İçeride azil, Ortadoğu'da ise yalnızlaşma süreci: Donald Trump

İçeride ABD Başkanı’na yönelik başlatılan süreç, uluslararası alanda ve özellikle Ortadoğu gibi sıcak bölgelerde önemli kararlara imza atma noktasında Trump’ın ve ekibinin elini zayıflatıyor

ABD Başkanı Donald Trump / Fotoğraf: AFP

ABD medyası yaklaşık bir hafta önce Demokratların Trump için azil süreci başlattıklarını manşetlere taşıdı. Azil sürecinin başlatılma gerekçesi, Trump'ın, 2020'de gerçekleşecek başkanlık seçiminde karşısına çıkma ihtimali bulunan Joe Biden'a karşı Ukrayna hükümetinden destek istemesiydi.

Azil sürecinin başarılı gerçekleşip gerçekleşmemesi bir yana, söz konusu sürecin muhalefet tarafından başlatılması dahi Trump için siyasi kayıplara neden olacak. Seçim kampanyasının başındayken başlatılan azil süreci, ileriki aylarda daha da fazla etkisini gösterecek.

Daha önce, Özel Yetkili Savcı Robert Mueller tarafından Trump hakkında yürütülen Rusya soruşturmasının kapanması ve seçim kampanyası sırasında Moskova ile iş birliği içerisinde olduğu gibi iddiaların ispatlanamaması sonucu Trump ve ekibi bu süreci herhangi bir yara almadan atlatmıştı. Aynı şekilde önümüzdeki yıl yapılacak başkanlık seçimlerinden önce başlatılan azil sürecini de yara almadan atlatabilir ve kendisine yöneltilen ithamları fırsata dönüştürerek durumu kendi lehine çevirebilir.

Olasılıklar ne olursa olsun mevcut baskılar kuşkusuz içeride yakalayabileceği başarılarda ve dış politikada Başkan Trump’ın performansını etkileyecektir. Trump, içeride enerjisini azil sürecine direnme yönünde harcayacak. Bu yüzleşme için büyük zaman ayıracak ve daha önce başarı elde etmek için çaba harcadığı ekonomik ve toplumsal konular gibi önemli gündemlere daha az eğilecek. Bu normal bir durumdur. Muhalefet, Başkan’ı hedef tahtasına oturttuğu zaman Beyaz Saray savunmaya çekilir.

Evet genel kanı iç politikada doğru olanın dış politikada da doğru olduğu yönündedir. İçeride ABD Başkanı’na yönelik başlatılan süreç, uluslararası alanda ve özellikle Ortadoğu gibi sıcak bölgelerde önemli kararlara imza atma noktasında Trump’ın ve ekibinin elini zayıflatıyor. Öncelikle, başarılı olsa da olmasa da azil sürecini ve bu sürecin Washington’ın 2020’ye kadar izleyeceği Ortadoğu siyasetine yapacağı etkiyi incelemek gerek…

Başkan Trump’ın gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ABD yasalarını ihlal ettiği henüz belirlenmedi. Temsilciler Meclisi'nde azil sürecinin başlatılması ve mecliste oylamaya sunulması için yoğun çalışan, çoğunluğu Demokratlardan oluşan bloğun yanı sıra radikal solcu bir blok da mevcut. Dolayısıyla ilk adım Demokratların Temsilciler Meclisi’nde ABD Başkanı’nın azledilmesine yetecek bir çoğunluğa sahip olup olmadığından emin olmaktır. Trump’ın kazandığı eyaletlerde seçilen Demokratlar var. Bu nedenle yaklaşmakta olan seçimlerde sandalyelerini kaybetme korkusuyla ilgili endişeleri azil sürecinde net bir tavır takınmalarının önüne geçmiş olabilir.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ilk aşamayı geçmeli ve azil süreci için hazırlanan taslağı sunmak için Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu sağlamalıdır. Demokratlar bu aşamayı geçerse bir sonraki aşamada Senato’da Trump’ı koruyacak bir engel duvarı ile karşı karşıya kalacak. Çünkü, Trump’ın partisi Senato’da çoğunluğu oluşturuyor. Trump’ın azledilmesi için Senato’da üçte iki çoğunluğun elde edilmesi gerekiyor. Ancak Cumhuriyetçi kanadın çoğunlukta olduğu Senato’da bu durum neredeyse imkansız gibi görünüyor. Her ne kadar analistlerin bir kısmı Cumhuriyetçilerin bazılarının Başkan Trump aleyhine oy kullanma ihtimaline dikkat çekse de bu olası görünmüyor. Bu nedenle Senato, Demokratların azletme sürecini engelleyecek ve Trump seçimden önceki güne kadar başkanlık etmeye devam edecek.

Azil süreci için hazırlanan tasarı Temsilciler Meclisi’nde geçse dahi Senato’da geçmesi imkansız gibi görünüyor. Peki, bu durumda Demokratların söz konusu süreci başlatmasının faydası ne?

Azil süreci önümüzdeki aylarda Trump’ın Ortadoğu politikasını nasıl etkileyecek?

İlk sorunun cevabı; muhalefetin yasal sürecin ötesinde hesapları olduğu yönünde. ABD Başkanı’nın azledilmesi için yapılacak herhangi bir hamle Beyaz Saray'ın içeride ve dışarıda yürüttüğü politikaları felç edecek. Gözlemcilere göre azil süreci Trump’ın görev süresi boyunca uzayabilir.

İkinci sorunun cevabına gelince… İran ve Müslüman Kardeşler'in başını çektiği ABD karşıtı güçler, medyaları vasıtasıyla harekete geçecekler. İran medyası ve El-Cezire, azil sürecini kullanarak Başkan Trump’ın imajını zayıflatmak ve bu durumu Ortadoğu’da avantajına çevirmek için kampanya başlattılar. Medya aracılığıyla yürütülen söz konusu kampanya kapsamında Washington’ın müttefikleri moral anlamında güçsüzleştirilecek ve ABD yanlısı ülkeler ve gruplarda kaos ve kargaşa ortamı oluşturulacak. Bu durum, Trump’ın İran’a ve Ortadoğu’ya yönelik herhangi bir stratejik karar vermeden önce çok fazla tereddüt etmesine yol açacak. Böylece ABD’nin aşırılık yanlısı gruplarla mücadelelerinde müttefik Arap ülkelerine verdiği destek de gecikecek. 

Daha öncede belirttiğimiz gibi azil sürecinin başlaması ile birlikte mevcut yönetim, Ortadoğu’da önemli kararlar alma noktasında eskisinden daha fazla çekingen davranacak. Ancak bu, Trump’ın bölgede aldığı kararlardan, özellikle de İran’a yönelik uyguladığı eşi benzeri görülmemiş yaptırım kararlarından vazgeçmesine yol açacak mı?

Kuşkusuz daha önce benimsenen tutumlardan ve alınan kararlardan geri adım atılmayacak. Ancak ABD Başkanı’na yönelik başlatılan bu azil süreci Trump’ı frenlemeye ikna edebilir. Bölgedeki düşmanlarının medya aracılığı ile azil sürecine destek vermeleri Trump’ı Ortadoğu’da daha dirençli kılabilir. Başkanlığa yeniden seçilmesinin ardından ikinci aşamaya geçerek radikal güçleri nihai olarak ortadan kaldırabilir. Bu nedenle, azil süreci netlik kazanmadığı sürece Trump'ın Ortadoğu için tasarladığı “yeni statükodan” korkmaya gerek yoktur.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Fatih Yılmaz

https://www.independentarabia.com/node/60251

DAHA FAZLA HABER OKU