Yurtsuzluk belasını sona erdirmek için bir yol

Azizbek Aşurov devletsizlik sorununa şahsen tanıklık etmiş biri. Ama Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) bu yılki Nansen Mülteci Ödülü kazananı bu sorunun bir çözümü olduğunu savunuyor

(Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği)

Gençken görünürde sınırların olmadığı bir dünyada büyüdüm. Orta Asya, Sovyetler Birliği'nin bir parçasıydı ve bölge boyunca özgürce hareket edebilirdik. Milliyet ve yurttaşlık hepimizin sorgusuz sualsiz kabul ettiği şeylerdi.

Ama SSCB'nin sona ermesiyle bizim için her şey değişti. Böylesine büyük bir siyasi birliğin sonu yeni devletler, yeni sınırlar ve farklı yasalar getirdi.

O zamanlar ailem şimdinin Özbekistan'ında yaşıyordu. Ama Kırgızistan'daki akrabalarımıza daha yakın bir yere yerleşmek istedik.

Kırgızistan'a varır varmaz henüz doğmakta olan bir devletin yeni dünyasına girdik; evrak işleri ve bürokrasi daha önce bölgede hiç olmadığı bir şekilde ortaya çıkmıştı. Avukatlık eğitimi alıyordum, doğumumun ve ikametimin kanıtı vardı ama yine de Kırgız vatandaşı olma hakkımı tesis etmekte zorlandım.

Yine de Orta Asya'daki yüzbinlerce insan benim kadar şanslı değildi ve hepsi neredeyse bir gecede devletsiz kaldı. Eski Sovyet pasaportları geçersiz hale geldi ve birçok kişi nerede doğduğunu ispatlayamadığını fark etti. Bu, bölgedeki yeni devletlerden birinin vatandaşı olmada hak iddia edemedikleri anlamına geliyordu.

Devletsiz olmak yavan bir bürokratik terim gibi gelebilir kulağa ama etkileri yıkıcı olabilir. Hiçbir devletin yurttaşı olmayan biri olarak içinde yaşadığınız topluma katılma hakkınız yoktur. Okula gidemez, çalışamaz, yasal olarak evlenemez, sağlık hizmetlerine erişemez veya özgürce seyahat edemezsiniz. Bunlar çoğumuzun kesin gözüyle bakıp kabul ettiği şeyler.

Varlığınızı ispat edecek belgelerinizin olmaması sizi yetkililerden korkar hale getirir, dolayısıyla size karşı işlenen suçları ihbar etmezsiniz, belgelenmiş vatandaşların aldığı sosyal yardımlara başvurmak için izniniz de yoktur. Bir ülkede yaşayabilirsiniz ama o ülke söz konusu olduğu sürece siz aslında yoksunuzdur.

Özellikle evlenip eşlerinin ailesiyle yaşamak için kendi bölgelerinin dışına yerleşen kadınlar bundan etkilenmişti. Daha önce hiç ihtiyaç duymadıkları için birçoğu ne kendini ne de evliliğini yeni ülkelerinde kaydettirmişti. Kırgızistan'da devletsiz kadınların çoğu komşu ülkelerden gelmişti ve ülkelerine geri dönmelerine izin veren seyahat belgeleri olmadığı için yıllarca aile üyelerini ziyaret edemedi.

 

 

Yetkililere başvurduklarında onların da ne yapılacağını bilmediği ortaya çıktı. Soruna aşina değillerdi ve kendilerine gelen insanları bir devlet dairesinden ötekine gönderip durdular. Çocukları devletsizliklerini miras alacaktı ve döngü devam edecekti.

2003'te Kırgızistan'ın güneyindeki Oş şehri çevresinde ücretsiz hukuki danışmanlık hizmeti veren bir avukat grubuna dahildim. Kendimize "Fergana Vadisi'nin Sınırsız Avukatları" diyoruz ve son 15 yıldır bu örgütün direktörülüğünü yapıyorum. Vadi Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan'ı kapsıyor ve sınırların her bir yanında benzer kültürel gruplardan birçok kişi yaşıyor.

Çok geçmeden vatandaşlık sorunlarıyla giderek daha fazla insan bize müracaat etmeye başladı ve 2007'den itibaren de esas olarak devletsizliğe odaklanmaya başladık.

Hükümetle yasaları değiştirmek ve af çıkartmak için işbirliği yaptık. 2014 itibariyle vatandaşlığı olmayan herkesi tespit edip onlara başından beri sahip oldukları şeyi, Kırgız olma hakkını, sağlayacak belgeleri almalarına yardımcı olmak için ülke çapında seferberliğe çıktık.

Ülkenin en ücra köşelerinde yaşayanlara ulaşmak için eski 4x4 "Lada"larla veya at üstünde seyahat ettik. Ülkenin vatandaşı olmalarını sağlayacak belgeleri alabilmelerine yardım etmek için geleneksel göçebe grupların güvenini kazanmaya çalıştık.

2014'ten itibaren 13 binden fazla kişi vatandaşlık kazandı ve bu yılın Haziran ayında Kırgız Cumhuriyeti dünyada devletsizliği sona erdiren ilk ülke olarak tanındı.

Bu gerçekten ulusal çapta bir çabaydı. Hükümet bu kadar güçlü şekilde arkamızda olmasaydı, ülke çapından böylesine destek almasaydık başaramazdık.

Ama bu benimle ilgili değil. Kendini dünyanın her yerindeki devletsiz insanların hayatını değiştirmeye adayan herkes için bir ödül. 65 yıllık tarihinde ilk kez bu ödülün devletsizliği sona erdirmeye verilmesinin büyük bir sembolik değeri var.

Bu aynı zamanda gururla bir parçası olduğum Kırgızistan ülkesinin tamamına verilmiş bir ödül.

Dünyanın her yerinde milyonlarca insan devletsizliğin korkunç etkileriyle yaşarken Kırgızistan'da yaptıklarımızdan çıkarılacak dersler açık. Devletsizliği sona erdirebiliriz. Bu mümkün.

Azizbek Aşurov; BMMYK'nın mültecileri, yerlerinden edilmiş ve devletsiz kişileri korumak için üstüne düşeni fazlasıyla yaparak görev sınırının ötesine geçen bireyleri, grupları ve örgütleri onurlandıran Nansen Mülteci Ödülü’nün 2019 yılı kazananı.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/happylist

Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU