Güney Kore'nin nükleer silah edinme tehdidinden sonra ne olacak?

Yeni yaklaşım, Seul'ün "Washington'un, kendisini koruma taahhüdünün güvenilirliğini artırmanın yollarını bulma" girişimlerini gösteriyor

Güney Kore’de nükleer silahlara yönelik siyasi irade, özellikle Pyongyang tarafından gerçekleştirilen füze denemelerinin sayısının artması karşısında vatandaşlar tarafından destekleniyor / Fotoğraf: AFP

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, geçen yıl iktidara geldiğinden beri seçim kampanyası sırasında eleştirilerde bulunduğu kuzey komşusuna karşı sert bir tavır aldı.

Devlet Başkanı Yeol'un açıklamaları ve bu yılın başında ülkesinin sadece iki seçeneğe sahip olduğunu açıklaması nedeniyle Pyongyang ile ilişkilerde gerilim tırmandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Güney Kore Devlet Başkanı, bu iki seçeneğin "ülkesinin nükleer silah geliştirmek" ya da "kuzey komşusunun tekrarlanan ve artan tehditlerine karşı koymak için ABD nükleer silahlarını kendi topraklarına indirerek ABD'den yardım talep etmek" olduğuna dikkat çekti.

Güney Kore Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan beyaz kitap, Pyongyang'ı "nükleer yeteneklerinin gelişmesi ve Seul'e yönelik sürekli askeri provokasyonlar" nedeniyle altı yıl sonra ilk kez "düşman" olarak nitelendirdi.

Bu durum ise iki taraf arasındaki ilişkileri daha da karmaşık hale getirebilir.


Halk 'nükleer' istiyor

Güney Kore Devlet Başkanı'nın açıklamalarına, nükleer silahlanmaya doğru ilerleme ve Kore Yarımadası'nda bir çatışmanın yakın olduğuna dair doğrudan imalara rağmen Güney Kore'de nükleer silahlar hakkında konuşulması bugün yeni bir şey değil. 

1970'lerin başında eski Güney Kore Devlet Başkanı Park Chung-hee, nükleer silah geliştirmek için 'Proje 890' adı altında bir askeri nükleer program başlattı. Washington, o dönemde bu projeye sert bir şekilde karşı çıkmıştı.

1980'lerin başında yeni bir ismin iktidara gelişiyle bağlantılı olarak proje Savunma Bakanlığı'nın raflarına konuldu.

Güney Kore'nin şu ana kadar nükleer silah geliştirmekten kaçınmasının nedeni, Washington'un son on yıllarda Koreli politikacılara verdiği garantilerdi. 

Güney Kore'de nükleer silahlanmaya yönelik siyasi irade, özellikle kuzey komşusu tarafından artan füze denemeleri karşısında ülkeleri için nükleer silah geliştirmeye ve nükleer silaha sahip olmaya eğilimli vatandaşlar tarafından destekleniyor.

Bir kamuoyu anketine göre Güney Korelilerin yüzde 77'si, ülke içinde nükleer silah geliştirmenin gerekli olduğuna inanıyor.

Henüz resmi bir politika haline gelmemiş olsa da bu sonuç, Devlet Başkanı'na göre halk desteğini temsil edebilir. 

Devlet Başkanının açıklamaları, bir manada Güney Kore'nin ulusal güvenlik tarihinde bir dönüm noktası sayılıyor ve paradigmasında ve Kuzey'den gelen nükleer tehlikelerle mücadelesinde bir değişimi temsil ediyor.

Yeni eğilim, Washington'un müttefikini koruma ve savunma kapasitesini ikiye katlama taahhüdünün güvenilirliğini artırmak için Seul'ün çeşitli yollara ulaşma girişimlerini gösteriyor.

ABD, iki ülke arasındaki ittifakın bir sembolü olarak ve Seul'ü olası bir saldırıya karşı korumak için Güney Kore topraklarında yaklaşık 30 bin ABD askeri bulunduruyor. 

Ancak eski bir ABD yetkilisine göre ABD, nükleer tesislerinden herhangi birinin saldırıya uğraması durumunda bir çatışma çıkması korkusuyla Kore yarımadasında nükleer silahlardan silahsızlandırılmayı desteklemiyor.

ABD yetkilisi, Güney Kore ve Japonya topraklarına nükleer silahların indirilmesinin pek fazla kazanım sağlamadığını, ancak Kuzey Kore'nin ABD silahlarına yönelik herhangi bir saldırısı durumunda bölgenin güvenliğine zarar verebileceğini dile getirdi. 

Güney Kore'nin nükleer silah potansiyeline ilişkin yenilenen konuşma, Kuzey Kore'nin tekrarlanan füze testlerinin yanı sıra Çin'in nükleer cephaneliğinin ilerlemesinden kaynaklanıyor.

Aynı şekilde Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı Seul için alarm zillerini çaldı, Kuzey Kore ile Çin ejderhası arasındaki ittifaka karşı duyduğu tehlike hissini ikiye katladı.


Korkutucu zorluklar

Yaklaşık 90 balistik ve seyir füzesi fırlatan Kuzey Kore'ye karşı birbirini izleyen Batı yaptırımları ve uluslararası yaptırımlar, Pyongyang'ın nükleer ve askeri gelişimini dizginlemede artık etkili bir silah değil.

Ayrıca Güney Kore yönetiminin, Kuzey Kore'ye bölge ülkeleri için tehdit oluşturan askeri faaliyetler konusunda müzakerelere girmesi baskısı yapan Çin ve Rusya'nın rolüne artık güvenmediği de açık.

Seul'ün müttefiki Washington ile en büyük ticaret ortağı Pekin arasındaki gerilim tırmanırken, bu da Seul'ün endişelerini artırıyor ve topraklarını güvence altına almanın yollarını aramak için yeni bir kapı açıyor.

Seul'ün kendi nükleer cephaneliğini geliştirmesi için bir senaryo varsa, bu zor olacak ve başta uluslararası yasalar ve anlaşmalar olmak üzere birçok engelle gölgelenecek.

Güney Kore, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'na taraf. Bunun yanı sıra 1991'de iki Kore, herhangi bir nükleer silah denemelerini, üretimini, elde etmelerini veya kullanmalarını engelleyen bir anlaşma imzaladı.

Ancak Pyongyang, 2006 yılında nükleer savaş başlığı denemeleri yapmaya başladığından beri bu anlaşmayı ihlal ediyor.

Aynı şekilde Güney Kore, herhangi bir nükleer silah geliştirmesi durumunda kendisine uluslararası ve diplomatik tecrit uygulayabilecek uluslararası toplumun muhalefetiyle de karşılaşacak.

Bu durum, Güney Kore'yi en önde gelen müttefiki ABD ile ilişkilerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bırakabilir. Ayrıca nükleer silahlanma Güney Kore'nin sivil nükleer enerji endüstrisini de tehlikeye atacak.

Öyle ki bu sivil nükleer enerji, esas olarak ABD etkileşimlerine ve uluslararası izinlere bağlı. 

Ancak Güney Kore'nin nükleer silahlara sahip olmasının, ABD'nin Kore Yarımadası'ndaki açmazına bir çözüm olacağı, bunun da Washington'un konumunu daha güvenli hale getireceği ve bölgede dengeyi sağlayacağı yönünde başka bir görüş daha var.

Ancak Güney Kore'de nükleer silahların geliştirilmesine ilişkin daha geniş görüş, iki komşu arasında bir nükleer çatışmanın kaçınılmaz olduğunu öngörüyor ve nükleer silahların yayılmasını sınırlama sistemini büyük bir meydan okumanın önüne koyuyor. Ayrıca bölgede tehlikeli bir gelişmeye karşı da uyarı yapıyor.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU