Türkiye, akademik yaşama yönelik saldırıların en çok arttığı 5 ülke arasında yer aldı

Scholars at Risk (Risk Altındaki Akademisyenler) adlı uluslararası hak savunucuları ağının yıllık raporuna göre, Türkiye, dünya genelindeki akademik özgürlüğe yönelik saldırıların arttığı 5 ülke arasında

SAR, hazırladığı raporda üniversite alanına devlet ya da dış aktörler kaynaklı saldırıların dünya genelindeki yüksek öğretim sistemine zarar verdiğini vurguladı (Pixabay)

ABD’deki New York Üniversitesi merkezli 'Scholars at Risk' (SAR) (Risk Altındaki Akademisyenler) adlı uluslararası hak savunucuları ağı, dünya genelinde akademik özgürlüğe ve akademisyenlerin insan haklarına yönelik ihlallere yer verdiği yıllık raporunu yayınladı.

2015’ten beri yayınlanan raporda Türkiye 4. kez üst üste yüksek öğrenim alanına yönelik saldırılarda öne çıkan ülkeler arasında yer aldı.

SAR'ın akademik özgürlükleri gözlem projesi kapsamında her yıl yayınladığı ‘Free to Think’ (Düşünmede Özgür) adlı raporu 19 Kasım’da duyurdu.

1 Eylül 2018 ile 31 Ağustos 2019 arasındaki tarihleri kapsayan raporda 56 ülkeden akademik özgürlüğe ve akademisyenlerin insan haklarına yönelik 324 doğrulanmış saldırı yer aldı. 

Gönüllülerin aktardıkları verilerle hazırlanan raporda bu ‘saldırılara’ akademisyen ve üniversite öğrencilerine yönelik fiziksel saldırıların ve cinayetlerin yanı sıra işten çıkarmalar, yargılamalar, seyahat kısıtlamaları ve tutuklamalar da dahil edildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Raporda ABD ve Birleşik Krallık gibi güçlü yüksek eğitim ve araştırma sistemleri olan ülkelerde yaşanan olaylara ayrıntılı şekilde yer verilse de en ciddi saldırıların 5 ülkede yer aldığı açıklandı. 

Yüksek öğrenim alanında saldırıların arttığı bu 5 ülke arasında Türkiye’nin yanı sıra Çin, Brezilya, Hindistan ve Sudan sayıldı.

Raporda Türkiye hakkında şu ifadeler kullanıldı: 

SAR, üst üste 4. yıl Türkiye’nin yüksek öğrenim sektörüne yönelik olağandışı saldırıları raporladı.  Devlet yetkilileri, devletin eylemlerini eleştiren bir imza kampanyasını imzaladıkları ya da hükümetin hoşuna gitmediği grup ya da bireylerle ilişkide oldukları gerekçesiyle, terörizm, ihanet ve hainlikle suçlanan binlerce akademisyene karşı diğer yöntemlerin yanı sıra adli kovuşturmayı, tutuklamayı, kamu görevi yapmalarını ve yurtdışına seyahat etmelerini  yasaklamayı kullandı. 

Kürtlerin nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu güneydoğu illerindeki devlet eylemlerini ve askeri operasyonları eleştirdikleri için 800’den fazla ‘Barış için Akademisyenler’ üyesi akademisyenin terörizmle ilgili suçlamalardan yargılandığının belirtildiği raporda, 167’si ertelemeli olmak kaydıyla 200’den fazlasının 15 aydan 3 yıla kadar yayılan hapisle cezalandırıldığı vurgulandı. 

Raporda, Anayasa Mahkemesi’nin Barış İçin Akdemisyenler bildirisini imzalayan 10 imzacıya verilen cezaların bu kişilerin ifade özgürlüklerini ihlal ettiği ve yeniden yargılanmaları ve tazminat almaları yönünde karar almasının ardından 300’den fazla imzacının bu kararla uyumlu olarak beraat etmeleri olumlu bir gelişme olarak kaydedildi.
 


Binlerce akademisyen ‘sivil ölüme’ mahkum edildi

Raporda, hükümetin onaylamadığı gruplarla ilişkili oldukları ya da terör gruplarıyla bağlantılı oldukları iddiasıyla üniversitelerdeki pozisyonlarından kovulan, gelecekte kamuda çalışması ve yurtdışına yasal olarak çıkmaları yasaklanan binlerce akademisyenin ‘sivil ölüm’ durumunda olduklarının da altı çizildi. 

15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşanan gelişmelere de yer verilen raporda yüzlerce öğrenci ve akademisyenin Gülen yapılanmasıyla bağlantılı oldukları suçlamasıyla tutuklandığı ve tutuklananların büyük kısmının akıbetinin belli olmadığı belirtildi.

Hükümetin OHAL ilanıyla 15 üniversitenin kapatıldığı ve aralarında Barış için Akdemisyenler’in de olduğu 7500 akademik ve idari personelin işten çıkarıldığı vurgulandı. 

Raporun Türkiye’ye yönelik tavsiyeler kısmındaysa şu ifadeler yer aldı: 

  • Türk yüksek eğitim kurumlarına ve personeline yönelik aralarında haksız tutuklama, işine son verme ve seyahat kısıtlamalarının da olduğu eylemler durdurulsun 
  • Barış İçin Akdemisyenler bildirisi imzacıları, 2016 darbe girişimi ve bunlarla ilgili olaylar hakkında işten çıkarılan, uzaklaştırılan ya da ceza alan tüm yüksek eğitim personeli için etkili ve şeffaf bir yeniden değerlendirmenin yapılması sağlansın
  • Ceza davası ya da hukuk davalarında yargılanan tüm öğretmen, öğrenci ve diğer yüksek öğretim personelinin yargı süreçlerinde uluslararası insan hakları standartları sağlansın
  • Üniversite fakültesine dönüş ve rektör atamaları sürecinde yüksek öğretim konseyi yetkililerinin rollerine geri dönmesi de dahil üniversitelerin özerkliğini sağlayın ve güçlendirin. 

 

Independent Türkçe için derleyen: Keremcan Karabatak

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU