HDP: Türkiye’nin savaş suçu işlediğine şüphe yok

HDP Sözcüsü Kubilay: Uluslararası hukuku ihlal ettiniz. Savaş suçu işlediniz. Sizin zafer dediğiniz, kazanım dediğiniz bu mu?

Fotoğraf: HDP

Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye düzenlediği Barış Pınarı Harekatı’yla ilgili “savaş suçu” tartışmaları devam ederken HDP’den açıklama geldi.

HDP Sözcüsü Günay Kubilay, partisinin genel merkezinde yaptığı açıklamada Türkiye’nin Rusya ile yaptığı Soçi mutabakatının önemiyle ilgili şu görüşünü dile getirdi:

Soçi mutabakatı, her şeyden önce savaşı durdurarak en modern silahlarla gerçekleştirilecek olan kitlesel sivil katliamı önlediği için olumludur. İnsan yaşamı her şeyin üstündedir. Elbette bu anlaşmanın içeriğine dair, devlet iktidar güçlerinin doğrudan silahlarını doğrulttuğu başta Kürtler olmak üzere Rojava halkları değerlendirmekte, SDG yetkilileri olumlu ve olumsuz yanlarını kamuoyuna açıklamaktadır. Fakat mutabakatın hangi tavizler verilerek, hangi gayri insanı taahhütlerin altına girilerek gerçekleştiğini henüz bilmiyoruz. Hiç kuşkusuz süreç ilerledikçe her şey açığa çıkacaktır. Bu mutabakatı başta siyasi iktidar olmak üzere devlet iktidar güçleri zafer naraları atarak karşıladılar. Onların zafer dedikleri pirus zaferi bile değil.

“Sizin zafer dediğiniz bu mu?”

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Basit bir soru soralım, ne kazandınız?” diye devam eden Kubilay, şunları söyledi:

Hiçbir şey… Silah zoruyla Kürtleri yaşadıkları topraklardan koparıp etnik temizlik yaparak, demografik yapıyı değiştirerek bir insanlık trajedisinin altına imza altına imza atarak neyi kazandınız? Yüz binlerce sivili doğduğu büyüdüğü yaşadığı topraklardan sürdünüz. Pek çok çocuğu öksüz bıraktınız. Uluslararası hukuku ihlal ettiniz. Savaş suçu işlediniz. Sizin zafer dediğiniz, kazanım dediğiniz bu mu?

Türkiye’nin savaş suçu işlediği görüşünü tekrarlayan Kubilay, şunları ifade etti:

İşgal altındaki nüfusun tamamını veya bir kısmını sınır dışı etmek veya sınırları içinde yerinden etmek, Roma Statüsü'nün 8’inci Maddesi gereğince savaş suçu oluşturur. Bu iktidar sivillere karşı bu yönüyle de savaş suçu işlediğine kuşku yoktur. Bunlar tarihe not olarak düşülmüştür ve zamanı gelince Türkiye halkları hesabını soracaktır. Dünya halkları muazzam bir uluslararası dayanışma örneği göstermiştir. Kürtlerin haklı ve meşru statü talebi bütün dünya ülkeleri nezdinde genel kabul görmeye başlamıştır. Dünya halkları IŞİD barbarlığını yenilgiye uğratan Rojava halklarının yanında yer almıştır.  

“Güvenlik sorunu olan Türkiye değil Rojava halklarıdır”

İktidarın Türkiye’nin güvenlik kaygıları olduğu konusundaki açıklamaları hatırlatan Kubilay, “Bazı yabancı devlet temsilcileri Erdoğan’ın gönlünü hoş tutmak için bu argümanı zaman zaman kullanmıştır. Ancak 9 Ekim’den bu yana asıl güvenlik kaygısı duyulması gereken tarafın Suriyeli Kürtler olduğu açığa çıkmıştır. Hava saldırıları sonucu sivillerin ve özellikle çocukların nasıl hedef alınmış olduğunu dünya kamuoyunca görüldü. Erdoğan’ın “mayın eşeği” gibi öne sürdüğü ÖSO çetelerinin işledikleri savaş suçları ise gizlenemeyecek düzeyde ortadadır. Yani güvenlik sorunu olan Türkiye değil, Rojava halklarıdır. Suriye’de bir siyasi çözüm gerçekleşinceye kadar BM’nin öncülüğünde bir uluslararası barış gücünün  oluşturulması yakıcı bir ihtiyaç olarak öne çıkmaktadır” diye konuştu.

Esad’a: Erdoğan’ın yolundan gitmeyin

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a da çağrıları olduğunu belirten Kubilay, “Siz de Erdoğan’ın yolundan gitmeyiniz, eskiyi tekrar etmeyiniz. 8 yıl boyunca süregiden savaşta büyük bir yıkıma uğramış ülkenizde Kürtler dahil bütün Suriye halklarıyla birlikte savaşın soğuk külleri arasından özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik bir Suriye’yi inşa etmek mümkündür.  Bütün bu yaşanan acıları, akıtılan gözyaşlarını yeni Demokratik Suriye’nin inşasında büyük bir fırsata ve toplumsal sinerjiye dönüştürmek olanaklıdır. HDP bu konuda istenilen destek ve dayanışmayı göstermeye hazırdır” ifadelerini kullandı.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU