AYM: Yeni Şafak'ın İlhan Cihaner'e 'andıçcı savcı' demesi şeref ve itibar hakkını ihlal etmedi

Yeni Şafak'ın haberinde, Cihaner'in talimatıyla yapılan bir operasyonda eşinin gözaltına alınmasını engellemek isteyen S.G.'nin jandarma tarafından tekmelendiği ve hamile olan kadının olaydan 40 gün sonra düşük yaptığı iddia edilmişti

Fotoğraf: AA

Anayasa Mahkemesi (AYM), Yeni Şafak gazetesinin bir haberinde İlhan Cihaner'e, yargı mensubu olduğu dönemde, 'andıçcı savcı' demesinin ve ilk derece mahkemesinde açtığı davanın hakkındaki kampanyalar nedeniyle aleyhine sonuçlanmasıyla ilgili yapılan başvuruda kararını verdi. Yüksek mahkeme, Cihaner'in başvurusunu kabul edilemez buldu.

Cumhuriyet Halk Partisi eski milletvekili ve Parti Meclisi üyesi olan Cihaner, başvurusunda yürüttüğü bir soruşturmada hamile bir kadının kolluk güçlerinin müdahalesi nedeniyle ikiz bebeklerini düşürmesini haberleştiren Yeni Şafak gazetesininin 'andıçcı savcı' ifadesini kullanmasının 'şeref ve itibar hakkını ihlal ettiğini' ve hakkında yürütülen kampanya nedeniyle 'bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal edildiğini' belirtti.

"Yürüttüğü ve hakkındaki soruşturmalar nedeniyle..."

Yüksek mahkeme kararında, şeref ve itibar hakkını ihlal edildiği iddiasının dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez olduğunu belirtti. AYM ayrıca, Cihaner'in haberin yazıldığı dönemde yürüttüğü ve hakkında yürütülen soruşturmalar nedeniyle oldukça tanınan bir yargı mensubu olduğuna değinerek, "Her ne kadar adalet sisteminde görev alan hâkimler ve savcılarla birlikte diğer yargı çalışanlarını asılsız suçlamalardan korumak devletin görevlerinden ise de söz konusu ilke kamu adına soruşturmaları yürüten Cumhuriyet savcılarının her türlü eleştirinin dışında olduğu anlamına gelmemektedir" değerlendirmesini yaptı.

ilhan cihaner.jpg
İlhan Cihaner / Fotoğraf: AA


"İfade özgürlüğü şoke incitici, şoke edici düşünceleri de kapsar"

Başvurusunda, savcı olduğu dönemde haberi yayımlayan Yeni Şafak gazetesinin sahibinin de bulunduğu bir kısım çevreyle ilgili soruşturma yürütmesi sebebiyle hakkında karalama kampanyası düzenlendiğini de savunan Cihaner'in haber nedeniyle şeref ve itibar hakkının ihlal edilmediği kararında şu ifadeler de yer aldı:

Demokratik toplumlarda ifade özgürlüğünün incitici, şoke edici ya da endişelendirici bilgi ve düşünceleri de kapsadığına şüphe yoktur. Değerlendirmelerin tamamı ve yargı mercilerinin farklı çıkarları dengelerken sahip oldukları takdir payları da dikkate alındığında somut olayda derece mahkemelerince alınan kararların devletin şeref ve itibar hakkı bağlamındaki pozitif yükümlülüklerine aykırılık oluşturmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

"Başvurucu yükümlülüklerini yerine getirmedi"

Hakkında olumsuz kampanya yürütüldüğünü, gerek ilk derecek yargılamasında gerekse de Yargıtay tarafından yapılan temyiz incelemesinde çıkan kararın 'bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkını ihlal ettiğine' ilişkin başvurunun ret gerekçesi ise şöyle oldu:

Somut olayda başvurucu gerek ilk derece mahkemesinin hakkında yürütülen karalama kampanyasından etkilendiğini gerekse temyiz mercii olan Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin kendisine karşı ayrımcı bir tutum takınarak bağımsız ve tarafsız karar veremediğini ileri sürmüştür. Bununla birlikte başvurucu tarafından hakkında yürütüldüğü ileri sürülen kampanyanın başvuruya konu kararı ne şekilde ve nasıl etkilediğine dair açıklama yapılmadığı gibi temyiz mercinin hakkındaki kararı tesis ederken kendisine karşı hangi temelde ayrımcılık yaptığına dair somut bir açıklama da yapılmamış, herhangi bir belge veya bilgi sunulmamıştır. Bu itibarla başvurucu; ihlal iddiasına ilişkin delillerini sunma, temel hak ve özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunma yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Dolayısıyla başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların temellendirilemediği sonucuna ulaşılmıştır.

Yeni Şafak'ın 21 Şubat 2010'daki haberinde, Cihaner'in talimatıyla düzenlenen Erzincan'daki İsmailağa Cemaati'ne yönelik operasyon sırasında eşinin gözaltına alınmasını engellemek isteyen S.G.'nin jandarma tarafından tekmelendiği ve hamile olan kadının olaydan 40 gün sonra düşük yaptığı iddia edilmişti.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU