Lübnan Enformasyon Bakanı Ziyad Mekari, Gazze'de savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana iki ülke arasındaki sınırda artan gerilime ilişkin açıklamalarda bulundu. Ülkesinin İsrail ile savaşa sürüklenmemek için elinden gelen her şeyi yaptığını vurguladı.

Mekari, Arap Dünyası Haber Ajansı’na çarşamba günü yaptığı açıklamada “Lübnan hükümeti, ülkemizin, İsrail’le nereye varacağını bilmediğimiz bir savaşa sürüklenmesini önlemek için elinden gelen her şeyi yapıyor” diyerek, İsrail'i ülkesinin güneyine ‘herhangi bir sözleşmeye veya etiğe bağlı kalmadan’ saldırmakla suçladı. Buradaki savaşın aynı zamanda ‘toprak, bitki ve hayvan zenginliğini, yer altı sularını ve tarımsal ürünleri etkileyen çevre kirliliğine yol açtığına’ da dikkat çekti.

Bakan, "Sorun, sadece askeri bir savaş değil, çünkü İsrail, Güney'e elinde olan tüm imkanlarıyla, herhangi bir uluslararası sözleşmeye veya savaş etiğine bağlı kalmadan saldırıyor” diyerek ‘5 milyon metrekarelik tarım arazisinin uluslararası yasaklı fosforla yakıldığını’ vurguladı. Bakan sözlerini şöyle sürdürdü:

Toprağı, bitki ve hayvan zenginliğini, yer altı sularını ve tarımsal ürünleri etkileyen büyük miktardaki kabul edilemez kirlilikten bahsediyoruz. Bu da savaşın sadece askeri çatışmalardan ibaret olmadığı anlamına geliyor.

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, çarşamba günü Birleşmiş Milletler Barış Gücü Operasyonlarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Jean-Pierre Lacroix ile yaptığı görüşme sırasında uluslararası topluma ‘İsrail saldırılarını durdurma’ çağrısında bulundu.

Toplantıda Mikati, ‘Lübnan'ın ülkesinin güneyinde uzun vadeli bir istikrar sürecine ulaşmak için müzakerelere başlamaya, uluslararası kararlara, ateşkes anlaşmasına ve 2006’da Hizbullah ile İsrail arasındaki savaşı sona erdiren 1701 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararına uymaya hazır olduğunu’ bir kez daha teyit etti.

Bakan Mekari, ajansla yaptığı röportajda, Mikati'nin açıklamalarının ‘Lübnan'ın Gazze Şeridi'nde ve güney Lübnan sınırında savaşın patlak verdiği ilk günden bu yana aldığı konum ve duruşu’ yansıttığını belirtti.

Bakan, müzakerelerin doğrudan Lübnan ile İsrail arasında gerçekleşeceği ihtimalini reddederek "Eğer bizimle İsrailliler arasında bir görüşme olursa, bu sınır belirleme görüşmelerinde olduğu gibi, yarın Lübnan'a gelecek olan (ABD’li arabulucu) Amos Hochstein aracılığıyla olacaktır” dedi.

Lübnan'ın uluslararası toplumdan aldığı mesajlara ilişkin Mekari, açıklamasınd şöyle devam etti:

Lübnan'a gelen tüm delegeler, İsrail-Lübnan sınırında savaşa girmenin yasak olduğu yönündeki mesajların aynısını iletiyor, çünkü bu savaş başlarsa kimse onu durduramayacak ve bunun Lübnan ve İsrail için yıkıcı sonuçları olacak.” Lübnan savaşa sürüklenmemek için var gücüyle çalışıyor ancak şunu herkes bilmeli ki İsrail savaşı alevlendirimeye çalışıyor ve bunu yaptıklarıyla her gün kanıtlıyor.

Lübnan Enformasyon Bakanı, ‘İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kaderinin ve siyasi geleceğinin tehlikede olduğunu bildiğini, iktidarda kalabilmek için yeşili, toprağı yakmaya hazır olduğunu’ da sözlerine ekledi.

Gazze Şeridi'ndeki savaşının başladığı 7 Ekim'den bu yana bir yanda İsrail ordusu, diğer yanda Hizbullah ve Lübnan'daki silahlı Filistinli gruplar arasında neredeyse her gün sınır ötesi bombardımanlar yaşanıyor.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın