"Kiracıların stres seviyesi ev sahiplerinden daha yüksek"

Uzmanlara göre, sağlığın kötüye gittiğinin işareti olan yüksek CRP seviyesi, kiracılarda daha fazla görülüyor

İngiltere’de yapılan yeni bir araştırma, kanda strese bağlı olarak artan kimyasal seviyenin, ev sahipleri ile müstakil mülklerde yaşayanlara oranla apartmanda yaşayan kiracılarda daha fazla görüldüğünü ortaya koydu.

Essex Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, güvenli olmayan ya da düşük kaliteli konutlarda yaşamanın sağlık üzerindeki etkisini inceledi. Araştırma sırasında, 21 yaşın üstünde 9 bin 593 kişi ile görüşmeler yapıldı ve bu kişilerden kan örnekleri alındı.

Çalışmalar sırasında, stres, yaralanma ve enfeksiyon nedeniyle kanda yüksek oranda oluşan C-reaktif protein (CRP) seviyesindeki değişime bakıldı. Araştırmaya katılan her beş kişiden birinde, kalp hastalığına bağlı CRP seviyesinin bir litrede 3 miligram olması gerekenden daha yüksek olduğu tespit edildi.

Araştırmaya göre, düşük fiyatlı konutlarda yaşayanlarda CRP oranının daha yüksek olduğu (1.1mg/1), bu grubu özel konutlarda kirada yaşayanların (0.8mg/1) takip ettiği belirtildi. Kendi evi olanlar ya da konut kredisiyle ev tutmuş olanlardaki CRP seviyesi ise 0.6mg/1’in altında kaldı. Bununla birlikte kira yardımından faydalanan insanlardaki CRP seviyesi de bu hizmeti almayanlara kıyasla iki katına ulaştı.

Sosyoekonomik eksiklerle yakından bağlantılı obezite ve sigara alışkanlığı gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda bile CRP seviyesini yükseltebilecek belirgin farklılıklar görüldü.

Yüksek CRP seviyesini ölçen testler, kalp hastalığı riskini ve Hassas Bağırsak Sendromu (İBS) ya da eklem yangısı gibi kronik iltihap belirtilerini teşhis etmede kullanılıyor.

Kirada yaşamanın sağlık açısından zararlı olabileceği sonucuna ulaşan araştırmacılar, elde ettikleri bulguların konut politikası geliştirilirken göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydetti.

Epidemiyoloji ve Halk Sağlığı Dergisi’nde yayımlanan araştırmanın yazarı olan Toplumsal ve Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nden Dr. Amy Clair, yürüttükleri çalışmayla ilgili şu açıklamaları yaptı:

“Sağlığın kötüleştiğini gösteren yüksek oranda CRP, özel kira sektöründe (PRS) yaşayanlar arasında yaygın olarak görülüyor. Elde ettiğimiz bulgular, İngiltere’de daha fazla güvensizlik, daha yüksek fiyat ve daha düşük kalite anlamına gelen mevcut kira piyasasının olumsuz etkilerinin daha fazla dikkate alınmasına yönelik argümanları destekliyor.”

Denetimin az olduğu yerde, güven duygusunun da azaldığını belirten Dr. Clair, bu durumun da kronik stresin bir yansıması olarak sağlığı olumsuz etkilediğine dikkati çekti.

Öte yandan elde edilen sonuçlara rağmen insanların yaşadığı konut tipinin, CRP seviyesini doğrudan yükseltme anlamına gelmediği, bu konuda birçok ilgili faktörün de dikkate alınması gerektiği belirtiliyor.

Özel kira sektörü (PRS), İngiltere’de konut edinmede kullanılan bir sınıflandırma. Bu kategoriye göre ev sahipleri, konutlarını kiraya veren bireylerin yanı sıra emlak firmaları ya da kurumsal yatırımcılar da olabiliyor.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/health

Independent Türkçe için çeviren: Elvide Demirkol

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU