Bilim insanları, ilk kalsiyumun ilk yıldızlar tarafından yavaş yavaş pişirildiğini keşfetti

Kemiklerinizdeki kalsiyum, evrendeki ilk yıldızlarda epey yavaşça pişmiş olabilir

Yıldızlar ve gaz bulutlarından oluşan bir alan (NASA)

Evrendeki ilk kalsiyum, ilk yıldızların ateşli ölüm sancılarından ziyade, kaynayan kalplerinde yavaş yavaş doğmuş olabilir.

Bu, çarşamba günü Nature adlı bilimsel dergide yayımlanan ve kalsiyumun, zamanın başlangıcındaki Büyük Patlama'dan sonra doğan ilk nesil yıldızlarda yaratılan en ağır element olabileceğini de ortaya koyan yeni bir uluslararası çalışmanın sonucu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Çalışmanın yazarlarından Avustralya'daki Monash Üniversitesi'nin Fizik ve Astronomi Fakültesi'nden (Monash University School of Physics and Astronomy) Profesör Alexender Heger yaptığı açıklamada, "İlk nesil yıldızların, en eski yıldızların doğası, hâlâ astrofizikteki çözülmemiş en büyüleyici konu" dedi.

Evrende doğal şekilde oluşan 92 element bulunuyor ama başlangıçta sadece üç element vardı: sırasıyla en hafif, ikinci en hafif ve üçüncü en hafif elementler olan hidrojen, helyum ve lityum.

Oksijen, azot ve karbon gibi bazı daha ağır elementler, yıldızların yaşam süreleri içinde ileri seviye füzyon tepkimeleri sırasında oluşurken, yıldızların hidrojen atomlarını ilk kez bir araya getirerek helyumu oluşturduğu düşünülüyor. Ancak bilim insanları, demir ve kalsiyum gibi var olan daha ağır elementlerin çoğunun, ilk muazzam yıldızların yaşamının sonundaki süpernova patlamasında oluştuğuna ve evrene yayıldığına inanıyordu.

Öte yandan Dr. Heger yeni çalışmanın, erken dönem kalsiyum söz konusu olduğunda bu elementin "şiddetli süpernova patlamasından ziyade hidrojen yanmasının yavaşça kaynaması sırasında oluştuğuna" işaret ettiğini söyledi.

Sonuçlarına evrenin doğuşunda var olan maddelerden oluşan ve Dünya'dan yaklaşık 40 kat daha büyük bir yıldızın bilgisayar modellemesini kullanarak ulaşan araştırmacılar, göklerde de destekleyici kanıtlar aradı.

Araştırmacılar, yaklaşık 13,6 milyar yaşında hâlâ parlayan, bilinen en eski yıldızlardan biri olan SMSS J031300.36−670839.3 yıldızına işaret ediyor. Dünya'dan yaklaşık 6 bin ışık yılı uzaktaki bu yıldız, nispeten yüksek kalsiyum içeriğine kıyasla çok az demir içeriyor.

Dr. Heger, "Bu yıldızın doğrudan Büyük Patlama'dan arta kalan maddeden oluşan evrendeki ilk yıldızların soyundan geldiği düşünülüyor" dedi.

Bileşimine dair görebildiğimiz şey, ilk galaksilerin oluşumundan önceki zamandan kalma bir zaman kapsülü gibi olduğu.

Dr. Heger, James Webb Uzay Teleskobu gibi yeni güçlü araçların SMSS0313-6708 gibi yıldızları hedef almasıyla çalışmanın bulgularının daha fazla doğrulanabileceğini söyledi.



* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/space

Independent Türkçe için çeviren: Sevgi Aydoğan

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU