Erdoğan: Ülkemizi bölmek için bazı evlerin kapılarına işaretler konuyor

Erdoğan, İzmir’de Alevi bir ailenin oturduğu evin duvarına çarpı işareti konularak “Defol Alevi” yazılmasına ilişkin açıklama yaptı

Fotoğraf: Twitter / RTEdijital

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dini, hayattan tecrit eden, belli kalıplara, şekillere, davranışlara hapseden dogmatik bir anlayışa itibar etmeyeceklerini söyledi. “Hakla batılı karıştıran amorf inanç sistemleri” olduğunu ifade eden Erdoğan bu sistemlerin “Genç kuşaklar arasında rağbet görmesinden endişe ediliyor" dedi.

İzmir’in Gaziemir ilçesine bağlı Yeşil Mahallesi’nde, Alevi bir ailenin oturduğu evin duvarına çarpı işareti konularak “Defol Alevi” yazılmasına ilişkin de konuşan Erdoğan, “Bazı evlerin kapılarına bazı işaretler konuluyor, ülkemizi bölmek parçalamak için. Bizim devlet olarak böyle bir problemimiz yoktur” açıklaması yaptı. Güvenlik güçlerinin bu yazıyı yazanlar için çalışma başlattığını açıklayan Erdoğan, "Kapılara bu işaretleri koyanların üzerinde güvenlik teşkilatlarımız özellikle çalışmaktadır, bunlar yakalandığı zaman hesabı sorulacaktır" diye konuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Erdoğan, 6. Din Şurası Kapanış Programı’nda açıklamalarda bulundu.

"Bir Müslüman, dinini hayatın şartlarına göre değil, hayatını inancının esaslarına göre uyarlamakla mükelleftir” diyen Erdoğan, “Şayet insan inandığı gibi yaşamazsa, bir süre sonra yaşadığı gibi inanmaya başlar” ifadesini kullandı.

Dinin insanın hayatına nüfuz etmemesi durumunda insanların zamanla yapıp ettiklerini dinleştirme yanlışına düşebileceğini söyleyen Erdoğan şunları kaydetti:

Bunun için İslam bize göre değil, biz İslam'a göre hareket edeceğiz.

Erdoğan, "Paylaşmanın yerini bencilliğin, dayanışmanın yerini yıkıcı rekabetin, diğerkamlığın yerini umursamazlığın, mahremin yerini teşhirciliğin, tevazunun yerini kibrin, merhametin yerini vicdansızlığın, evliliğin yerini gayrimeşru ilişkilerin aldığı zorlu, sıkıntılı, garip bir dönemin içindeyiz”  diye konuştu.”  diye konuştu.

"Hesabı sorulacak"

İzmir’in Gaziemir ilçesine bağlı Yeşil Mahallesi’nde, Alevi bir ailenin oturduğu evin duvarına çarpı işareti konularak “Defol Alevi” yazılmasına ilişkin de konuşan Erdoğan, “Bazı evlerin kapılarına bazı işaretler konuluyor, ülkemizi bölmek parçalamak için. Bizim devlet olarak böyle bir problemimiz yoktur. Kapılara bu işaretleri koyanların üzerinde güvenlik teşkilatlarımız özellikle çalışmaktadır, bunlar yakalandığı zaman hesabı sorulacaktır" dedi.

"Milli bünyemize mugayir projelerle insanlarımızın arasına nifak tohumları ekilmesine rıza gösteremeyiz" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:

Şiilik veya Sünnilik, amel ve itikada dair farklı yorumlar olmanın ötesinde, belli çevreler tarafından adeta ayrı bir din gibi yansıtılmaya çalışılıyor. Batı'da pişirilen, son dönemde ülkemize ihraç edilmeye çalışılan 'Ali'siz Alevilik' gibi kimi yıkıcı projelerin, toplumumuz içinde pohpohlanmasının gerisinde yine bu senaryolar var.

Erdoğan, "Görevini samimiyetle yapan hocaların dolduramadığı boşluğu Pensilvanya'daki şarlatan gibi din tüccarları kapatacaktır" ifadesini kullanarak, "İnsanlar, bilhassa gençler dini alandaki susuzluklarını sahih kaynaklardan gideremezse FETÖ ve DEAŞ gibi sapkınların pençesine düşecektir. Pensilvanya'daki olay bir projedir. Bu proje, Türkiye üzerinde oynanan bir oyunun alametifarikasıdır. İslam düşmanlığının ve Neonazi terörünün adeta veba gibi yayıldığı bir ortamda, gurbette yaşayan insanımızı sahipsiz bırakamayız. Bu kardeşlerimizi ılımlı İslam gibi emperyalist projelerin pençesine terk edemeyiz" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un ilim merkezi haline gelmesi ve İslam'la ilgili referans alınacak bir uluslararası İslam üniversitesinin kurulmasını önemsediğini söyledi.

"Taifecilik fitnesidir"

"Dinini sağlam kaynaklardan öğrenen bir müminin aklını ve idrakini bir başkasına kiralamayacağının, din istismarcısına fırsat vermeyeceğini" söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

Üzülerek belirtmek isterim ki şu an İslam dünyasını tehdit eden en önemli sıkıntılardan bir diğeri de taifecilik fitnesidir. Kişinin mezhebini dinleştirmesi diye tarif edeceğimiz bu fitne Suriye ve Irak'taki olayların da etkisiyle en yaygın dönemlerinden birini yaşıyor. Avrupa'nın 4 asır önce yaşadığı 30 yıl savaşlarına benzer bir kavga çok daha yıkıcı bir şekilde bugün yakın coğrafyamızda vuku buluyor. Irk, dil, mezhep, meşrep farklılıkları öne çıkartılarak Müslümanlar arasındaki fay hatları daha da keskinleştiriliyor. Böylece aynı dine, aynı Peygambere, aynı mukaddes kitaba inanan, her gün 5 vakit aynı kıbleye yönelen kalpler arasına nifak tohumları ekiliyor. Şiilik veya Sünnilik amel ve itikata dair farklı yorumlar olmanın ötesinde belli çevreler tarafından adeta ayrı bir din gibi yansıtılmaya çalışılıyor. Batı'da pişirilen son dönemde ülkemize ihraç edilmeye çalışılan 'Ali'siz' Alevilik gibi kimi yıkıcı projelerin toplumumuz içinde pohpohlanmasının gerisinde yine bu senaryolar var. Açık ve net söylüyorum Alman devleti Ali'siz Alevilik'e çok ciddi bedeller ödemek suretiyle İslam dünyasında, özellikle de ülkemizde bir bölünmenin tohumlarını ekmek istiyor. Oysa bizim milletimiz Hulefa-i Raşid'in arasında asla bir ayrım yapmaz.

Erdoğan taksicilerle buluştu

20191128_2_39571665_49890762-min.jpg


Erdoğan şuranın ardından Ankara Bayındır Taksi Durağı'nı ziyaret ederek taksicilerle sohbet etti. Taksiciler, Erdoğan'a simit ve çay ikram etti.

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU