Erdoğan ve Putin ne konuşacak?

Türkiye ve Rusya liderlerinin çarşamba günü bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesi bekleniyor. Gündemde Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan ikili ilişkilere kadar pek çok konu var. Ama "Alo" demenin asıl sebebi yüz yüze görüşme takvimini belirlemek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dünyada en sık temas halinde olan liderlerin başında geliyor. 

Son 7 yıl içinde 29 kez yüz yüze görüşmeleri bunun ispatı.

İki lider çarşamba günü ise bir telefon görüşmesi gerçekleştirecek, ne zaman ve nerede bir araya geleceklerine karar verecekler. 

Erdoğan ile yüz yüze görüşmek için anlaştıklarını söyleyen Putin, "Ya o bize gelecek ya ben ona gideceğim, göreceğiz" dedi.

Dolayısıyla buluşma öncesi görüşme de her zamanki gibi önemli.

"Son telefonlaşma Wagner krizi sonrası"

Liderler son olarak Wagner isyanının ardından geçen ayın 23'ünde telefonda konuşmuştu.

Sonrasında Ukrayna Savaşı'nda Rusya adına cephede faaliyet gösteren Yevgeni Viktoroviç Prigojin'in paramiliter grubunun sahadan çekilmeye başladığı haberleri geldi. 

Son kertede Ukrayna, savaşı Moskova'ya taşımış durumda. 

Geçtiğimiz günlerde Kremlin'in birkaç kilometre ötesindeki üç gökdelene düzenlenen drone saldırısı bunun en açık kanıtı. 

O binalar arasında Rusya'ya ait bir bakanlık birimi de bulunuyordu. 

500 günü geçen ay geride bırakan savaşta Türkiye'nin başından beri devam ettirdiği tutumu önemli.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Ankara'nın yüzünü Batı'ya çevirmesi Moskova'yı soğuttu mu?

Ankara çatışmalar boyunca Moskova ve Kiev ile konuşabilen nadir ülkelerden. 

28 Mayıs seçiminin ardından ise Türkiye'nin direksiyonu Batı'ya doğru kırdığı yönünde yorumlar yapılıyor.

Bu sebeple iki liderin arasının soğuk olduğunu öne sürenler de var.

11-12 Temmuz'da Litvanya'da düzenlenen NATO Zirvesi öncesi esir takasıyla Ankara'da tutulan Ukraynalı Azov Tugayı komutanlarının ülkelerine gönderilmesi de Rusya'nın tepkisini çeken önemli bir faktördü.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın göreve gelmesinin ardından ABD'li mevkidaşı Blinken ile yüz yüze görüşmesi ve yine NATO Zirvesi'nde o zamana dek farklı gerekçelerde veto edilen İsveç'in ittifak üyeliğine yeşil ışık yakılması Moskova'nın kendi aleyhine okuyabileceği gelişmeler olarak yorumlanıyor. 

Bununla birlikte hemen zirve sonrası Zelenski'nin Kerç Köprüsü'ne düzenlediği saldırı ve akabinde Moskova'nın adil olmadığı notu düşerek Tahıl Koridoru Anlaşması'ndan çekilmesi söz konusu. 

Tahıl anlaşması hayata geçirildiğinde Rusya tahılının uluslararası pazarlara naklinin ABD yaptırımları nedeniyle mümkün olmadığı anımsandığında bu tavrın boşuna olmadığı yorumunu yapanlar da var.

Tabii bir yandan da kimi uzmanlar savaş sonrası Batı'nın topyekun yaptırımı ile karşı karşıya kalan Rusya'ya açık tek kapının hala Türkiye olduğunu ve Putin'in bunun kıymetini bildiği kanaatinde.

Ankara'nın sürdürdüğü denge politikası hükümetten gelen açıklamalara göre devam edecek.

Ve görüşmelerde bu konular ele alınacak. 

İki liderin konuşacağı çok alt başlık var ama ana başlık iki ülke ilişkilerini korumak gibi görünüyor. 

Bunun yanında doğalgaz hub projesi de ortada öylece duruyor. 

İki lider anlaşmadan önce emekli diplomat Dr. Oğuz Çelikkol, Türkiye'nin denge politikasını sürdüreceği kanaatinde. 

Çelikkol "Çarşamba günkü o telefon görüşmesi çok önemli bence. Çünkü yüz yüze görüşmenin yeri ve zamanı herhalde çarşamba günü tespit edilmiş olacak" diyor:

Bir de zaman zaman belli olacak herhalde işte. Ağustos ayında ne zaman da yüz yüze görüşme yapılacak? Bütün bunlar tabii çabuk görüşmeyi daha da önemli hale getiriyor" 

"Dünya hareketli bir döneme giriyor"

Emekli büyükelçi Oğuz Çelikkol dünyanın siyaseten de dinamik bir döneme girdiğinin altını çiziyor, savaşın ise hızlandığını düşünüyor: 

Maalesef hızlanıyor gibi gözüküyor. Biliyorsunuz Ukrayna'nın bir karşı saldırısı devam ediyor aynı zamanda. Ukrayna'nın savaşı drone'lar ile Rusya içine taşıma politikası var. Moskova'daki o saldırılar, drone saldırıları... Bütün bunlar tabii maalesef önümüzdeki dönemde biraz hızlanacakmış gibi bir görünüm ortaya çıkartıyor. Ama aynı zamanda ABD, AB önemli bir seçim sürecine giriyor. Avrupa Birliği'nde işte Avrupa Parlamentosu seçimleri var biliyorsunuz. O dönemde belki AB bürokrasinin büyük ölçüde değişmesi -komisyon komite başkanlarının- değişmesi söz konusu olacaktır. ABD'de çok önemli bir seçim var önümüzdeki sene. Şimdiden başlamış gözüküyor. Afrika'daki gelişmeler yani çok ilginç tabii. Bir taraftan St. Petersburg'da Afrika zirvesi var." 

Rusya'nın tahıl koridoru anlaşmasından çekilmesi

"Rusya'nın tahıl koridorundan çekilmesinden sonra Afrika ülkeleriyle düzenlediği zirve daha da önem kazanmış gibi gözüküyor" diyor Çelikkol. 

Elbette Afrika için tahıl koridoru konusu çok önemli. Zira Afrika'da en az kalkınmış çok sayıda ülke var. Yine Asya için de çok önemli. Çelikkol, "Bu ülkeler için gıda fiyatlarının artmaması, buğday işte mısır, fiyat ayçiçeği fiyatlarının artmaması ve açlık sorununun tekrar patlamaması çok önemli" tespitinde bulunuyor.

"Türkiye denge politikasını devam ettirmeli"

Erdoğan-Putin telefon görüşmesinin asıl görüşmenin ana hatlarını çizmek için bir ön görüşme niteliği taşıdığını belirten emekli büyükelçi Çelikkol, Ankara'nın denge politikasını sürdüreceği düşüncesinde:

Türkiye bence mutlaka dengeli bir politika gütmeli. Türk-Rus ekonomik ilişkileri çok önemli. Tabii Türkiye NATO ülkesi yani eninde sonunda bir NATO'nun bir üyesi. NATO'ya katkı veren bir ülke. Rusya'nın bunu anlamamasının ve görmemesinin imkanı yok." 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU