, 20 sivil hayatını kaybetmişti.

Burundi, silahlı isyancı grubun Ruanda tarafından desteklendiğini iddia etmişti.

Ruanda hükümeti ise suçlamaları reddederek alınan kararın hem insanların hem de malların geçişini kısıtladığını ve Doğu Afrika Topluluğu'nun entegrasyon ilkelerini ihlal ettiğini belirtti.

2015 yılında eski Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza'nın 3. dönem adaylığına itiraz eden Burundililerin kurduğu RED-TABARA hareketi, ülkede demokratik, özgür, kapsayıcı ve şeffaf seçimler yapılana kadar mücadelesini sürdüreceğini duyurmuştu.

Nkurunziza'nın Haziran 2020'de kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmesine rağmen RED-TABARA faaliyetlerini sürdürmüştü.


Somali'de terör örgütü Eş-Şebab BM helikopterini ele geçirdi

Somali'de faaliyet gösteren terör örgütü Eş-Şebab, teknik arıza nedeniyle acil iniş yapan Birleşmiş Milletler'e (BM) ait helikopteri ele geçirerek 9 kişilik mürettebatı rehin alındı.

Eyaletin güvenlik bakanı Mohamed Abdi Adan helikopterin terör örgütü Eş-Şebab tarafından ele geçirildiğini doğruladı.

Somali'deki BM yetkilileri ülkedeki tüm BM uçuşlarını geçici olarak durdurdu.

Somali ordusu, 2 Somalili ve 7 BM görevlisinin yer aldığı tahmin edilen helikopterin tıbbi malzeme taşıdığı ve yaralı askerleri almak üzere havalandığını açıkladı.

Süreçle alakalı henüz resmi bir açıklama yapılmazken mürettebatın akıbeti bilinmiyor.


Uganda devlet başkanından dış güçler eleştirisi

Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni, ülkesine yönelik dış müdahalelerde bulunulduğunu söyleyerek Batılı ülkeleri böl ve yönet stratejisi uygulamakla suçladı.

Museveni, ABD tarafından insan hakları ihlalleri gerekçe gösterilerek ülkesinin gümrüksüz ticaret programı Afrika Büyüme ve Fırsat Yasası'ndan (AGOA) çıkarılmasına tepki gösterdi.

Uluslararası alanda kendilerine saygı duyan taraflarla ilişki kuracaklarını ve Afrika içi fırsatlara odaklanacaklarını açıkladı.

ABD, insan hakları ihlalleri görüldüğü gerekçesiyle Uganda, Gabon, Nijer ve Orta Afrika Cumhuriyeti'ni 1 Ocak 2024 itibarıyla gümrüksüz ticaret programı AGOA'dan çıkarma kararı almıştı.

Nijer ve Gabon'da askeri darbeler yaşanırken, Uganda ise eşcinsellere ve eşcinselliği teşvik edenlere hapis cezası öngören yasayı çıkarmasıyla ABD'nin tepkisini çekmişti.

ABD başkanı dahil olmak üzere çok sayıda üst düzey Batılı yetkili Uganda'yı yaptırım uygulamakla tehdit etmişti.

ABD, Afrika ülkeleri için ticari açıdan cazip fırsatlar sunan AGOA'yı bir tehdit silahı olarak kullandığı için eleştiriliyor.


Nijerya'da 11 milyon dolar değerinde fil dişi ele geçirildi

Nijerya'da vahşi yaşam kaçakçılığını caydırma kampanyasının bir parçası olarak bugüne kadar ele geçirilen 2,5 ton fil dişini imha etti.

Fil dişlerinin değeri 11,2 milyon dolar olarak ifade edildi.

Çevreden Sorumlu Devlet Bakanı Isiaq Salako, inşa edecekleri milli park anıtının inşasında ezilmiş dişlerden elde edilen tozun kullanılacağını söyledi.

Salako, "Ele geçirilen fil dişlerinin ezilerek kullanılmaz hale getirilmesi vahşi yaşamı ve doğal mirası koruma açısından sembolik öneme sahiptir ve bu hedefe sarsılmaz bağlılığımızın bir sembolüdür" ifadelerini kullandı.

Kaçak avcılık nedeniyle son 30 yıl içinde Nijerya'nın fil nüfusu 1.500'den 400'ün altına düştü.

Nijerya, yaban hayvanlara ait parçaların veya nesli tükenme tehdidi altındaki özel hayvanların ticaretinin yapıldığı bir merkez olarak kabul ediliyor.

Son yıllarda kaçakçılıkla mücadele çabalarında artış sağlandı.

Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) tarafından 1989 yılında fildişi ticaretinin yasaklanmasına rağmen her yıl binlerce fil, dişleri için öldürülüyor. 

 

 

Geçen hafta Afrika'da öne çıkan gelişmeleri 5 dakika süresince size aktardım. Haftaya görüşmek dileğiyle, esen kalın. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU