Muhalefet partileri, Anayasa’nın 94. maddesine açıkça aykırılık iddiasıyla Binali Yıldırım’ın belediye başkanı adayı olmadan önce görevinden istifa etmesinin şart olduğu görüşünde. Yerel seçim öncesi YSK üyelerinin görev süresinin uzatılması ise "Oyun başladıktan sonra kuralları değiştirme" olarak yorumlandı.
Kanadoğlu: YSK’nın tüm kararları geçersiz olur
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, görev süresi uzatılan YSK üyelerinin Anayasa'ya göre bir yıl geçmeden karar veremeyeceklerini bildirdi. Kanadoğlu, “Aksi halde YSK’nın verdiği bütün kararlar geçersiz olur” dedi.
Yargıtay eski Cumhuriyet Başsavcısı ve YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da YSK üyelerinin görev süresinin uzatılmasının, 31 Mart seçimleri için uygulanamayacağını söyledi.
Gerekçe olarak Anayasa’nın 67/son maddesini gösteren hukukçu Eminağaoğlu, bu iddiayla YSK, Danıştay ve Yargıtay’a başvuruda bulundu.
Anayasa’nın 67/son maddesinde, “Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” deniliyor.
Danıştay eski Başkanı: Anayasa'ya tam aykırılık söz konusu
Danıştay eski Başkanı Nuri Alan bir gazeteye verdiği röportajda, Binali Yıldırım’ın Meclis Başkanlığından istifa etmeden İBB Başkan adaylığını koymasıyla ilgili “Anayasaya tam aykırılık söz konusu” dedi.
Alan, “Hem de tartışılmayacak kadar açık. Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın istifa etmemesi Anayasanın 94. maddesine uygun değil” değerlendirmesini yaptı.
Yeniçağ yazarından iki senaryo
Son olarak her iki iddia için Yeniçağ yazarı Orhan Uğurluoğlu ise, “Şaibe, tezgah ve tuzak var” ifadelerini kullanarak şu iddialarda bulundu:
“31 Mart'ta yapılacak Yerel Seçim yapılmadan iki önemli şaibe ile kurgulandı. Birinci şaibe, TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın bu görevinden, dikkat edin milletvekilliğinden demiyorum başkanlıktan istifa etmemesi ve İBB Başkanlığına aday gösterilmesidir.
Ben size AKP ve Erdoğan'ın İstanbul tuzağını anlatayım. Anayasa ve yasaların çiğnenmesi ile Binali Bey İBB Başkanlığı seçimine katılır ve kazanırsa YSK, mazbatasını verir ve göreve başlatır. Erdoğan, ‘Atı alan Üsküdar'ı geçti’ der, konuyu kapatır.
Binali Bey seçimi kaybeder, Ekrem İmamoğlu kazanırsa, 7 Haziran 2015 milletvekili seçimini Erdoğan'ın iptal etmesinde olduğu gibi bu kez de YSK, İstanbul seçimini iptal ederek yeniletir...
Gerekçe olarak da Anayasa'nın 94. maddesi hükmünün ihlal edildiği ve Yıldırım'ın TBMM Başkanlığı'ndan istifa etmediği gösterilir. Muhalefetin göremediği birinci şaibe ve siyasi tuzak budur”
Uğuroğlu: Atı alan Üsküdar’ı geçmiş olur
Yazısında “İkinci şaibe ise, YSK yapısı çerçevesinde planlanmaktadır” iddiasında bulunan Uğuroğlu, şöyle devam etti:
"AKP, 16 Nisan'da mühürsüz oyları geçerli sayan ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi konulu referanduma şaibe düşüren bu 6 üyenin hizmetinden o kadar memnun oldu ki, mini torba yasa teklifiyle bu üyelerin görev sürelerini bir yıl uzattı.
Tüm uyarılara rağmen Yargıtay ve Danıştay yeni YSK üyelerinin seçimini yapmazlar ve görev süresi dolan 6 üye göreve devam ederek yerel seçim yapılırsa ne olur?
1- AKP, İstanbul ve Ankara'yı kazanır oyları yüzde 40'larda olursa yine atı alan Üsküdar'ı geçmiş olur.
2- AKP, İstanbul ve Ankara'yı kaybeder, oyları yüzde 30-35 bandına düşerse gündeme acilen, 'YSK'nın anayasal uygunsuzluğu' getirilir.
3- Anayasa Mahkemesi (AYM) devreye sokularak 'Anayasa ihlal edildi' kararı çıkartılır.
4- AYM kararı sonucunda, 6 üyenin yerine Yargıtay ve Danıştay'dan yeni üyeler seçilerek 31 Mart yerel seçiminin tekrarlanması sağlanır”
