ABD’nin suçlamalarına Halkbank’tan yanıt

ABD’de New York Savclığı’nın “dolandırıcılık ve kara para aklama” suçlamalarıyla Halkbank hakkında iddianame hazırlamasının ardından Banka’dan açıklama geldi

Fotoğraf: Reuters

ABD'de New York Güney Bölgesi Savcılığı’nın İran'a yönelik yaptırımların delinmesine yardımcı olduğu gerekçesiyle Halkbank hakkında iddianame hazırlandığını açıklamasının ardından Banka’dan yazılı bir yanıt geldi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada “Bankamız masumiyetini ortaya koyan bağımsız inceleme sonuçlarının, kanıtları ile birlikte ABD Adalet Bakanlığı ile paylaşılmasına rağmen iddianame hazırlanarak dava açılması manidardır” denildi. 

Söz konusu iddianamede yeni bir bilgi ve bulguya yer verilmeksizin, çoğunlukla Hakan Atilla davasında ileri sürülen iddiaların tekrarladığı hatırlatılan açıklamada “Bu davada ortaya konan girişimlerin Bankamız üzerinden tekrarlanmaya çalışıldığı görülmektedir” ifadesi kullanıldı. 

ABD mahkemesi tarafından 32 ay hapis cezasına çarptırılan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla temmuz ayında tahliye edilmişti. 

Açıklamada, ABD’de yetkili kurumların Halkbank’tan bilgi ve belge talebinde bulunmasının yanı sıra kendilerinin de bağımsız bir inceleme süreci başlattıkları hatırlatıldı ve şu detaylar verildi: 

ABD'nin saygın ve büyük hukuk firmalarından King & Spalding ile adli bilirkişi niteliğindeki veri analizi firması Exiger'a Bankamız tarafından gönüllü olarak yaptırılan bağımsız incelemede 6 milyondan fazla belge, 8 milyonun üstünde SWIFT mesajı, yaklaşık 36 GB işlem verisi, 140 bin işlem dosyası incelenmiştir. 

Bir yıllık süre zarfında yaklaşık 30 avukatın 25 bin saatin üzerinde mesai yaptığı bağımsız inceleme sonucunda Bankamızın ABD'nin İran'a yönelik birincil ve ikincil yaptırımları ihlal etmediği, dış ticaret işlemlerinde şeffaf olmayan uygulama ve metotlar kullanmadığı ve herhangi bir tertip ve kumpasın içerisinde bulunmadığı belgelenmiştir.

Söz konusu firmalar, bu bulguları ABD Adalet Bakanlığı ile ABD Hazine Bakanlığına bağlı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisine (OFAC) bildirmiştir.


Hazırlanan iddianamenin emsali görülmemiş şekilde bir hukuki yetki aşımı olduğunu söyleyen Halkbank şu ifadelere yer verdi: 

1)  Bankamız ABD'nin ikincil yaptırımlarını herhangi bir şekilde ihlal etmemiş olmakla birlikte, Bankamızın ABD'de herhangi bir şubesi ve çalışanı bulunmadığından, ABD Adalet Bakanlığı'nın ikincil yaptırım kararları hakkında yargılama yetkisi yoktur. Buna rağmen iddianame düzenlenmesi, tarihte bir ilk olmak üzere emsali görülmemiş bir hukuki yetki aşımıdır.

2) İddianamede, Hakan Atilla davasında da olduğu gibi, hukuk dışı yollarla elde edilen ve doğruluğu ispatlanmamış deliller kullanılmış, inanılırlığı hayli şüpheli olan tanıkların mahkemedeki sözlü beyanlarına itibar edilmiştir.

3) İddianamede ileri sürülen hususlar ile ilgili belge ve kanıtların önemli bir bölümü Halkbank tarafından kendilerine sunulduğu halde, Bankamızın masum olduğunu gösteren bu belge ve kanıtlar Savcılık tarafından yeterli düzeyde değerlendirmeye alınmamıştır. Ayrıca, müteaddit defalar tarafımızca talep edilmesine rağmen konu ile ilgili önemli tanıkların bilgisine de başvurulmamıştır.

4) Hakan Atilla davasına ait temyiz süreci devam etmekte olup, bu sürecin sonuçlanması beklenmeksizin dava süreci başlatılmıştır.

5) Bankamız ile ABD Adalet Bakanlığı arasında meselenin iddianame düzenlenmeden çözümlenmesi için yapılan görüşmeler sonuçlanmadığı halde, söz konusu suçlamalar, Kahraman Ordumuzun sınırlarımızın güvenliğini sağlamak ve bölgede barışı tesis etmek üzere başlattığı "Barış Pınarı Harekatı" sebebiyle, ABD hükümetince Ülkemize karşı başlatılan yaptırımların bir parçası olarak ortaya atılmıştır. 


Uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm yasal haklarını kullanacağını söyleyen Halkbank, dava süreci boyunca yurt içi veya yurt dışında Banka’nın güven ve itibarına zarar verecek şekilde hareket edenler hakkında yasal sürecin başlatılacağını, maddi/manevi tazminat hakkının aranacağını duyurdu. 

Açıklamada “Bankamız, sermayesinin yüzde 51'i kamuya ait bir Banka olarak, kurumsal sorumluluklarının bilincinde bankacılık faaliyetlerini sürdürmekte olup, her türlü finansal yükümlülüğünü yerine getirecek güç ve kararlılıktadır” denildi. 


Independent Türkçe
 

DAHA FAZLA HABER OKU