Dışişleri Bakanlığı'ndan "Doğu Akdeniz" açıklaması: Arama ve sondaj faaliyetlerimize devam edeceğiz

Dışişleri Bakanlığı: Ülkemizin tehditlere boyun eğerek, Doğu Akdeniz'deki haklarından geri adım atmasını ummak beyhude bir beklentidir

Fotoğraf: AA

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Ülkemizin tehditlere boyun eğerek, Doğu Akdeniz'deki haklarından geri adım atmasını ummak beyhude bir beklentidir. Bu itibarla Doğu Akdeniz'deki arama ve sondaj faaliyetlerimize aynı şekilde devam edeceğimizden kimse şüphe duymamalıdır" ifadelerine yer verildi.

AB Dış İlişkiler Konseyinin bugünkü toplantısında alınan kararlara tepki gösteren Bakanlık, "15 Temmuz ve 14 Ekim 2019 tarihlerindeki Dış İlişkiler Konseyi toplantılarının ardından verdiğimiz mesajların hiçbirinin yerine ulaşmadığını göstermektedir" açıklamasını yaptı.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımız ile KKTC'nin hak ve çıkarlarını Avrupa Birliği'nin tüm izan dışı adımlarına rağmen korumaktan vazgeçmeyeceğimiz daha önce de defalarca ve kuvvetle vurgulanmıştır. AB Dış İlişkiler Konseyi'nin bugün (11 Kasım) yapılan toplantıda bu konuda aldığı kararlar, 15 Temmuz ve 14 Ekim 2019 tarihlerindeki Dış İlişkiler Konseyi toplantılarının ardından verdiğimiz mesajların hiçbirinin yerine ulaşmadığını göstermektedir.

Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 2004'ten bugüne kadar Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarının bir gerginlik değil, istikrar unsuru haline gelebilmesi için iyi niyetli bir biçimde çaba göstermiş, tüm yapıcı ve olumlu girişimleri üstlenen taraf olmuştur. GKRY ve maksimalist pozisyonlarına alet ettiği AB ise bu süreçte ne gerçekleri görebilmekte ne de uluslararası hukuka ve hakkaniyete uygun bir karar alabilmektedir. Haklarımızın tek taraflı olarak gasp edilmesine tabiatıyla izin vermeyeceğimiz, 2004'ten bu yana istikrarla dile getirilmiştir.

AB tarafından hükümsüz ve geçersiz bir yönetime uluslararası hukuk hiçe sayılarak verilen karşılıksız ve anlaşılamaz destek ile Doğu Akdeniz'de önemli bir işbirliği fırsatının rehin alınması gerçekten ibret vericidir. Ülkemiz kalıcı istikrar ve Doğu Akdeniz bölgesinde yaşayan tüm insanların refahı için uluslararası hukukun temel ilkelerinin uygulanmasını ve bölgedeki işbirliğini teşvik etmeyi sürdürecektir.

Bununla birlikte daha önceden Kıbrıs sorununun çözülmesine katkıda bulunabilecek tarafsız bir aktör olma vasfını çok uzun süre önce yitiren AB'nin Doğu Akdeniz'de de yapıcı ve yararlı bir tutum alabilmesinin mümkün olmayacağı görülmektedir. Nitekim 2004'ten bu yana Türkiye ve KKTC'nin egemenlik ve meşru haklarına saygı gösterilmesi çağrılarımız karşısında pervasız bir tutum benimseyen AB'nin biz de faaliyete başladıktan sonra iyi komşuluk ilkesine saygı gösterilmesine atıfta bulunması en hafif tabirle ironiktir. Ülkemizin tehditlere boyun eğerek, Doğu Akdeniz'deki haklarından geri adım atmasını ummak beyhude bir beklentidir. Bu itibarla Doğu Akdeniz'deki arama ve sondaj faaliyetlerimize aynı şekilde devam edeceğimizden kimse şüphe duymamalıdır.

 

Kısıtlayıcı tedbirler

Brüksel'de toplanan AB Dış İlişkiler Konseyi, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerini ele aldığı toplantıda, kısıtlayıcı tedbirler için bir çerçeve belgesinde anlaşmıştı.

Toplantı sırasında AB Konseyi'nden yapılan yazılı açıklamada, "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yaşa dışı sondaj faaliyetlerine cevap olarak uygulanması planlanan kısıtlayıcı tedbirler için bir çerçeve belgesi kabul edildi" ifadesine yer verilmişti.

Toplantı sonrası AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, AB üyesi ülkelerin çerçeve belgeyi kabul etmesinin ardından atılacak adımlara değinerek, "AB, tedbir listesine alınacak kişi ve kurumları belirleyebilir. Bunun yapılıp yapılmayacağına ve ne zaman olacağına ise bakacağız" diye konuşmuştu. 

Ajanslar

DAHA FAZLA HABER OKU