Milli Savunma Bakanı Akar: ABD’nin verdiği ‘terörist unsurlar çekildi’ bilgisi teyit edilememiştir

Bakanlığının bütçesini TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunan Milli Savunma Bakanı Akar, Barış Pınarı Harekatı’nın ardından ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatlara değindi. Akar, ABD’nin ilettiği ‘YPG çekildi’ bilgisinin teyit edilemediğini söyledi

Fotoğraf: AA

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, bakanlığının 2020 yılı bütçesinin sunumunu yaptı. Terör örgütlerine yönelik operasyonların artan bir tempoda sürdüğünü anlatan Akar, "Sözde lider kadroları etkisiz hale getirilerek, hudut hattında ve ötesinde alınan tedbirler ile oluşturulan baskı neticesinde terör örgütlerinin hareket serbestisi ve eylem kabiliyetleri önemli ölçüde engellenmiştir" dedi. 

24 Ağustos 2016'da başlayan Fırat Kalkanı Harekatı'nın 29 Mart 2017'de tamamlandığını hatırlatan Akar, "Önceliğimiz, bu harekatı DEAŞ'la Mücadele Küresel Koalisyonu ile birlikte gerçekleştirmekti. Çok arzu etmemize rağmen bu durum maalesef gerçekleşmemiş ve TSK, harekatı tek başına yapmak zorunda kalmıştır” diye konuştu.

20 Ocak 2018'de Zeytin Dalı Harekatı'nın başlatıldığını söyleyen Akar, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesinde, Astana Mutabakatı gereği ateşkes ihlallerinin gözlenebilmesi için Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarınca 12 gözlem noktası oluşturulduğunu belirtti.

1.jpg
Fotoğraf: AA

 

ABD gitti rejim unsurları geldi

“Kalıcı istikrar ve ateşkes ise ancak Rejimin işgal ettiği alanlardan 17 Eylül 2018 tarihli Soçi Mutabakatı'nda belirlenen hatta çekilmesi ile sağlanabilecektir” diyen Akar, Münbiç'deki gelişmelere de değindi. Bakar Akar, bölgeden çekilen ABD güçlerinin boşalttığı yerlere rejim unsurlarının yerleştiğini anlattı.

Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’nı da tek başına yapmak sorunda kaldığını aktaran Milli Savunma Bakanı Akar, Suriyelilerin evlerine, topraklarına güvenli, gönüllü ve saygın bir şekilde dönüşlerini gerçekleştirmeyi amaçladıklarını belirtti.

Sınır hattına yakın bölgelerdeki yerleşim yerlerine 1300 civarında havan ve roket atışı yapıldığını söyleyen Akar, aralarında bebek ve çocukların da bulunduğu 22 vatandaşın şehit olduğunu, 187 vatandaşın yaralandığını aktardı.

TSK tuzağa düşmedi

Saldırıların propaganda üretmek için sivil halkın bulunduğu park, hastane, ibadethane gibi yerlerden yaptığını dile getiren Akar, şunları kaydetti:

Amaçları, Silahlı Kuvvetlerimizin bunlara karşılık vermesi ve sivil kayıpların yaşanmasıydı. Ama biz bu oyunu gördük ve karşılık vermedik. Dünyanın da bu namertlerin gerçek yüzlerini görmesini bekliyoruz. Burada kilisenin ortasındaki alandan havanla ateş yapıldığını SİHA, İHA ile fotoğraflarını çektik. Bizim web sayfamızda bunlar mevcut. Fakat bütün bu atışlara rağmen herhangi bir şekilde karşılık vermedik, herhangi bir yanlış anlamaya meydan vermemek için. Bu alçaklar aynı şekilde dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanmış olaylara ait fotoğrafları, harekat sırasında olmuş gibi sosyal medyada yayınladılar. Hatta kimyasal silah kullanıldı iftiralarıyla kara propaganda yaptılar. Ancak arkadaşlarımız, burada da çok iyi çalışarak bu alçakların sahtekarlıklarını anında ortaya koydular. Biz, uluslararası hukuk ve anlaşmalar ile yasaklanan hiçbir mühimmatı veya kimyasal silahı kullanmadık, kullanmayız. Böyle bir şey söz konusu değil. TSK'nın envanterinde kimyasal silahların atma vasıtaları ve mühimmatı bulunmamaktadır. Her şeyden önce masum insanları gözetmeksizin toplu katliama neden olan kimyasal silah kullanma caniliğinin şanlı tarihimizde de ahlaki değerlerimizde de yeri yoktur.

600 yerleşim yeri kontrol altına alındı

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği harekatlarda masum insanların zarar görmemesi büyük hassasiyet gösterdiğini söyleyen Hulusi Akar, "Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla bölge halkını zalim, cani terör örgütlerinin zulmünden kurtaran kahraman ve fedakar Mehmetçik, Fırat'ın doğusunda da Suriyeli kardeşlerinin yanında, terör örgütlerinin karşısındadır. Harekat çerçevesinde, 4300 kilometrekarelik alan ile 600 yerleşim yeri kontrol altına alınmış ve M-4 otoyolunda kontrol noktaları tesis edilmiş, bugüne kadar 1200 civarında terörist etkisiz hale getirilmiştir. 12 personelimiz şehit olmuş, 164 personelimiz ise yaralanmıştır. TSK ile omuz omuza mücadele eden Suriye Milli Ordusundan da 236 personel şehit olmuş, 722 personel yaralanmıştır" dedi.

Uyuyan, gizlenmiş hücreler olabilir

17 Ekim'de ABD ile imzalanan mutabakat sonrasında yaşananları da değerlendiren Akar, şu ifadeleri kullandı:

120 saatlik süre içerisinde birliklerimize karşı 48 kez taciz gerçekleştirilmiş, tacizler neticesinde bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 8 personelimiz ise yaralanmıştır. Bu tacizlere meşru müdafaa hakkı kapsamında karşılık verilmiştir. Sürenin sonunda ABD yetkilileri tarafından söz konusu bölgeden terörist unsurların çekildiği bilgisi tarafımıza iletilmiştir. Fakat bu, teyit edilememiştir.

Bu bir beyandır, bu beyanın teyit çalışmaları devam etmektedir. Şu anda operasyon yaptığımız bölgeyle alakalı terör örgütünün durumu nedir derseniz, büyük ölçüde buradan YPG'li teröristlerin çıktığını, fakat uyuyan, gizli, teröristlerin olabileceğini de değerlendiriyoruz. Buna göre tedbirlerimizi aldık, almaya devam edeceğiz.

2.jpg
Fotoğraf: AA

 

Aksi yönde bulgular Ruslarla görüşülüyor

Soçi'de 22 Ekim'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşmelerin sonucu varılan mutabakatın ardından Türkiye’nin terör örgütlerinin bölgeden çekilmesi için 150 saat süre tanıdığını hatırlatan Akar, bu 150 saatlik süre içerisinde 75 taciz ve saldırının gerçekleştiğini, TSK'dan 2 şehit, 44 yaralı, Suriye Milli Ordusu'ndan 22 şehit, 78 yaralı olduğunu söyledi. Ekim ayında Rusya Federasyonu'ndan bir askeri heyetin Türkiye’ye geldiğini belirten Akar, şunları kaydetti:

Rusya Federasyonu heyeti tarafından 29 Ekim sabahından itibaren Soçi Mutabakatı'nda belirtilen esaslar çerçevesinde Tel Rıfat, Münbiç ve Fırat'ın doğusundan 34 bin YPG'linin 3 bin 260 ağır silahı ile birlikte 30 kilometre derinlikteki güvenli bölge dışına çıkartıldığı bildirilmiştir. Aksi yöndeki bulgular Rusya Federasyonu ile görüşülmektedir. Bunların teyide muhtaç bilgiler olduğunu değerlendiriyoruz. Görüşmeler 1-2 Kasım'da da devam etmiş, kurulacak ortak kontrol ve denetim mekanizması, icra edilecek devriyelerin detayları orada görüşülüp karara bağlanmıştır. 1 Kasım'dan itibaren devriyeler başlamıştır. Dün de 9'uncuyu yaptık.

