Netanyahu aleyhindeki suçlamalar İsrail’i arafta bıraktı

İsrail tarihinde ilk defa bir yılda üçüncü kez seçim yapmaya hazırlanırken başbakansa gitgide daha savunmasız hale geliyor

Binyamin Netanyahu hem hükümet kuramamış olması hem de hakkında açılan davalar nedeniyle zor günler yaşıyor (AFP)

İsrail tarihinin muhtemelen en çok beklenen kararlarından biri olan hüküm, ülkeyi bir kez daha tamamen bilinmeyen sulara savurdu.

Başsavcı Avichai Mandelblit perşembe günü yaptığı açıklamada, Binyamin Netanyahu'nun 1000 ve 2000 adlı davalarda dolandırıcılık ve emanete ihanetle suçlandığını, "4000" olarak adlandırılan davada da rüşvet, dolandırıcılık ve emanete ihanetle itham edildiğini duyurdu.

Ve böylece, ülkenin en uzun süredir görevde olan başbakanı, vazife başındayken yasalar önünde suçlanan ilk başbakan olmak gibi yeni ve yüz kızartıcı bir payeye daha erişmiş oldu. 

Bu dehşet verici duyuru, parlamentonun İsrail’de bir ilke imza atarak bir yıldan kısa süre içinde üçüncü kez genel seçim yapılacağını duyurma ihtimalinden birkaç hafta önce gerçekleşti. Ülkenin siyasi sistemi, kendisine rehberlik edecek hiçbir teamül olmaksızın fırtınada yolunu bulmak zorunda kalacak.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Nihai sonucun ne olacağını tahmin etmeye çalışmak yararsız olsa da ortada bazı açık göstergeler bulunuyor.

İsrail yasaları uyarınca, suçlu bulunması halinde başbakan rüşvet suçlamalarından 10 yıla kadar, dolandırıcılık ve emanete ihanet içinse 3 yıl hapis cezasına çarptırılabilir.

Hakkında hazırlanan iddianameyi “darbe girişimi” diye nitelendiren ve tüm suçlamaları defalarca reddeden Netanyahu, iktidarda kalmak ve cezai işlemlerden uzak durmak için canhıraş mücadele edecek.

Netanyahu, ABD'li müttefiki Donald Trump'ın söylemini diline dolayıp aleyhindeki suçlamaları “cadı avı” diye tanımlayarak, zaten hakkındaki davalara gayrimeşru bir kimlik kazandırmak için yaygaracı bir kampanya başlatmıştı. Kendisiyle ilgili yolsuzluk iddialarını yumurtasız omlete benzettiği bir Instagram hikayesi paylaşmak da dahil olmak üzere çeşitli kampanyalarla destekçilerini harekete geçirdi. 

Netanyahu, iddialara göre yargıyı etkisiz hale getirebilecek yasaları çıkarmaya teşebbüsle de suçlanıyor. 

Dava, sıkıntılı bir dönemde -daha bir hafta önce İsrail ve Gazze arasında bir savaşın patlak verebileceğine dair korkular yaşandı- zaten epey kutuplaşmış ülkede daha fazla öfkeye ve daha fazla ayrışmaya yol açacak.

Netanyahu içinse ilk savaş, yalnızca görevde kalması durumunda kazanabileceği dokunulmazlık için olacak.

 

 

Gerek Netanyahu gerekse ülkenin eski Genelkurmay Başkanı olan başlıca rakibi Benny Gantz, eylül ayındaki seçimlerden sonra hükümet kurmayı başaramadığından, önümüzdeki birkaç hafta boyunca Knesset'in üyeleri parlamentodan yeteri kadar destek alabilecekleri bir koalisyon kurmayı deneyebilir.

Netanyahu Knesset üyesi olarak bir kez daha hükümet kurma şansını deneyebilir. Veya daha büyük olasılıkla, üçüncü bir seçime gidilirse, kariyerinin en şiddetli kampanyalarından birine, iddianamenin uzayan gölgesi ve iki başarısız hükümet kurma girişiminin yükü altında girmek zorunda kalacak.

Bu durum onu, merkezde yer alan ve muhalefet lideri Yair Lapid'le diğer bazı eski generalleri şemsiyesi altında buluşturan Mavi-Beyaz İttifak'ın lideri Gantz'a karşı epey savunmasız bırakıyor.

Başsavcının açıklamasından kısa süre sonra Mavi-Beyaz İttifak, Netanyahu'nun “boğazına kadar yolsuzluk iddialarına gömüldüğünü” ve dolayısıyla “İsrail adına hayati kararlar vermek için hiçbir kamusal ya da ahlaki yetkiye” sahip olmadığını belirten bir açıklama yaptı. Gelecek ilkbaharda seçime gidilirse bu kartı tekrar tekrar oynayacaklardır.

Netanyahu buna ek olarak kendi partisi Likud'daki rakiplerine karşı da savunmasız, yükselen yıldız Gidon Saar bunlardan biri ve parti ön seçimlere gittiği takdirde parti başkanlığını almak isteyeceğini bu yıl zaten belli etmişti.

İçeriden ya da dışarıdan isyan bir yana, sürecin kendisi de uzun zaman alacak.

İsrail yasalarına göre, Netanyahu'nun parlamentonun kendisine dokunulmazlık sağlamasını istemek için 30 günü var ve bunu yapacağı neredeyse kesin.

Sıkıntılı noktaysa, sonuçsuz kalan ülkenin nisan ayındaki ilk seçimlerinden bu yana, parlamento bünyesinde Netanyahu'nun bu talebini değerlendirebilecek organın henüz atanmamış olması.

Ve böylece, parlamento bu organı atamaya ya da yaklaşan seçimlere kadar beklemeye karar verirken bir çıkmaza gelinmiş olacak. Dokunulmazlık talebine ilişkin karar verilmeden yasal işlem başlatılamıyor. 

Ve o zaman bile, dokunulmazlık verilirse dahi bu su geçirmez olmayacak, çünkü herhangi bir İsrail yurttaşı, geçmişte benzer davalarda görüldüğü üzere Yüksek Mahkeme kararına itiraz edebilir.

Netanyahu yasalardaki boşlukları doldurup bu hükmü geçersiz kılabilecek daha fazla kanun çıkarmaya kalkışabilir.

Bu sadece öfkeye neden olacaktır.

Kısacası, birçok nokta belirsiz ve birçoğu da bilinmiyor. Kesin olan bir şey varsa o da ufukta beliren ihtilaf hayaletidir.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU