Karar yazarı: Cumhurbaşkanlığı, resmi görüşe aykırı fikir beyan edenleri susturma makamı mı?

Hakan Albayrak: Savcılar, ifade hürriyetini engellemekle mi görevli?

Fotoğraf: AA

Karar gazetesi yazarı Hakan Albayrak, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç'ın "KHK bir faciadır" ifadesi sonrası başlayan tartışmayı yazdı.

Albayrak, Arınç'ın sözlerine eski AK Partili vekil Şamil Tayyar'ın "savcıları göreve çağırarak", MHP'li vekil Cemal Enginyurt'un da "Susturulsun artık" diyerek tepki gösterdiğini hatırlatı.

"Herkes barut gibi; konuşmuyor, patlıyor adeta" diyen Albayrak, şunları yazdı:

Söz konusu ifade, Arınç’ın maksadını aşan bir ifade.

Aynı mülakatta ‘Devlet güvenmediği kimselerle çalışmak mecburiyetinde değil’, ‘O şekilde ihraç edilmeyi hak edenler de var’ gibi cümleler de kurdu Arınç; daha ziyade “kurum kanaati” gibi muğlak bir gerekçeyle işlerinden atılanlardan bahsetti ve ‘Bunların özlük hakları verilebilirdi’ yahut ‘Hiç değilse özel sektörde iş bulmalarının önüne geçilmese’ gibi şeyler söyledi.

‘O süreçte KHK’lar hiç olmamalıydı’ demeye getirmedi yani; ‘KHK’lar daha rafine olmalıydı’ demeye getirdi.

Velev ki KHK’lara külliyen karşı çıksın; adam FETÖ’yle mücadeleyi savunurken (ki savunuyor), bu mücadelede başvurulan bir yöntemin sıhhatini sorgulayamaz mı?

Arınç’a ‘Yanlış düşünüyorsunuz’ deyip doğru bildiğinizi söylemek ve konuyu onunla doğru dürüst tartışmak yerine savcıları “göreve” çağırmak yahut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a  “Bülent Arınç susturulsun artık” diye seslenmek nedir Allah aşkına?

Ne görevi?

Ne susturması?

Savcılar, ifade hürriyetini engellemekle mi görevli?

Cumhurbaşkanlığı, resmî görüşe aykırı görüş beyan edenleri susturma makamı mı?

Independent Türkçe, Karar

DAHA FAZLA HABER OKU