Gugark Bölgesi Ruhani Önderi Sebuh Başepiskopos Çulciyan: Sorun bensem adaylığımı geri alıyorum

Adaylığı engellenen Başepiskopos Çulciyan yazılı bir açıklama yaptı ve "Beni engellemek için yurtdışındaki ruhanilerin seçime katılmaları engelleniyor, ben diğer ruhani biraderlerimin haklarını savunmak üzere patriklik adaylığımı geri alıyorum

İçişleri Bakanlığı'nın patrik seçimi talimatnamesinde yurtdışında yaşayan Türkiye doğumlu patrik adaylarına sınırlama getirmesi ve ruhaniler ile Müteşebbis Heyet'in bu sınırlamaya itiraz etmemesi tartışmaya devam ediyor

. Talimatname ile adaylığı engellenen Başepiskopos Çulciyan yazılı bir açıklama yaptı ve "Beni engellemek için yurtdışındaki ruhanilerin seçime katılmaları engelleniyor, ben diğer ruhani biraderlerimin haklarını savunmak üzere patriklik adaylığımı geri alıyorum" dedi.

Ermenistan'daki Gugark Bölgesi Ruhani Önderi Sebuh Başepiskopos Çulciyan'ın açıklaması şöyle: 

"Saygıdeğer Aram Başepiskopos Ateşyan ve saygıdeğer Sahak Episkopos Maşalyan’a,

Sevgili ruhani biraderler, 27 Eylül 2019 tarihli açıklamamızla Türkiye Ermeni Toplumu’nun bu yeni seçim tüzüğü ile ciddi bir sınavla karşı karşıya olduğunu belirtmiştik. Toplumun ruhani ve sivil sorumlularına, özellikle Müteşebbis Heyet’e çağrıda bulunarak yazılı bir şekilde

iktidar makamlarına yönelik olarak yönetmeliğin 25. Maddesi’nin üçüncü fıkrasını tekrar değerlendirmeleri çağrısı yapmalarını önermiştim. Bilindiği gibi 25. Madde’nin bu fıkrası yurtdışında yaşayan episkoposların haklarını gasp ettiği gibi kilisemizin kadim geleneklerine de

aykırıdır. Ancak, gördük ki sahte kaygılar ve yüksek perdeden yapılan açıklamalara karşı fiiliyatta adil bir seçim yapmak için hiçbir çaba gösterilmedi. Gerçekçi olmalıyız ve belirtmeliyiz ki 85. Patriğin seçimini düzenleyen yönetmelik özellikle Ermenistan vatandaşı Sebuh

Çulciyan’ın adaylığını engellemek üzere tasarlanmıştır. Eğer kendisi aday olma niyetini açıklamış olmasaydı Türkiye İçişleri Bakanlığı da yurtdışındaki episkoposların seçimlere katılımını engellemeyecekti. 


Belirtelim ki bu türden yapay sınırlanmalarla gerçekleştirilen seçimlerde galip çıkan hiçbir ruhani ‘seçilmiş’ sıfatını hak etmeyecektir. Hatta kendi kendini de makamın muzaffer sahibi sayamayacaktır. Bu şartlarda seçilen patrik ancak bir Pirus zaferi kazanmış olacaktır ve tüm

bunlar arasında en kötüsü de yıllardan beri belirsizliğe mahkûm olan İstanbul Ermeni toplumuna büyük bir ruhsal darbe vuracaktır. Ruhani bir intiharın başlangıcıdır bu tablo. Unutmayalım ki Türkiye Ermenilerinin büyük bir kısmı Türkiye dışında yaşamaktadır ve seçilecek

patrikten beklenen de tüm dünyaya yayılan Türkiye Ermenilerini temsil etmesidir. Sonuçta onlar, çok farklı bağlarla bu ülkenin toprağına ve suyuna bağlıdırlar ve İstanbul Patrikhanesi sadece İstanbul’da yaşayan Ermenilere değil, tüm dünya Ermenilerine aittir. Dolayısıyla, bu

şartlar altında yapılan seçimle makama gelen şahıs kompleksler yaşayacaktır ve bundan ötürü bizzat Türkiye hükümeti dahi onu Türkiye Ermeni toplumunun ruhani önderi olarak görmeyecektir. Oysa, Türkiye dışında yaşayan episkoposların seçime katılımı, yeni seçilen

patriğin elini güçlendirecekti ve seçimler de insani değerlerin, yeteneklerin takdir edildiği bir rekabet ortamında gerçekleşecekti. 


Halen küçük bir ümit var ve ben ruhani biraderlerim Aram ve Sahak Srpazanlara çağrıda bulunarak bir an için kendilerine gelmelerini ve kilisemizin emektar ruhanilerinden Karekin Başepiskopos Bekçiyan’ın çağrısını ve ricasını dikkate almalarını, kişisel hırslardan kurtularak ruhanilerine saygıyla bakan Ermeni toplumunun ve makamın uzun vadeli çıkarlarını gözetmelerini salık veririm. 


Ruhani biraderlerim, lafla değil işle kilise geleneklerine olan sadakatlerini gösterebilirler ve toplumun beklentisine uygun olarak dayatılan bu seçimi boşa çıkarabilirler.  Eminim, Ermeni toplumunu birleşik iradesi ve onurlu duruşu karşısında Türkiye Devleti de kilisenin ve toplumun kazanılmış haklarına saygıyla yaklaşır ve kararlarını yeniden gözden geçirir. 


Ben ise kişisel olarak fiili bir adım attığımı açıklıyorum ve diyorum ki madem tüzüğün bu şekilde değiştirilmesinin sebebi benim ve beni engellemek için yurtdışındaki ruhanilerin seçime katılmaları engelleniyor, ben diğer ruhani biraderlerimin haklarını savunmak üzere patriklik adaylığımı geri alıyorum. Bu zorlu süreçte hepimize bilgelik ve sağduyu dilerim."

Değabah Sahak Episkopos Maşalyan talimatname gelmeden önce resmi çevrelerle yapılan bir toplantıda söz konusu maddenin sadece bir kişinin adaylığını engellemek üzere konduğununun söylendiğini öne sürmüştü. 

AGOS

DAHA FAZLA HABER OKU