Türkiye'nin sıfır vergi ile biten sekiz aylık soğan hikâyesi

Fiyatı 1,5 liradan 7 liraya kadar çıkan, sonra tansiyonu gerileyen soğan için ithalat kapısı açıldı. Türkiye'nin en temel tarım ürünlerindeki ithalat karnesi ise giderek genişliyor

Tarımın yarattığı ekonominin büyüklüğüne bakıldığında dünyada ilk 10 ülke arasında yer alan Türkiye’de çalışan her beş kişiden biri tarımda istihdam ediliyor. 

Aktif olarak işlenen 22 milyon hektarlık alandan gelir kapısı sağlayanların sayısı 5,5 milyona yakın. Son beş yıldır 16-17 milyar seviyelerinde seyreden tarım ihracatı için hedef ise 2023 yılı için 40 milyar dolar.  Ancak uzmanlara göre sektörün öncelikli sıkıntısı bu hedefi tutturmaktan çok ithalatın en temel ürünlerde bile giderek yaygınlaşması. 

Bu durumun son örneği soğanda yaşandı. Haziranda kilogram fiyatı 7 liraya kadar çıkan ve yüzde 184’lük bir oranla 2018’i “fiyatı en çok artan ürün” unvanıyla kapatan soğan için şimdi de gümrük vergilerinin sıfırlanması gündemde. 

Bugüne kadar Bosna Hersek’ten sıfır, Singapur’dan yüzde 30,9 ve diğer ülkelerden yüzde 49,5 gümrük vergisiyle ithal edilen soğana uygulanan bu vergi 28 Şubat’a kadar sıfırlanacak. Böylelikle, soğan için ithalatın yolu açılacak. 

Soğanın ithal edilecek olması aslında bugün Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla ortaya çıkan bir durum değil. 

Patates ve soğan fiyatlarının aşırı yükseldiği haziran ayında, dönemin Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci bir açıklama yapmış ve bu iki ürünün ithalatına müsaade edileceğini söylemişti. 

Dünya Gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın 22 Haziran’da kaleme aldığı habere göre Türkiye’ye bu ürünü satacak ülkeler arasında Azerbaycan, Ukrayna, Mısır ve İran öne çıkmıştı. Yıldırım, bu ülkelerde yeterli soğanın olmadığını ve kalitesinin yetersiz olduğunu yazmıştı. 

Yıldırım, bugün Twitter’dan yaptığı açıklamada aynı endişeyi yineleyerek, “İthalat için soğan bulmak zor. Kazakistan’da bir miktar sağlam soğan var. Belki buradan ithalat yapılabilir. Azerbaycan deniliyor ama orada sağlam soğan yok” dedi. 

 

 

Bloomberg HT Tarım Editörü İrfan Donat da bugünkü köşe yazısında Özbekistan, Kazakistan ve İran’ın ithalatın yapılacağı olası ülkeler olarak değerlendirildiğini söyledi. 

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine dayandırdığı “Kuru Soğan” raporuna göre Türkiye’nin 2017’de en fazla soğan ihraç ettiği ülkeler Irak (Yüzde 44), Rusya (Yüzde 28,7), Suriye (Yüzde 10,1), Gürcistan (Yüzde 6,4), Suudi Arabistan (Yüzde 2) ve Ürdün (Yüzde 1,8).  

Aynı döneme bakıldığında soğan ithalatında en önemli ülke yüzde 100’lük bir oranla Filistin. 

Türkiye’nin yıllık ortalama kuru soğan üretimi 2,1 milyon ton ve büyük bölümü iç piyasaya gidiyor. 2018’de ise üretim yüzde 9,4 azalarak 1,9 milyon ton oldu.

Sekiz aydır konuşulan soğanda neler olmuştu? 

TÜİK verilerine göre 2018’e 1 lira 47 kuruşla başlayan soğan fiyatı, seneyi 4 lira 18 kuruşla kapattı. 

Her ne kadar TÜİK’in haziran için açıkladığı rakam ortalama 3,79 lira olsa da sezonun kötü geçmesi ve rekolte kaybı nedeniyle soğanın kilogramı piyasada yedi liraya kadar çıkmıştı. 

Hükümet, bu durumdan stok yapanları sorumlu tutmuş ve ülkenin “soğan ambarı” sayılacak şehirlerindeki depolara baskınlar düzenlemeye başlamıştı. 

Dönemin Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, soğan ve patateste spekülasyonlara izin vermeyeceklerini söylerken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Kasım'da Külliye'de gerçekleşen Muhtarlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmada "Patatesleri soğanı stokluyorsunuz dedim bundan sonra aldığımız ihbarlar sebebiyle bütün bu stokların yapıldığı depoları basacağız. Kimse benim halkıma pahalı ürün yedirme hakkına sahip değildir. Ondan sonra 'hastalıklı çürüdü' diyorlar. Sen çürüttün bunlar havasız kalırsa tabii ki çürüyecek" demişti.

Bunun üzerine İç Anadolu’nun soğan üretim merkezi Ankara Polatlı başta olmak üzere Mardin, Muğla, Çorum, Eskişehir, Adana gibi birçok şehirde en az 45 depoya baskın yapılmış, tonlarca patates ve soğan ele geçirilmiş, üreticiler hakkında hapis cezası istemiyle soruşturma başlatılmıştı. 

Türkiye’deki kuru soğan üretiminin yüzde 68,6’sı Ankara, Hatay, Eskişehir, Adana,  Çorum’da gerçekleşiyor. Diğer soğan zengini şehirler ise Amasya, Tokat, Adana, Afyonkarahisar, Bursa, Konya 

"Karaborsa ve stokçuluğu karıştırmayın" 

Fiyatlardaki artışı “stokçulukla” sınırlamayanlar da vardı. 

Soğanın belli dönemlerde hasadının olması nedeniyle ürünün kış için depolara kaldırılmasının normal bir uygulama olduğunu ve “karaborsacılık” ile “stokçuluk/depoculuğun” karıştırıldığını söyleyen Türkiye Sebze Halleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Faruk Akbaş şu ifadeleri kullanmıştı:

"Soğan, patates, elma ve nar gibi ürünlerin sekizinci, dokuzuncu ayda hasadı yapılır. Bu ürünlerin yılın 3'üncü,  4'üncü ayına kadar başka şekilde hasadı söz konusu değildir. Bizler sekizinci, dokuzuncu ayda hasat edilmiş ürünleri depolara koyar, ondan sonra talebe göre piyasaya sunarız. 7-8 ay boyunca bu ürünleri piyasaya satarız. Çünkü kış aylarında tarlada bu ürünler yoktur. Şimdi depodaki soğanların çıkarılması isteniyor. Bu depolama ancak İç Anadolu'daki kış aylarının çok sert ve soğuk geçtiği bölgelerde yapılabilir. Siz bu soğanları, elmaları, patatesleri depolardan çıkardığınız zaman, 15 günde, 20 günde tamamı bozulur. Dolayısıyla biz bir ay sonra sizlere satabilecek soğanı ne de patatesi buluruz. Siz 8 liraya, 9 liraya soğan ararsınız ama elinize soğan geçmez."

Ekonomist Prof. Dr. Mahfi Eğilmez ise 22 Haziran 2018’de kendi internet sitesinde kaleme aldığı yazıda yüksek fiyat artışının muhtemel nedenlerini şöyle sıraladı:

1- Soğan yetiştirilen alanlarda daralma olması arzı düşürdüğü için talebin karşılanamaması sonucu fiyat artıyor. Soğan tarımı alanlarının daralmasının da iki nedeni var: 

- Önceki yıl fiyatın düşük kalması, 

- Çiftçiliğin giderek para kazanamaz hale gelmesi. 

2- Soğanın daha çok ihraç edilmesi içeriye verilen ürün miktarının azalmasına yol açtığı için iç talebin tam olarak karşılanamaması sonucu fiyatlar artıyor. 

3- Hava koşullarının kötü olması nedeniyle ürünün az olması. 

4- Komisyoncunun, fiyat artışı yaratıp daha çok kazanç sağlamak amacıyla stoklama yapması.   

Türkiye'nin 2017 yılında gerçekleştirdiği toplam ithalat değeri yaklaşık 234 milyar doları bulurken, bunun yaklaşık 5 milyar dolarlık kısmını tarım ürünleri oluşturdu.

2016'da ise Türkiye toplamda 199 milyar dolara varan bir ithalat kapasitesine sahipken, tarım ürünlerinin bu kapasite içindeki değeri 4 milyar dolar seviyesindeydi.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine bakıldığında bazı ürünlerin, ithalatı, ihracatı ve en fazla ithal edildiği ülkeler şöyle: 

 

Ürün

İthalat (Bin  ton)

İhracat (Bin  ton)

En fazla ithal edildiği ülke 

En fazla ihraç edildiği ülke 

Arpa 

208

48

Ukrayna (Yüzde 36) 

KKTC (Yüzde 99) 

Ayçiçeği 

3

2

Moldova (Yüzde 35,4) 

Cezayir (Yüzde 79) 

Buğday 

6 8

Hollanda (Yüzde 52,4) 

Rusya (Yüzde 77)

Çeltik

243,86

67,8

ABD (Yüzde 49,7) 

Libya (Yüzde 33) 

Çay 

28

20

Sri Lanka (Yüzde 74,6) 

Belçika (Yüzde 37,8)

Fındık 

11

519

Almanya (Yüzde 30,7)

İtalya (Yüzde 31,4)

Patates

17

205

Hollanda (Yüzde 46,9) 

Irak (Yüzde 44,5)

Şeker pancarından üretilen şeker 

229,8

3,8

Brezilya (Yüzde 33) 

Somali (Yüzde 82,3) 

Kuru fasülye

27,418

3,986

Kırgızistan (Yüzde 34) 

Suriye (Yüzde 31) 

Elma 

22,061

754,055

Şili (Yüzde 72,6) 

Irak (Yüzde 38,2)

Mercimek 

386

261

Kanada (Yüzde 61) 

Irak (Yüzde 23,5)

 

Suriye’den patates ithal edildi 

Haziran 2018’de soğanla birlikte benzer bir kaderi yaşayan patatesin fiyatı ise 8 liraya kadar yükselmişti. 

Tüm Bostan Sebze Meyve Komisyoncu ve Tüccarlar Federasyonu Burhan Er, o dönem yaptığı açıklamada son üç yıldır fiyatı çok düşük seyreden patatesin bir anda pahalılaşmasının ana sebebinin arz düşüklüğü olduğunu belirtmişti. 

Er, hasat zamanında yağış olmasıyla, zaten az ekilen soğanda yüzde 50 verim kaybı yaşandığının altını çizmişti. 

Nihat Zeybekçi de  kilogram fiyatı 7-8 liranın üzerine çıkan patates konusunda Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 1’ini geçmemek kaydıyla Suriye’de Türkiye’nin kontrol altına aldığı bölgeden ithalatın serbest bırakıldığını, bu kapsamda TL bazında 4 bin ton patates ithal edildiğini açıklamıştı. Bunun üzerine fiyatlar iki liraya kadar gerilemişti. 

Kuru fasulyenin de vergisi sıfırlanmıştı

Tarım Bakanlığı 2 Aralık 2017’de yaptığı açıklamada "İthalat Rejimi Kararına Ek Karar" kapsamında kuru fasulye, barbunya, nohut ve börülce ithalatında gümrük vergisi oranları sıfıra indirmişti

Buna göre, kuru baklagillerden tohumluk olmayan fasulye türleri, barbunya, nohut ve börülce ithalatında AB, EFTA, Bosna-Hersek, Güney Kore, Malezya, D-8 ülkeleri ve diğer ülkelerden yapılacak ithalatta gümrük vergisi oranı sıfır olarak belirlendi. 

Bu ürünler için söz konusu gümrük vergisi oranı 1 Haziran 2018 tarihinden itibaren AB, EFTA, Malezya, D8 ülkeleri ve diğer ülkeler için yüzde 19,3, Güney Kore için yüzde 8,7'e çıktı. 

DAHA FAZLA HABER OKU