Erdoğan'dan ABD ziyareti öncesi 'mektup' yorumu: Sayın Trump'a takdim edeceğim

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeminde ABD Başkanı Donald Trump'ın 9 Ekim'de kendisine gönderdiği diplomatik teamüllere aykırı mektup da vardı

Fotoğraf: Reuters

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, ABD Başkanı Trump'ın kendisine gönderdiği nezaketsiz mektuba ilişkin konuştu. 

13 Kasım'daki ABD ziyaretini hatırlatarak ''Bu mektubu Sayın Trump'a takdim edeceğim. Siz bana bu mektubu bu adamın arabulucu olmasını düşünerek gönderdiniz. Benim size söylediklerim belli. Dedim ki 'Ben böyle bir teröristi veya terör örgütünü muhatap almam'' ifadelerini kullandı:

Terör örgütünün Mazlum Kobani diye ad taktığı Ferhat Abdi Şahin isimli terörist PKK terör örgütünün elebaşlarından bir tanesi. Biz önceki akşamki görüşmemizde Sayın Trump'a dedik ki "ne yazık ki siz böyle bir kişiyle bir araya geliyorsunuz. Böyle bir kişi ile bir araya gelişinizi biz kınıyoruz." Elimizde malum mektup var. (Kılıçdaroğlu ağzına dolamıştı) Bu mektubu ben Sayın Trump'a takdim edeceğim. Siz bana bu mektubu bu adamın arabulucu olmasını düşünerek gönderdiniz. Benim size söylediklerim belli. Dedim ki "Ben böyle bir teröristi veya terör örgütünü muhatap almam.'' Bunun üzerine kendisi "Pence'i göndereceğim" dedi. Ardından Pence'i, Pompeo ve O'Brien da yanında olmak üzere bize gönderdi. Bir gün öncesinde arkadaşlarımız O'Brienile görüşmeler yaptılar. Sonra da ikinci gün Pence ve Pompeo geldi. Ben Pence ile ikili görüşme yaptım. İkili görüşmeden sonra heyetler arası görüşmemize girdik ve120 saat kararını orada mutabakat metni içerisinekoyduk. Neler olacak, neler yapılacak hepsini o metinin içerisinde kamuoyuna açıkladık. Şu anda da bu yürürlükte. Ferhat Abdi Şahin denilen adamın birçok terör saldırılarında rol aldığını biliyoruz.

ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmeye ilişkin de konuşan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

Önceki akşam Sayın Trump'la bir görüşmemiz oldu. Bu telefon görüşmemizden sonra 13 Kasım'da ABD'ye gitme kararını verdik. Arkadaşlarımızla birlikte yaptığımız değerlendirme sonucunda, bu ziyaretin önemli olduğunu ve bu ziyaretle Barış Pınarı Harekatı'nın şu an geldiği noktayı yüz yüze değerlendirmenin faydalı olacağına inandık. Bunu zaten Sayın Trump'la telefon görüşmemizde kendisine de ifade ettik. Ayın 13'ünde bugüne kadar ele aldığımız ve almadığımız birçok konuyu yüz yüze görüşmenin faydalı olacağına inandık. Tabi ki Suriye'de güvenli bölge ve mültecilerin kendi topraklarına geri dönüşü konularını masaya yatıracağız. Gerek S-400, gerek F-35, gerek 100 milyar dolarlık ticaret hacmi meselelerini ele alacağız. FETÖ ile mücadele ve Halkbank konusunu da görüşeceğiz.

"Terör örgütü sınırlarımızı taciz ediyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile Soçi'de imzalanan mutabakat ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu:

Malum şu anda Rusya, rejim güçleri ile beraber hareket ediyor. Rejim güçleri ile hareket ederken de belli yerlerde terör örgütü PKK-PYD-YPG ile bağlantısı var. Bu bağlantı şu anda da aynı hızla devam ediyor. Mesela daha başından beri ABD'nin bize verdiği söz vardı; "Münbiç'ten terör örgütlerini çıkartacağız" dediler. Ne kadar zamanda? 90 günde. 1,5-2 sene oldu, hala terör örgütü orada. Şu anda da çıkmış değil. Biz ne olup bittiğini tüm istihbaratımızla biliyoruz. Aynı şey Ayn el-Arab'da da var. Burası Obama döneminden beri terör örgütlerinin cirit attığı ve bu haliyle Obama yönetiminin kutsadığı bir yerdi. Ayn el-Arab'ın ismi sonra Kobani'ye çevrildi. Buranın halkından yaklaşık 350 bin kişi terör örgütünden kaçıp ülkemize sığındı. Ağırlıklı olarak da bizim Suruç'a yakın bölgedeler. Ayn el-Arab'dan gelen Kürtlere de biz bakıyoruz. Barınmadan yeme-içmeye ve sağlığa kadar her ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu gerçeğe rağmen bazıları hala "Türkiye Kürtlere karşı" diye yalan yayıyorlar. Kürtlerin temsilcisi olduklarını söyleyenlerin hiçbirinin bunlara vermiş olduğu herhangi bir destek asla söz konusu değil. Biz veriyoruz.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Barış Pınarı harekatı devam edecek"

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine düzenlediği operasyonun devam edeceğini söyleyen Erdoğan, "Burada son terörist bölgeyi terk etmedikten sonra biz bu işi bırakmayız" dedi. 

"Diğer ülkeler buradan çıkmadıktan sonra biz buradan çıkmayız" diye konuşan Erdoğan, Adana Mutabakatı'na vurgu yaptı:

Biz Suriye'nin birliğine, beraberliğine ve bütünlüğüne taraftarız. Asla parçalanmasını da istemeyiz. Eğer diğer ülkeler de buna taraftarlar ise kendilerinin de bunu ispat etmeleri lazım. Onlar ispat edecekler ki bizden de bunun ispatını istesinler. Bunların hiçbirinin burada sınırı yok ama bizim burada sınırımız var. En batıdan aldığımız zaman en doğuya kadar sadece 911 kilometre Suriye sınırı var. Oysa burada ne Rusya'nın ne ABD'nin ne de İran'ın sınırı var. Sadece Irak'ın biraz sınırı var. Bizim Adana Mutabakatı gibi bir belgemiz var. Bu terör örgütleri temizlenmedikçe, Adana Mutabakatı'nın bize vermiş olduğu yetkiyle buradaki duruşumuzu aynen devam ettireceğiz.

"İran'a kırgınım"

Erdoğan, İran yönetiminin Barış Pınarı harekatını eleştiren açıklamaları ile ilgili de konuştu, Tahran'a 'kırgın' olduğunu söyledi:

İran'dan bile olumsuz açıklamalar geldi. Bizim Barış Pınarı Harekatımızı tasvip etmediklerini söylediler. Nasıl kırgın olmayayım? Bu kadar zamandır vatandaşlarımızı, insanımızı teröristler sivil ve asker demeden şehit ediyorlar. Elimiz bağlı kalacak halimiz yok. Gereği neyse gereğini yapmamız lazım. O zaman biz niye devletiz? O zaman bunca Silahlı Kuvvetler mensubunu niye biz güçlü tutmaya çalışıyoruz? Suriye Milli Ordusu mesela… Kim bunlar?

 

Erdoğan: Sözde Ermeni yasa tasarısı ile yıldırma gayretleri var

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde ABD Temsilciler Meclisi'nde onaylanan yaptırım tasarısı ve 1915 olaylarını soykırım olarak tanıyan tasarının kabul edilmesini de değerlendirdi: 

ABD ile stratejik ortaklığımıza sığmayacak bazı gelişmeler bizi ciddi manada rahatsız etmektedir. Bunu aşabilmek için de bu ziyaretin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Özellikle sözde Ermeni yasa tasarısı ve yaptırım tehditleri ile bizi yıldırmaya çalışma gayretleri var. Sayın Trump'ın da bunun farkında olduğunu önceki akşamki telefon görüşmesinde de hissettim. 'Bugüne kadar bu nasıl oldu?' diye sordu. Bu soru üzerine ben de 'Ben bugüne kadar oğul Bush ve aynı şekilde Obama ile de çalıştım. Şimdi de sizinle çalışıyorum. O dönemlerde onlar bu işi komisyona havale ederlerdi ve komisyondan dönerdi. Şimdi ise komisyonu by-pass ettiler ve kongreye gönderdiler. Direkt böyle bir durumla karşı karşıyayız' dedim. Kendisi 'Ben bunu inceleyeceğim ve arkadaşlarla konuşacağım' dedi. Kendisinin şu ifadesi de manidardı; '13 Kasım ziyareti için iyi bir hazırlık yapıyoruz' dediler. Biz de bu iyi hazırlığa karşı kendimiz de iyi bir hazırlık yapıp gideceğiz. Temennim odur ki gerçekten başarı bir ziyaret olur. 

NATO üyelerine Doğu Akdeniz tepkisi

Erdoğan,  3-4 Aralık'ta Londra'da NATO Liderler Zirvesi olacağını hatırlattı, Türkiye'nin bu platformda eleştirilerini dile getireceğini söyledi:

İlla savaş olduğu zaman mı NATO devreye girer? 5. Madde savaş olduğunda mı devreye girer? 5. Madde terörle mücadele esnasında devreye girmeyecek mi? Ben bunu Stoltenberg'e sordum. Şu ana kadar NATO en ufak bir adım atmadı. Hiçbir AB üyesi ülke Barış Pınarı Harekatı'nda yanımızda yer almadı. Bunlar sadece "Doğu Akdeniz'de petrol arama işlerinde Türkiye'yi nasıl engelleriz?" gayreti içindeler. Nerede petrol var bunun gayreti içindeler. Biz böyle bir derdin peşinde değiliz. Bizim bütün derdimiz şu anda Suriye ile ilgili olarak, bu ülkenin birlik, beraberlik ve bütünlüğüdür. 

 

Independent Türkçe, Ajanslar

DAHA FAZLA HABER OKU