Türkiye üzerine düşeni yapmaya devam edecek

Suriye krizinin siyasi çözümü için Anayasa Komitesi'nin önemine vurgu yapan Akar, komitenin çalışmalarının olumlu ilerlemesini ve Suriyelilerin kendi kaderini belirleyecek demokratik seçimlerin en kısa zamanda yapılmasını temenni etiklerini belirterek, "Bu konuda Türkiye olarak bize düşen neyse bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Hakurk ve Haftanin bölgelerinde başlatılan Pençe harekatlarının planlandığı şekilde devam ettiğini anlatan Akar, "Operasyonlarda şu ana kadar 9 silah arkadaşımız şehit olmuş, 74 personelimiz yaralanmış, buna karşılık 158 terör örgütü mensubu ise etkisiz hale getirilmiştir" diye konuştu. 

Sınır ihlallerinin önüne geçildi

Suriye sınırında yürütülen Acil Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi kapsamında, sınır hattı boyunca modüler beton duvar, devriye yolu, yüksek güvenlikli tel çit ve gözetleme kulelerinin tesis edildiğini belirten Akar, bunlar sayesinde hudut ihlallerinin önüne önemli ölçüde geçildiğini vurguladı.

İran hudut güvenliğinin artırılmasına yönelik hazırlanan İran Hududu Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi Projesi kapsamında Ağrı, Iğdır ve Hakkari olmak üzere 3 aşamalı olarak planlandığına işaret ederek, projenin 137 kilometrelik bölümünün gerçekleştirildiğini söyledi.

Doğu Akdeniz’de arama ve sondaj çalışmaları konusuna da değinen Akar, “Doğu Akdeniz'deki doğal kaynakların, ülkemiz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışlanarak, adeta gasp edilmesi girişimlerini kesinlikle kabul etmeyeceğiz” dedi. Akar, KKTC bayrağını yakan Rumları en şert şekilde kınadıklarını da sözlerine ekledi.

3.jpg
Fotoğraf: AA​​​​​​​

 

Türkiye, Avrupa ile terörizm arasındaki son engel

Türkiye’nin NATO üyeliğinden veya müttefiklikten vazgeçmek gibi bir niyeti olmadığını belirten Akar, şu ifadeleri kullandı:

Türkiye sadece kendi sınırlarını değil, NATO sınırlarını da korumaktadır. Türkiye'nin güvenliği, NATO dahil tüm Avrupa'nın güvenliğidir. Bilinmelidir ki Avrupa ile terörizm arasındaki son engel olan Türkiye, terörizmle savaşın cephe ülkesidir.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin NATO, BM ve AB bünyesinde dünyadaki barışı destekleme misyonlarına katkı sağladığını belirten Akar, Türkiye'nin Afganistan'da halen NATO tarafından yürütülen Kararlı Destek Misyonu'na en büyük katkıyı yapan ikinci NATO ülkesi olduğunu dile getirdi.

HİSAR ve SİPER yolda

Suriye'deki gelişmelere bağlı olarak hava ve füze tehdidine karşı İspanya'nın Türkiye’ye gönderdiği PATRIOT sistemlerinin 2019 yılı sonuna kadar ülkede kalmaya devam edeceğini ve sürenin uzatılmasının söz konusu olduğunu söyleyen Akar, İtalya'ya ait SAMP-T sisteminin ise yılsonu Türkiye’den ayrılacağını belirtti.

Türkiye’nin milli hava ve füze savunma sistemleri için çalışmaların devam ettiğini anlatan Akar, “TSK, Alçak/Orta İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi HİSAR'ı inşallah önümüzdeki yıldan itibaren kullanmaya başlayacaktır. Bu başarı, yüksek irtifa hava savunma füze sistemimiz olan SİPER bakımından da büyük bir müjdedir. SİPER envantere girinceye kadar aciliyet arz eden yüksek irtifa hava ve füze savunma sistemi ihtiyacımızın bir an evvel karşılanması maksadıyla Rusya Federasyonu'ndan S-400 tedariki için başlattığımız süreç planlandığı şekilde devam etmektedir” dedi.

Akar, 15 milyon metrekarelik mayınlı bölgenin temizliği tamamlandığını, 21 bin 800 civarında mayının imha edildiğini belirtti.

TSK mevcudu 409 bin

TSK'nin halihazırdaki mevcudunun “367 bin 777'si asker, 41 bin 405'i sivil olmak üzere toplam 409 bin 182 personelden oluştuğunu belirten Akar şunları söyledi:

15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren FETÖ/PDY bağlantısı nedeniyle TSK'den 150 general/amiral, 8 bin 413 subay, 7 bin 612 astsubay, 1232 uzman erbaş/sözleşmeli er, 459 devlet memuru/işçi olmak üzere toplam 17 bin 866 personel ihraç edilmiştir. 2 bin 709 personel de geçici görevden uzaklaştırma kararıyla şu anada görevlerinden uzaklaştırılmış bulunmaktadır. Ayrıca 909 emekli personelin daha sonra ortaya çıkan bilgi ve belgeler çerçevesinde rütbeleri geri alınmıştır.

Personel teminine yönelik çalışmalar kapsamında Milli Savunma Üniversitesine bağlı olan Harp Okulları ve Sağlık Bilimleri Üniversitesinde 7 bin 215, Astsubay Meslek Yüksek Okullarında 4 bin 413, dost ve müttefik ülkelerden 971 misafir askeri öğrenci olmak üzere toplam 12 bin 599 askeri öğrenci öğrenim gördüğünü ifade eden Akar, 26 Haziran’da yürürlüğe giren Askeralma Kanunu'nu hakkında da bilgi verdi.

Akar, askeri yardım ve güvenlik işbirliği faaliyetleri kapsamında Milli Savunma Bakanlığı’nca bu yıl dost ve müttefik ülkelere 126 milyon lira tutarında hibe ve tahsis işlemi gerçekleştirildiğini belirtti.

Millilik oranı yüzde 70

Yüksek teknolojiye dayalı savunma sanayisinde yerlilik ve millilik oranının yüzde 70'lere ulaştığını dile getiren Akar, yürütülen modernizasyon çalışmalarını şöyle sıraladı:

F-16 uçaklarının modernizasyonu, lazer güdüm kiti, hassas güdüm kiti, kanatlı güdüm kiti geliştirilmesi, lazer güdümlü roket, tank topu mühimmatı, modüler barut, tank taşıyıcı araç ve römorku, çevre gözetleme radarı, silah tespit radarı, hava savunma erken ikaz radarı, denizgözü ahtapot-s elektro-optik keşif ve gözetleme sistemi, ateş destek otomasyon sistemleri, HÜRKUŞ, ATAK Helikopteri, Bayraktar TB-2 Taktik İHA Sistemi, ANKA İHA Sistemi, Milli Gemi (MİLGEM), Havadan Bağımsız Tahrikli (HBT) Denizaltı, Milli Piyade Tüfeği, ALTAY Tankı ve Zırhlı Araçlar, BORA, KASIRGA ve HİSAR Sistemleri, Tanksavar Silah Sistemleri, Hava Savunma Silah Sistemi (KORKUT) ve Satıhtan Satha Güdümlü Mermi (ATMACA)

Kamu zararı tespit edilemedi

Sayıştay denetçileri tarafından Bakanlıkta yapılan denetimler neticesinde düzenlenen Milli Savunma Bakanlığı 2018 yılı Sayıştay Denetim Raporu'nda herhangi bir kamu zararının tespit edilmediği, denetim sürecinde sorgu gönderilen personel bulunmadığı, yersiz ödeme, ihale iptali veya yargılamayı gerektirecek herhangi bir hususa rastlanmadığı ifadelerinin belirtildiğini aktaran Akar, tasarruf tedbirleriyle ilgili gerekli hassasiyetin de gösterildiğini dile getirdi.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU