Sudan'daki İslami Hareket davası darbeleri durduracak mı?

Sudan’daki Müslüman Kardeşler örgütü, örgütün genel gözlemcisi Avadullah Hasan tarafından yayınlanan bir bildiride, İslamcıların tutuklanmasını kınadıklarını açıkladı

Sudan'ın devrik lideri Ömer el Beşir duruşma salonunda / Fotoğraf: AFP

Sudan’daki güvenlik makamları, 11 Nisan’daki halk devrimiyle devrilmesi öncesinde 30 yıl boyunca ülkeyi yöneten eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir önderliğinde, 1989 askeri ayaklanması aracılığıyla Sadık el-Mehdi başkanlığındaki mevcut demokratik rejimi çökertmekle suçlanan İslami hareket liderlerine karşı tutuklama kampanyası başlattı.

Sudan yasaları, bu suçlamalara idam ya da müebbet hapis cezasıyla yanıt veriyor. Söz konusu adım, Sudan sokaklarında ülkede askerler ve siviller tarafından yapılan askeri darbe girişimlerini durdurmak için caydırıcı kararlar almak isteyenlere karşı muhalif eylemlere neden oldu. Bu dava kapsamında sanıklar, Beşir, İslami Hareket liderleri Ali Osman Taha, Nafi Ali Nafi, Avad Ahmed el-Caz, Ali el-Hac ve İbrahim es-Senuseni’nin temsil ettiği siviller başta olmak üzere Devrim Konseyi üyelerinden oluştu.

İnsani ihlaller

Siyasi analist Ali ed-Dali, 1989 darbesi liderlerinin yönettiği davanın, Müslüman Kardeşler’den başlayarak darağacında sona ereceğini ifade etti. Dali, yöneltilen suçlamanın, devlete karşı ağır suçlar olarak kaydedileceğini ve mahkumların tüm mal varlıklarına el koyulmasının yanı sıra idam ve müebbet hapis cezalarının verileceğine dikkati çekti.

Müslüman Kardeşler liderlerinin yargılandığı davanın, Ömer el-Beşir’in başkanlık ettiği Ulusal Kongre Partisi liderleriyle sınırlı olmadığını söyleyen Ali ed-Dali, Adil Barış Platformu ve Milliyetçi Adalet Partisi’nin yanı sıra Halk Kongresi ve Şimdi Islah Hareketi gibi diğer İslami Hareket unsurlarını ve 1989 darbesine karışan Devrim Konseyi liderlerini de içereceğini vurguladı. Analist, genel af kararı çıksa bile maruz kalacakları başka suçların mevcut olduğunu belirtirken, bunlar arasında “idam cezasına neden olan savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırımlar” bulunduğuna dikkati çekti.

Öte yandan siyasi analist Muhammed Hamid Amir, tüm insan haklarını ihlal eden faaliyetler uygulayarak 30 yıl boyunca ülkeyi askeri darbeyle gasp edenlerden öç alınacağı için Sudan’daki Müslüman Kardeşler’in bel kemiğini oluşturacak İslami Hareket’in önde gelen liderlerine karşı bu davaların, Sudan halkından da büyük bir ilgiyle karşılanmasını beklediklerini söyledi.

Hamid Amir, verilen cezaların genellikle idam ya da müebbet hapis olduğunu belirterek, özellikle de Sudan halkı arasında İslam sancağını taşıyan örgütlerin çizdiği kötü zihinsel imajdan sonra İslamcıların, liderlerini ve sembollerini kaybedeceğini belirtti. Amir ayrıca, bu İslamcıların gelecekte Sudan siyasi sahnesinde rekabete girmesinin engelleneceğini de vurguladı.

Çatışmalar tüneli

Sudan’daki Müslüman Kardeşler örgütü, örgütün genel gözlemcisi Avadullah Hasan tarafından yayınlanan bir bildiride, İslamcıların tutuklanmasını kınadıklarını açıkladı. Bildiride, tutuklama kampanyasının, kişisel hesaplamalara dayanan bir adım olduğu belirtildi. 1989 darbesinin siyasetçilerini suçlu kılma eyleminin, ülkedeki sorunları çözmeyeceği ifade edilen bildiride ayrıca, durum, geçiş sürecini başarısızlığa uğratmadan ve bir çatışma tüneline girmeden önce darbeden, öncelikle ordunun sorumlu tutulması gerektiği kaydedildi. Bildiride, ülkedeki karmaşık durum çerçevesinde tutuklama eylemlerinin bir öncelik olmadığına ve kötü bir kutuplaşmaya neden olacağına dikkat çekildi.

Soruşturma

Tutuklama kampanyası, Sudan Başsavcısı Tac es-Sir el-Habr’ın 1989 yılında seçilmiş otoriteye karşı darbe planlamasına katılan herkesin tutuklanması emri çerçevesinde gelişti. Bu durumu, Başsavcı Seyful Yazal Muhammed Siri’nin, başsavcı vekilleri Ahmed en-Nur el-Hala’nın, Binbaşı General Maaş Abidin el-Tahir’in, polis temsilcisi ve avukat Macid Osman İdris’in başkanlık ettiği darbeyi soruşturmak üzere bir soruşturma komitesi kurma çağrısı takip etti.

Komite, anayasal meşruiyete karşı 1989 yılında düzenlenen darbedeki mevcut olayları soruşturmakla yetkili.

Bugüne kadar bu davayı soruşturan Hartum savcılığı, devrik Başbakan Sadık el-Mehdi, dönemin Savunma Bakanı Mehdi Babu Nemr ve olaylara tanık olan Binbaşı Maaş Fadlullah Berma Nasır da dahil çok sayıda görgü tanığını dinledi.

Siyasi azil

Öte yandan İslami Hareket liderlerine karşı açılan ceza davasında İddianame Kurulu sözcüsü Muaz Hadra, davanın 1983 tarihli Ceza Kanunu’na göre anayasal sistemi ortadan kaldırmak suçlamasıyla açıldığını belirtti.

Savcılığın çok sayıda tanık dinlediğine dikkati çeken Hadra, dosyanın ilerleyen günlerde mahkemeye sevk edilmesine hazırlık olarak, dinlenilmeyi bekleyen çok sayıda tanığın olduğunu da vurguladı.

O dönemde geçerli olan Sudan yasalarına göre anayasal sistemin baltalanması, suçluların azledilmesi de dahil ceza gerektiren bir suç sayılıyor. Bu nedenle bu kişilerin yasalarca azledilmesi gerektiğini de söyleyen Muaz Hadra, sanıkların, muhaliflerin soruşturulduğu yasalar uyarınca soruşturulmayacaklarını ifade etti.

Hadra, “Anayasal sistemi ortadan kaldırma suçu, Beşir hükümeti tarafından ulusal ve siyasi muhaliflerinin gözünü korkutmak amacıyla kullanılmış, devlete karşı suçlardan biri olarak sayılıyor” dedi.

Anayasal sistemin baltalanmasına ilişkin 96. maddenin, güvenceyle serbest bırakılmaya izin vermediğini söyleyen Muaz Hadra, sanıkların, bu madde kapsamında suçlandıklarını söyleyerek, “Anayasal sistemi ortadan kaldırmakla suçlananların yer aldığı liste, soruşturulacak diğer bazı isimleri de kapsıyor” şeklinde konuştu.

1991 tarihli Sudan Ceza Kanunu’nun 50. maddesi, ülkenin anayasal sistemini ortadan kaldırmak, bağımsızlığını veya birliğini tehlikeye atmak amacıyla herhangi bir eylemde bulunan herhangi bir kişinin, tüm mallarına el koyularak, en kısa sürede idam, müebbet hapis ya da hapis cezasına çarptırılmasını gerektiriyor. Beşir hükümeti ise bu maddeyi, zaten siyasi muhaliflerine karşı kullanmıştı.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin

tps://www.independentarabia.com/node/73826

DAHA FAZLA HABER OKU