“Okullar, öğrenci ailelerinin sosyo-ekonomik durumlarına göre sınıflaşmaya başladı”

PISA 2018 raporundaki sonuçlardan biri de Türkiye’deki liseler arası farklılıkların yüksekliğiydi. Eğitim Sen’li Bozdoğan'a göre bu okulların gittikçe ailelerin sosyo-ekonomik durumuna göre bölündüğünün ve eğitimde sınıflaşmanın başladığının işareti

Fotoğraf: AA

OECD tarafından uygulanan ve 79 ülkenin katıldığı Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı 2018 sonuçları tartışılmaya devam ediyor.

Üç yılda bir yayımlanan rapora göre, Türkiye okuma becerilerinde ve matematik, fen okuryazarlığında geçmiş yıllara göre ilerleme kaydetti.

Türkiye, puanını yükselten üç ülkeden biri olmasına karşın halen üç branşta da OECD ortalamasının altında.

Raporda Türkiye açısından en dikkat çekici sonuçlardan biri ise liseler arasındaki farklılıkların yüksekliği oldu.

Aynı okul içinde benzerlik artarken, okullar arası fark yükseliyor

Bu sonuçla ilgili öğretmen sendikalarından eleştiriler yükseldi.

Independent Türkçe’ye konuşan Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdağan, PISA 2018 raporunda, Türkiye açısından en önemli sonucun "Okullar Arası ve Okul İçinde Anlama Becerileri Puanları Değişimi” başlıklı bölümde olduğunu iddia ederek sözlerini şöyle sürdürd: 

Rapora göre okul içinde farklılaşma OECD ortalaması yüzde 71 iken Türkiye’de bu oran yüzde 34.6. Yani Türkiye’de aynı okulda okuyan öğrencilerin anlama becerileri birbirlerine OECD’nin birçok ülkesine göre daha fazla benzerlik gösteriyor. Buna karşın okullar arasında farklılaşmada OECD ortalaması yüzde 29 Türkiye’de bu oran yüzde 43.6. Yani okullar arası anlama becerileri OECD ortalamasına göre çok daha yüksek.

özgür.jpg
Özgür Bozdoğan / Fotoğraf: Kişisel sosyal medya hesabı

 

Okullar sosyo-ekonomik durumuna göre bölünüyor mu?

Bozdoğan, elde edilen bu verilerin şu sonuçları işaret ettiğini iddia ediyor:

Okullar gittikçe kendi içlerinde varlıklı, eğitim düzeyi yüksek ailelerinin çocuklarının gittiği okullar ile fakir, yeterli eğitime sahip olmayan ailelerin çocuklarının gittiği okullar olarak bölünmektedir. Varlıklı, eğitimli ailelerin çocuklarının gittiği okulların başarı ortalaması daha yüksek iken sosyo-ekonomik ailelerin çocuklarının gittiği okulların daha başarısız olduğu görülmektedir.

grafik.PNG
PISA 2018 raporunda okullar arası farklılaşmayı gösteren grafik / Görsel: MEB

 

“Eğitimde sınıflaşma var”

Bozdoğan iddialarını şöyle sürdürdü:

Eğitimde gittikçe bir sınıflaşma söz konusu. Eskiden her kesimden insanların yer aldığı okullar yerine sosyoekonomik durumuna göre insanların yer aldığı okullar oluşmakta sonuç olarak başarılı – başarısız öğrenci ayrımının yerine başarılı veya başarısız okullar almakta, aynı okulda yer alanlar da buna göre benzeşmektedir. 

 

“Okullar arası fark gittikçe artabilir”

Bozdoğan, uygulanan eğitim politikasının bu farkı azaltmak yerine daha da artıracağını iddia ederek sözlerini şöyle tamamladı.

Uygulanacak politikalar ile okulların eşit niteliklere sahip olması sağlanmalıdır. Türkiye bu oranlar ile okullar arası farkın en yüksek olduğu 10 ülke arasında yer alıyor. Herkese eşit eğitim imkanı vermek sosyal devlet olmanın gereğidir.

okuliha.jpg
Eğitim-Bir-Sen'de eğitimde eşitliğin sağlanmasını istedi / Fotoğraf: İHA

 

Bir uyarı ve eğitimde eşitlik çağrısı da Eğitim-Bir-Sen’den

Eğitim-Bir-Sen’den de yapılan açıklamada PISA 2018 Türkiye Ön Raporu incelendiğine Türkiye’deki liseler arası farkların yüksek olduğunun vurgulandığı belirtilerek şöyle denildi:

Bu durum ortaöğretim politikalarının eşitlik ve kalite üzerinden yeniden ele alınmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU