Kılıçdaroğlu: 15 Temmuz darbe girişimi, Adil Öksüz yakalanmadan aydınlığa kavuşamaz

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Adil Öksüz’ün serbest bırakanların berat etmeleri, Faruk Bildirici’nin RTÜK üyeliğinin düşürülmesi, eleştirerek hükümetin Suriye politikasına ilişkin 7 maddelik stratejik hata açıkladı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında konuştu / Fotoğraf:AA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adil Öksüz yakalanmadan 15 Temmuz darbe girişiminin aydınlığa kavuşamayacağını savundu.

Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, Adil Öksüz’ün serbest bırakılmasında ihmali olan kişileri berat etmesini eleştirdi.

“15 Temmuz darbe girişimi Adil Öksüz yakalanmadan aydınlığa kavuşamaz” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

Bulmak istemediler. O nedenle 15 Temmuz darbe girişimi aydınlanmış değildir. 15 Temmuz darbe girişimi Adil Öksüz yakalanmadan aydınlığa kavuşamaz. Ben bunu dile getirdiğim zaman dediler ki 'Adil Öksüz hakkında soruşturma açıldı.' O dönem kullandığım cümle, 'Siz, onu benim külahıma anlatın.' Şimdi külahıma anlattılar. Adil Öksüz'ü kaçıranların tamamı serbest bırakıldı. Hava Harp Okulu öğrencileri, yazarlar, çizerler, avukatlar niye içeride? En önemli kişi, olayı aydınlığa kavuşturacak kişi serbest bırakılıyor, serbest bırakanların tamamı beraat ediyor ama Hava Harp Okulu öğrencileri hapiste ne için? Hangi gerekçeyle? Bu mudur adalet? Adil Öksüz gerçeği aydınlanmak zorundadır.

15 Temmuz şehit ve gazilerinin hakkını ve hukukunu mutlaka sonuna kadar arayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, kurulan vakıf aracılığıyla toplanan 309 milyon lira paranın nereye gittiğini sorgulamaya devam edeceğini belirtti. 

Cumhurbaşkanı Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ABD Başkanı Donald Trump’ı gönderilen mektuba cevap vermediği için eleştiren Kılıçdaroğlu, "Amerikan Büyükelçisi'ni çağıracaksın, biz bu mektubu asla arşivlerimizde tutmak istemiyoruz diyerek vereceksin. Buna cesaret edemezsen Amerika'daki Türk Büyükelçisi'ne vereceksin" ifadelerini kullandı.

Eren Erdem aramızda

WhatsApp Image 2019-11-05 at 17.18.33.jpeg
Cezeevinde tahliye olan eski CHP Milletvekili Eren Erdem, grup toplantısında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü / Fotoğraf: AA

 

490 günü cezaevinde kalan eski CHP Milletvekili Eren Erdem’in serbest bırakıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

Eren Erdem aramızda. 490 gün hapiste kaldı ama bugünkü düzende yadırganacak bir şey değil. Yargı bağımsız değil, ülkede demokrasi yok. Her türlü baskı var, gizli tanıklarla istedikleri kişiyi tutuklayabiliyorlar, beyefendinin arzusuna göre de serbest bırakıyorlar. Bütün bunlara rağmen adaleti sağlamak için mücadelemizi vereceğiz. Bir insan farklı düşünüyor diye hapse atılıyorsa demokrasi yok demektir.

Osman Kavala’nın 735 gündür cezaevinde tutulduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, bu kişilerin özgürlüklerini savunacaklarını ve kendileri gibi düşünmeyenlerin haklarını korumaya gayret göstereceklerinin altını çizdi.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

Farklı anlayışlarımız olabilir ama hep birlikte bu ülkenin çıkarları için çalışıyoruz. Kayyum atamalarını bu bağlamda eleştirdik. Seçime giriyorlar, kazanıyorlar ve kayyum atayarak görevden alıyorlar. Niçin? Hakim var, suçluysam mahkemeye verirsin. Hangi gerekçeyle kayyum atıyorsun. Bilmemiz lazım. AKP'li belediye başkanı görevden alındığında da eleştirdik, bu demokrasiye darbedir dedik. Balıkesir, Bursa'da aynı şeyleri söyledik. Demokrasi hepimizin ortak paydası olmak zorundadır. Demokrasiyi yürütmek, eşit yurttaş olarak haklarımıza sahip çıkmak hepimizin ortak görevi olmak zorundadır. Yerlerine kayyum atanan belediye başkanlarının kelepçelenip 10 saat bekletilmeleri doğru değildir. Farklı düşüncelerdeyiz ama ben de demokrasiyi istiyorum, onlar da istemek zorundalar, ben de vatanımı seviyorum, onlar da sevmek zorundalar. Demokrasiyi bizim gibi düşünmeyenler için de savunmak zorundayız. 

Kılıçdaroğlu, RTÜK üyesi Faruk Bildirici’nin üyeliğinin düşürülmesine de tepki gösterdi.

"Suriye politikasında 7 stratejik hata yapıldı"

Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye politikalarının yanlış olduğunu söyleyerek 7 maddelik “stratejik hatayı” şu şekilde sıraladı:

1- Suriye'nin uluslararası konusu yeteri kadar bilinip değerlendirilmemiştir. AK Parti dış politika icraatlarında Dışişleri Bakanlığı'nı devre dışı bırakmıştır. Bu süreç Türkiye'nin Ortadoğu'da maceracı politikaya sürüklenmesinin sebebidir.

2- Emperyal güçlerin taşeronluğuna soyunmak. Türkiye Suriye'ye demokrasi getireceğiz diyerek emperyal güçlerin taşeronluğuna soyunmuştur. Örneğin Türkiye üzerinden Suriye'ye silah sokulmuştur. 

3- Türkiye üzerinden teröristleri Suriye'ye göndermek.

5- Suriye'de Türkiye'ye ait vatan toprağını IŞİD'e teslim etmek. Süleyman Şah Türbesi, terör örgütünden kaçırılmıştır.

6- IŞİD terörüyle mücadele etmek ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlamakta hata yapıldı. 

7- Haklı iken haksız duruma düşürülmek. Türkiye'nin terörle mücadelesine en büyük zararı AK Parti iktidarı ve onun genel başkanı vermektedir. Operasyonu Türkiye'nin güvenliği için yapıldığını anlatmak yerine bir fetih söylemiyle konuşmuştur. Bu inandırıcılığımıza büyük ölçüde zarar vermiştir

Independent Türkçe, AA

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU