Ekrem İmamoğlu: Borcumuz 30 milyar...Yenikapı'daki araçlar iade edildi... İBB'nin bütçesine ihanet edildi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyeye ait kiralık araçlardan dolayı İBB'nin bütçesine ihanet edildiğini söyledi. İmamoğlu Yenikapı'daki araçların tümünün iade edildiğini söyledi

Fotoğraf: AA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki yönetimin Yenikapı’da sergilenen makam araçlarının tümünün iade edildiğini açıkladı. Makam araçlarıyla ilgili değişiklikler sonucu yıllık 60 milyon lira tasarruf edileceğini söyleyen İBB Başkanı, belediye borcunun 30 milyar lirayı aştığını belirtti. Aralık ayının son haftasında belediyenin kıstığı kalemlerle ilgili bir raporu kamuoyuna açıklayacağını söyleyen İmamoğlu, “Başardığımız tasarruf kalemleriyle elde ettiğimiz artı bütçe, iştirakler, İBB'nin kendi öz yönetimi dahil olmak üzere tümünü İstanbul'a anlatacağız” dedi. İstanbul'un bütçesine ihanet edildiği görüşünü getiren İmamoğlu, ayrıca Selahattin Demirtaş’ın tekrar tutuklanmasının yanlış olduğunu belirtti.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk'te Didem Arslan Yılmaz'ın moderatörlüğündeki programda Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek, Veyis Ateş ve Deniz Zeyrek'in sorularını yanıtladı. Programdan öne çıkan başlıklar şöyle:

EKREM İMAMOĞLU: Sayın Bahçeli'ye şifa dileklerimi iletiyorum. Program için teşekkür ediyorum. İstanbul'la ilgili yaptıklarımızı anlatabiliriz diye umut ediyorum. Kamuoyunda duyulmak istenen ya da cevabı istenen elbette cevabı olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın büyükşehir belediye başkanlarına yaptığı davet çok değerliydi. Bize özel bir pozisyon sağlandı değil. Devletin İstanbul gibi 30 büyük şehirle entegre çalışma arzusu elbette önemli. Oradaki maksimum diyalog Türkiye'de ekonomiden demokrasiye varıncaya kadar hatta adalet duygusuna varıncaya kadar değerliydi. Ben orada CHP'li belediye başkanı adına temennilerimi dile getirdim. Bir komisyon kurmak adına, 6 maddeydi. Daha sonra bütün belediyeler kendi illeriyle hususlara değindiler. Yanlış anlaşılmasın, hiçbir belediye başkanımın sorunlarını küçümsemek gibi asla bir niyetim olamaz. Sayın Cumhurbaşkanından Türkiye'de en büyük kent olan, özel olarak kendilerine brif etmek, hem de neler beklediğimizi ifade etmek, elbette ki kendilerinin taleplerini de dinlemekti. Bu yönde talebim devam ediyor.

DİDEM ARSLAN YILMAZ: Hiç söz almadınız mı?

İMAMOĞLU: Hayır.

YILMAZ: Özel muamele oldu mu size?

İMAMOĞLU: Benim kendileriyle İstanbul'u konuşma talebim devam etmektedir.

VEYİS ATEŞ: Bir daha randevu talebinde bulundunuz mu?

İMAMOĞLU: Bulunmadım, çünkü bizi yeniden davet edeceklerini belirttiler. Komisyonlarla bir ortak çalışma masasıyla ilgili teşekkür ettim. Geçen hafta bir gazetede çağrının yapılacağı noktasında bir haber çıktı. Ama henüz bir çağrı yapılmadı.

"Kanal İstanbul konusunda benim fikrimi herkes biliyor"

İMAMOĞLU: Şantiyelerin İstanbul adına bir kısım fiziki riskleri var. Yarım kalan şantiyeler, kuyular. Duran yatırımlar, elbetteki deprem meselesi. Mülteci meselesi her ne kadar merkezi hükümetin meselesi gibi görünse de.

NEVZAT ÇİÇEK: Sayın Cumhurbaşkanınla İstanbul'u konuşmak zor mu, kolay mı?

İMAMOĞLU: Nevzat Bey, herşeye rağmen İstanbul'da belediye başkanlığı yapmış, yönetmiş birisiyle konuşmanın kolay olacağını düşünüyorum. Netice itibarıyla ne benim şahsi meselem ne de sayın Cumhurbaşkanı. İstanbul'un çıkarına olan, geleceğe dair atılacak adımlar meselesi. İkna edilmesi gereken hususlar var mıdır? Bir iki husus vardır. Ters düştüğümüz belki tartışılması gereken bazı hususlar vardır. Ama güncel konularda ters düşeceğimizi sanmıyorum.

ÇİÇEK: Kamu bankaları kredileri var

İMAMOĞLU: İki devlet bankasının çok radikal siyasi tavırla davranış biçiminin bu kadar netlikte sayın Cumhurbaşkanı'nın önünde bir sehpayla konulduğunu düşünmüyorum.

ZEYREK: Hamidiye suları

İMAMOĞLU: Bunlar sayın Cumhurbaşkanı'nın meseleleri olduğunu düşünmüyorum. Orada kraldan fazla kralcılık oynayan insanların meselesi. Vakıfbank, Halkbank kimin? Hepimizin. Orayı yöneten insanın kişisel iradeyle siyasi şov yapması düşünülebilir mi? Böyle bir tavırla durmanın kime ne faydası var? Kanal İstanbul'la ilgili benim fikrimi herkes biliyor, üç aşağı beş yukarı. Bunu elbette tartışmak isterim. Bize göre yanlış ve eksikliklerini görüşmek isterim.

"Biz 23 Haziran 2019'da normal bir şey yaşamadık ki"

Bir şirkete verilmiş, kanal çizilmiş, onun etrafına havalimanı yerleştirilmiş. Bir şirket plan çalışabilir. Ama planın altlığı oluşurken hem dünya literatüründe hem de planlama meselesi açısından...

ÇİÇEK: Kanal İstanbul'a komple mi karşınız

İMAMOĞLU: Ben Kanal İstanbul'un İstanbul'un doğasına aykırı buluyorum. Bunu bir program konuşabiliriz.

ATEŞ: Eş dost 'Cumhurbaşkanı adayı olacak mı?' diye soruyor. Sizin için şöyle bir şey söylüyor. 'Sayın İmamoğlu İstanbul'un sorunlarını direk sayın Cumhurbaşkanını muhatap alıyor. Dolayısıyla yarının Cumhurbaşkanı adayıyım' imajını çiziyor deniyor.

İMAMOĞLU: Bu tabii ki sizin şahsi görüşünüz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bazı konularda kendisine Cumhurbaşkanından çare umuyorsa, çözümü orada arıyorsa, sayın Cumhurbaşkanının da süreçle ilgili birtakım sıkıntıları çözmesi gerekiyor.

ARSLAN: Sistem onu mu getiriyor?

İMAMOĞLU: Seçim döneminde sayın Cumhurbaşkanımız bu yerel seçim öncesi bütün İstanbul sorunlarıyla tümünü muhatap kıldı. Ben ister istemez kendisini muhatap kıldım. Son toplantıda davet etti, 6 bakan belirledi, bir komisyon belirlendi. Ben orada çözümü bulursam, 6 bakanımızla İstanbul'un sorunlarına yol bulursak dünyanın en mutlu insanı ben olurum.

YILMAZ: İstanbul Büyükşehir Belediyesi neden siyasi gündemi belirliyor?

İMAMOĞLU: Biz 31 Mart seçimlerini peşinde 23 Haziran seçimlerini yaşadık. 23 Haziran'da normal bir şey yaşamadık ki. 6 Mayıs'ta Sultanbeyli'de iftar yapıyordum, seçim iptal oldu.

 

"Yönettiğimiz zaman dilminde çok başarılı işler yaptım"

İMAMOĞLU: 50 milyon liraya yakın İstanbul seçimiyle ilgili masraf yapıldı. Başka bir siyasi atmosfer oluştu. Biz kolay unutuyoruz. Nerede gerekçeyi gösterip, bu seçimin iptal edilmesini savunanlar. Yazık değil mi o insanlar? ben o insanlarla karşılaştım. Bir tanesi bana 'Başkanım kusura bakmayın, benim yüzümden seçim iptal oldu' dedi. 'Kimsiniz' dedim, 'Sandık kurulu başkanıyım' dedi. Nerede bu insanlar, hani soruşturma. Hani çalanların, hani hırsızlar.

ATEŞ: 13 binden 800 bin. Bir taraftan şöyle beklenti var. Şöyle eleştiriler var, biraz daha geleceğe mi atıf? Bütün şirketlerden brifingimi aldım,  dinledim, her şeye vakıfım dediğiniz bir süreç oldu mu?

İMAMOĞLU: İştiraklerle ilgili her şeye rağmen, genelgenin engele rağmen, birtakım arkadaşların istifasıyla yürüyerek, liyakata dayalı arkadaşlarımızla yönettiğimiz zaman  diliminde çok başarılı işler yaptım. 10 civarında iştirakimizden tüm anlamıyla brifingi alamadık ama 18'inde bitirdik. Bir yandan yol yürüyoruz, birçok projenin altlığını oluşturduk. Gerçekten 2,5 ayda çok şey istenen belediye başkanıyım, bunun farkındayım. Biz 31 Mart'la seçilenlerle aynı dönem seçilmiş gibi bir muamele görüyoruz. Daha 50. günündeyiz.

"Belediyenin 30 milyar borcu var"

ZEYREK: Belediye meclisinde çoğunluk değilsiniz. Bir borçlanma tartışmanız olmuştu, yine borçlanamadınız. Daha önce iki borçlanmayı kullanmadınız diye yeni borçlanma imkanı vermediler. Böyle bir ortamda metroyu, büyük projeleri nasıl yapmayı düşünüyorsunuz?

ÇİÇEK: Hak edişlerin 5.8 milyar olduğu söyleniyor. Bu paranın nasıl ödeneceğine dair çok ciddi sıkıntılar olduğu söyleniyor. Kamu bankaları, Hazine garantisi. Tam tıkanma yeri burası

İMAMOĞLU: Şu an Türkiye'de her yönüyle ekonomi, sadece belediyelerin müteahhitlerle sorunu yok. Şu anda kamunun bütün birimlerinde, bakanlıklarda, harcaması olan bütün iştiraklerinde TOKİ vesaire gibi, bu anlamda sorun yaşamayan hiçbir kurum yok. Biz de onlardan biriyiz. Ama İstanbul bu konuda kapasitesi ve kabiliyeti en yüksek yerlerden biri. Elbette sıkıntılarımız var. Ama ilk mecliste bunu aştık. Borçlanmayla ilgili arkadaşlarımız belli  dilimde bize borçlanma hakkını verdiler. Borçlanma şöyle bir şey değil, 'hakkımızı aldık, yarın gidip borçlanalım'. Muazzam bir takvimi yönetiyoruz. Biz bütçeyi 3 milyar liraya yakın aşağıya çektik. 8 milyarlara kadar yaptığımız tasarruflarla indirdiğimizi düşünüyoruz. Kamulaştırmayla ilgili büyükşehirin politikaların doğru yürümediğini tespit ettik. Biz şu anda mali durumda en önemli gördüğümüz meselelerin başında yürümeyen metro hatları. Göztepe-Ümraniye ile ilgili protokol yaptık. Yaklaşık iştirak şirketlerinde, ihaleye giremeyen iştirak şirketlerimiz, vergi ve SGK borçları var. Sadece büyükşehir belediyesiyle ilgili iştiraklerin 750 milyon  liraya ulaşan vergi ve SGK borçlarını ödemeye başladık. Son 5 yılın bize bıraktığı vergi borçları, ihalesi yapılamayan büyük işler. Bunların çözümünü bulmamız aslında hem sayın Cumhurbaşkanının, sistem olarak aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı'nın mesul olduğundan bahsediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin borcu 30 milyar üzerinde. Şu an cari borç 30 milyar liranın üzerinde.

 

Sandalyeden düşmesi

İMAMOĞLU: 1 milyar liraya yakın vergi borcunu ödemek zorunda kaldık. İştiraklere ödemek zorunda kaldığımız bu rakam aslında büyükşehir belediyesinin borcu değil.

ATEŞ: Size oy vermiş insanlar sizi desteklerken, bu borçlarla devralacağınızı, politik çekişmelerle karşı karşıya kalacağınızı bilerek oy verdi. Seçmenler bu rakamları doydukça biraz ümitsizliğe kapılabilir. Bunları ne zaman aşacaksınız? Mührümü İstanbul'a bir yıl sonra, iki yıl sonra, trafik meselesini çözerek vuracağım dediğiniz şeyi bizimle paylaşır mısınız?

İMAMOĞLU: Şu anda sizinle rakamları paylaşıyorum. Ekonomiyi ve sistemi nasıl yöneteceğimizi anlatıyorum. Paşalar gibi buradayız. Mühür dediğiniz şey, yanlış anlamayın, bir magazin cevabı benden beklemeyin.

ATEŞ: Estağfurullah, asla

İMAMOĞLU: Ulaşımı çözeceğim, iki yılda çözeceğim aldatıcı olur. Biz büyükşehir belediyesinin yönetimine idari ve mali sistem getiriyoruz. Vatandaş 'benim paramla ne yapıyorsun' diyor.

YILMAZ: Devri sabık mesajını üstünüze aldınız mı?

 

ATEŞ: Sandalyeyi dinlemedik

İMAMOĞLU: Benim için birkaç yorum yaptılar, kırık sandalyeli diye. Ben oturdum, daha sonra sayın Cumhurbaşkanı konuştu. Ardından basın dışarı çıkarıldı, ilk konuşmamı yaptım. Diğer konuşmalara geçiş esnasında bu olay oldu. Otururken sandalye kırıldı. Arka şeyleri.

ATEŞ: İlk ne hissettiniz?

İMAMOĞLU: Hemen ayağa kalktım, sayın Büyükerşen'i tutmak istedim, baktım onu da çekeceğim, vazgeçtim. Sayın Cumhurbaşkanı tam o esnada 'kırdın sandalyeyi, israf yaptın' dedi. Ben kendisinden 'geçmiş olsun' beklerdim.  Devri sabık yaratma başka bir psikoloji. Bakın anlatıyorum. Milyonlarca liralık tedbirden bahsediyorum. Aldığımız tasarruf tedbirleri iki üç kalemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni rahatlatmış bir belediye başkanıyım. Sadece 5 alanda İstanbul'a yaklaşık 6,5 milyon metre kare yeşil alan katacağız.

"Benim geçmişte tek utandığım bir sözüm olmadı"

İMAMOĞLU: Devri sabık yaratmak istesek her gün bir ismi açıklarız. Ama biz iş üretiyoruz

ÇİÇEK: Sayın Cumhurbaşkanı özellikle işçi meselesini gündeme getirdi. Siz bir devri kapatmak mı, yoksa bir devri açmak mı istiyorsunuz?

İMAMOĞLU: Bir devri kapatmak bir günlük iş. O da 23 Haziran'da bir günde bitti. Bir devri başlatmak 5 yıl. Ben o beş yıla talibim.

ÇİÇEK: Belediyecilikte bir isim var mı?

İMAMOĞLU: Bunun adına 21. yüzyıl belediye veya benim çok kullandığım yeni nesil veya yeni nesil yeni nesil yerel belediyeciliği diyebiliriz. Tümüne baktığımızda 21. yüzyıl belediyeceğili İstanbul  dedirtebilme.

ZEYREK: Siyasi bir soru sormak istiyorum. Eski bir belediye başkanı yolda gördü, koluma yapıştı. 'İyi işler yapıyor ama biraz İstanbul'u aşan şeylere soyunmuş görünüyor' dedi. 'Mansur Yavaş'ı, Tunç Soyer'i, Diyarbakır'da, Karadeniz'de görmüyoruz dedi. Eski SHP'li belediye başkanıydı. Bu sorumu sorar mısın, aktarır mısın' dedi. Sizce 23 Haziran mı size bunu dayattı, yoksa bu sizin tercihiniz mi? Ülke genelinde popülariteniz bir gerçek.

İMAMOĞLU: Bu süreç normal bir süreç olmadığı için. Bir kısı olaylara duyarsız, ya da hiçbir şekilde kendini muhatap kabul etmeyen bir tavra bürünmem mümkün değil. Bu benim dünyaya bakışıma ters düşer. 2019'unun 23 Haziran seçimlerine Türkiye'deki demokrasinin itibarının iadesi gözüyle baktık. 23 Haziran yerel seçimin ötesinde bir şeydi. Bu seçim psikolojisinde çıktıktan sonra insanların size bakışını reddedip, 'Ben İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıyım, şuradaki adaletsizlik beni ilgilendirmiyorum' demek. Bu yükün altına girmek zorundasınız. Ben özellikle Diyarbakır'a gidip soruna temas etmeliydim. Ama oraya gidişim daha çok konu oldu. Daha öncesinde söz verdiğim düğüne gidiyordum. Gittiğim zaman oraya uğramam benim mesuliyetim gereği.

ATEŞ: Şehit yakınları.

İMAMOĞLU: Gitmek gerekiyorsa tabii ki giderim. Hep beraber gideceksek, 30 belediye başkanı gidelim karşı duralım.

ÇİÇEK: Sayın İmamoğlu projedir meselesi gündeme geldi. Karşılaştırma şöyle yapıldı, Muharrem İnce'ye söylenmedi ama İmamoğlu'na söylendi. Bununla bağlantılı olarak sayın Mansur Yavaş solculaşmaya, sayın İmamoğlu sağa yanaşmaya çalışıyor deniyor.

İMAMOĞLU: Ne denmedi ki? Pontus dendi, Yunan dendi. Bu bir siyaset anlayışı. 'Eh siyaset denir böyle şeyler'. Ben tam tersini ifade ettim. Bugün utandığım tek bir cümlem yok, tümünün arkasındayım. Ben birine o ağır sözleri söylesem bugün de yüzüne devam ederim. O gün söylendi bitti. Geçenlerde savunma bakanı ben ekmeği 1 kuruş yapmışım, AK Parti'nin ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı, bunun bir komplo olduğunu, işin sonunda Halk Ekmek'i kapatmaya doğru gittiğini bir akıl vs. Benim soyum Rum olsa derim. Bundan sakınmam. Bunlar o gün söylendi, o gün söylenmesinin sebebi, buradan darbelemeye çalışıyorlar, her gün oyumuz arttı. İnanın neredeysem oradayım. Tek bir gün kendime solcu da demedim, sağcı da demedim.

ZEYREK: Tasarruf, eşitlik, adaletten söz ediyorsunuz.

İMAMOĞLU: Sosyal demokrat rahumu ille sağ ve sol  diye mi tanımlamalıyım.

ATEŞ: Bugün çok takdire şayan tweetiniz vardı. İşe alımlarda liyakatı getiriyoruz. İş arayan vatandaşlarımız kariyer sayfamıza başvuracaklar, diyordunuz. Sizin için CHP'liler, insanlar bayrak astılar. Şimdi bu insanlar doğal olarak sizden iş talep edecekler. Siz de diyorsunuz ki, kariyer sayfası açtım. Bu sizle CHP arasında bir sıkıntısı, teşkilatla, il örgütüyle problem olmayacak mı?

YILMAZ: Şu anda kaç kişi işe alındı, kaç kişi işten çıkarıldı, onu sormak istiyorum.

"Hesabı bizden değil onları işten atanlardan sormalılar"

ATEŞ: Neden 13 işçi almak için ilan çıkarıldı. Seçimden önce işe girenlerin neden çıkarıldığı diye sorular var...

ÇİÇEK: İşten çıkarma meselesi, bir krizi yönetemediğinizi düşünüyor musunuz? 2 ayda bu işler oldu. Sizin, sayın Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözler vardı, bu çok öne geçti. İşçi meselesi, tiyatro oyunlarının iptali gündeme geldi. Gerçekten doğru yaptık diyor musunuz?

İMAMOĞLU: Doğrunun zamanı yok, doğru doğrudur. Bu iş seçimden önce işe girmek diye bir sıfat kullandınız. Hukuki bir süreç değildir ama ahlaki bir süreçtir. Size kanun 6 aylık deneme hakkınız var diyor. Kanuni hakkınız. Kaldı ki ahlaki bir tarafı var. Orada mağdur olan insanlar bizden değil o süreci ahlâklı olarak yönetmeyenlerden hesap sorsun. 25 Şubat - 31 Mart arası 820 kişi 31 Mart-23 Haziran arası 1558 kişi. Sayın Genel Sekreter ayrılırken '85 bin çalışanımız var' deyince, 'hemen bu sayıyı chack edin' dedim. İşe alım sürecini yönetenler sorumludur. 820'si 31 Mart öncesi 1 ay, 1558 kişi de 5 Mayıs-23 Haziran arası. İşten çıkarılanların büyük çoğunluğu böyle. Üst düzey yöneticilerin bir kısmı kendisi ayrıldı, bir kısmıyla yolunu biz ayırdık. Üçüncüsü de iş disipline, iş ahlakına uygun hareket etmediğini tespit ettiğimiz insanlarla ilgili işlem yaptık. CHP'nin önünde gösteri yapanlar var, 'Ey Kılıçdaroğlu ve ey İmamoğlu' diyorlar. Böyle deyince aklınıza kim geliyor? Hangi meydanlar geliyor? Bu hak aramanın ötesinde bir şey. Mağdur edenlerin onları işe alanlar olduğunun altını çiziyorum. Bu oyuna alet olmayın diyorum.

"Ben Gazi Mahallesi ile x mahalleyi eşitlemeye geldim"

İMAMOĞLU: Bakan Yardımcısı, genel müdür, genel müdür yardımcısı olanlar var. Bunlara hemen iş bulunuyor. 5 milyonun üzerinde işsizi konuşuyoruz. Son 1 yılda 1 milyon insan işsiz. Sen de neden 1300-2400 işsizi işten çıkardın. Bizim yaratmak istediğimiz manzara, bir portal açtık, 'şehrim için çalışmak istiyorum' diyenler başvursun. 30 bin 53 kişi ulaştı. Medya A.Ş. 13 personel alımımız var, spesfik, tanımlı. 6 bin başvuru var. Ben bir duygu yaratmak istiyorum. Adalet duygusu. Geçen bir yerde söyledim, Gazi Mahallesi'ne gidiyorum 100 gencin 95'i işsiz, x mahallesine gidiyorum çoğu işe girmiş. Ben Gazi Mahallesi ile x mahalleyi eşitlemeye geldim. Toplum belediye başkanında, Cumhurbaşkanından, bakandan partiler üstü tavır bekliyor. Yapan yapar, yapamayan kaybeder. Yapamayan toplum gözünde ivme kaybeder. Ben CHP'nin en iyi örneklerinden biriyim, kurumsal yapısına en saygıyı gösteren biriyim. Her partilinin benden memnun olmasını sağlayacağım ki CHP'nin söylemleri yerini bulsun. Benim için çalışan insanlar fedakâr insanlar. Neyin ne zaman olacağını en az benim kadar iyi bilen insanlar. Şu güne kadar en az 4 kez ilçe başkanlarımla dertleştim. Önümüzdeki cuma ittifakımız olan İYİ Parti ilçe başkanlarıyla dertleşeceğim. Faks çekilen yazı. Birinci cümlesi çok güzel, 'başvurularınızı insan kaynakları birimine yapınız'. İkinci cümlesini nasıl yazmış. Benim itibar ettiğim bir yazı değil. Böyle bir felsefemiz yok. Bugün beni gören genç umudunu bağlamış. 'Ben çaba gösterirsem olur' diyor. İSPARK'ı devraldık. Hiç kadın çalışanı yok. Bir işletmede sıfır çalışan duydunuz mu? Bunu nasıl başarırsınız. Bu bir bakış açısıdır.

ÇİÇEK: Sebebi nedir?

İMAMOĞLU: Sebebi dünyaya bakış. 25 sene sonra ilk defa kadın atandı. Bir çaba veriyoruz. Evet birkaç siyasi arkadaşımız olabilir. Birçok üst düzey atama yaptık. Siyasi temelli atama yok hiçbirinde, liyakat temelli.

"İSMEK'teki kursiyer sayısını 400-450 bine çıkaracağız"

ATEŞ: İlçe teşkilatlarıyla görüştünüz, İYİ Parti ile görüşeceğim diyorsunuz ya...

İMAMOĞLU: Onların çocukları yer bulacak, çünkü marifetliyse gelecek zaten. 'Ben CHP'li olduğum için beni almadılar' diye düşünüyordu. Hakkı olan girecek zaten.

ZEYREK: Siz AK Parti'liyi seçerseniz, CHP'li diyecek ki '17 senedir bizi almadılar' diye... Meral Akşener'in kurmaylarına 'Ben artık İBB'den hiçbir atama beklemiyorum, böyle bir talebiniz de olmasın' dediğini duydum. Sanki İYİ Parti de böyle bir kırgınlık yaşıyor. Hem Diyarbakır ziyaretinize tepki göstermiş bir de üst  düzey yönetici atamalarında dikkate alınmadıklarını...

YILMAZ: İttifakta çatlak mı var?

İMAMOĞLU: Hayır, bizim sayın Akşener'le diyaloğumuz hiç kesilmedi. Bize genel başkanlıktan öte abla ses tonuyla dönüş yapar. Çok sorunsuz dönem yönettiğimizi düşünüyorum.

ATEŞ: İYİ Parti'den size talep geliyor mu?

İMAMOĞLU: Gelecektir tabii. Ben ilçe başkanlığı yaptım. Bu dönemi iyi bilirim. Bir yandan insanları liyakatlı bir şekilde insanları yönetime katarken, bir yandan kişilerin sürece hizmet etme ahlaklarını geliştirmelerini de bilirim.

ÇİÇEK: Sözleşmesi sona erenlerin işten atılacağı ifade ediliyor. Adam ihaleyle gelmiş, sonuç itibarıyla tasarruf kullanacaksınız?

İMAMOĞLU: Hizmet alım ihaleleriyle çalışanlarıyla bizim işimiz olmaz. İSMEK konusunda bir israf var.

ZEYREK: İhaleleri hep aynı şirket var.

İMAMOĞLU: Göreceksiniz İSMEK çok nitelikli bir sürece adım atıyor. İki türlü çalışan var. Daimi personeli var. Bir de İSMEK'te part time dediğimiz, kurs veren şekliyle alınmış insanlar var.

YILMAZ: İSMEK'in 2 bin 500 hocası 3 aydır maaş almadan ihale sürecini bekliyor  deniyor

İMAMOĞLU: İSMEK'e yer vermiş CHP'li ilçe bir belediye başkanıyım. Bir yetkili geldi o yeri beğendi aldılar, 7-8 ay sonra kaçarak gittiler. Üç defa İSMEK ziyareti yapmak istedim. Bir tanesi kadınlar gününde. 8 Mart'ta kadın kursiyerlerin davetiyle ziyarete gittim. Gidince ne göreyim? İSMEK kapalı. Ekrem İmamoğlu geliyor, onu içine almayalım diye. 'Bir CHP'li belediye başkanını buraya sokmam' diye. İSMEK siyasallaşmış bir yapı. 1025 öğretmeni var. Maaşını İBB'den alan öğretmeni var. Bunun normal mesaisini iyi kullandığınız takdirde mevcutta hizmet verilen İSMEK öğrencisini üstüne çıkıyorsunuz. Eğitimciye verilen yıllık bedel eski parayla 84 trilyon. Farklı israflar var. Örneğin internete 2,5 milyon lira para harcanmış. Görüşmeleri yaptık,internet sağlayıcısı bize bu hizmeti ücretsiz vermeye kabul etti. Göztepe'de bir binanın kirası 640 bin lira. Biz bunun onda birine yakın bir masrafla bir başka yerde sağlayacağımızı.

ÇİÇEK: Bu öğretmenler sözleşmeleri yenilenmediği için iş bulamamışlar.

İMAMOĞLU: 300 bin kursiyer sayısını 450 bin yapmak istiyoruz. Talebe göre hareket ederek. Dil kursları talep edilecek. Biz bu kursları karşılayacağız. Elbette part time gelip eğitimcilerin hakkını korumak da benim işim. Ben böyle anlayışla hareket etmezsem aynı ihanetlere devam edilir. Değişim sancılı olur.

"İSPARK'ta 60 binden 14 bin 698'e ulaştık"

ÇİÇEK: Kürtçe kurs meselesi.

İMAMOĞLU: İhtiyaç varsa vereceğiz, net. Talep yoksa, bir mahallede 100 kişi Kürtçe kursu almak istiyor, evet vereceğiz.

ÇİÇEK: İYİ Parti nasıl yaklaşır?

İMAMOĞLU: Benim başkaları adına yorum yapmam olmaz.  Binlerce hane gezdim desem yalan değil. Ben eve girince duygularını anlatan ama bir kelimesini Türkçe anlatmayan vatandaşım var. Ben orada sağlık hizmeti vereceğim, hangi dilde hizmet verecek personelimi yollayacağım, mesele bu kadar açık. Sokakta yürüyen insanın yüzüne bakarak yorum yapanlar, ona sıfatlar takanlar,

YILMAZ: İSPARK meselesi. Sevgili Fatih Altaylı'nın bir yazısı var. 60 bin kişiden bahsediyor. Belediyelerden nemalanan kişilerin kimler olduğu açıklanmadı. Açıklayacak mısınız?

İMAMOĞLU: İlk önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan başladım. Resmi araçlarda 7 bin 402'ye ulaştı arkadaşlarım. Bazı plakaları devre dışı bıraktık. Engelli araçlarda birebir insanları aradı arkadaşlarım. Şu anda 60 binden 14 bin 698'e ulaştık.

"Yenikapı'daki makam araçlarının tümü iade edildi"

YILMAZ: İSPARK'ta neden bu zarar?

İMAMOĞLU: 60 bin aracın tespiti devam ediyor? Burada en kritik mevzu İSPARK'ın büyük oranda nakit tahsilat yapması. Hangi çağda yaşıyoruz. Tümüyle nakiti ortadan kaldıracağız. Arkadaşlarım Ekim sonunu milat olarak verdiler. Bu elle yürüyecek bir mesele  değil. Yüzlerce noktada otoparkınız var, binlerce çalışanınız var, çalışanı da zan altında bırakıyorsunuz. Otomatik ya da kredi kartı sistemiyle. Biz kredi kartı sistemini teşvik edeceğiz. Örneğin 10 lira ödüyorsa 9 lira ödeyecek. Sorgulamamız devam ediyor. Konsoloslukla ilgili sayılar var. Basın da var. Gerçekten basın kartı var mı yok mu araştıracağız. Bize 60 bin sayısı çok yüksek geldi. Küçük bir çalışmayla 14 bini sistemden düşüyorsa.

ÇİÇEK: Siz araçları Yenikapı'ya çektirdiniz. Diyorlar ki, siyaset artık meydanlar üzerinden özdeşleşiyor. Tahrir Meydanı, Paris vs. Yenikapı Millet ittifakı'yla özdeşleşti diyorlar. Sizin meydanınız Taksim mi Yenikapı mı?

İMAMOĞLU: Yenikapı'daki makam araçlarının tümü iade edildi. İstanbul'un bütün meydanları benim meydanım. Ben bunu seçim meydanlarında söyledim. 'Fazlalık araçları Yenikapı'ya dizeceğiz' dedim. Tabii ki Yenikapı büyük olduğu için. Araç tasarrufumuzda yaklaşık 60 milyon yıllık tasarrufumuz var. 50 milyonu İBB tarafından, İSKİ tarafında yaptığımız tasarrufu şöyle tarifleyeyim, 900 küsur aracı kullanımdaydı, 3 aylık mevcut araçlarının uzatım ihalesiydi. Önümüzdeki yılın ihalesi yaklaşık 270'e yakın araç sayısı düşürülerek yapılıyor. Yılda 60 milyon tasarruf. 123 adet kreş demek bu. Yaklaşık 15 bin çocuğumuza kreş eğitimi vermek demek. Bunu küçümseyenlere söylüyorum. 514 aracın markasına kadar burada liste var. 5 Mayıs-23 Haziran arasında iade edildi. Ben meydanlarda o çağrıyı yapınca iade edildi. Bu israf değil de nedir? Bu israfı en uygun göstereceğiniz yer Yenikapı. Maltepe'de de olabilirdi ama orası daha korunaklı.

ZEYREK: İsrafı vatandaş, bireyler yapar. Kamu kaynağı ile yapılmış işlemden, gereksiz kiralanmış araçlardan söz ediliyor. Bunun israf değil yolsuzluk olabileceğini düşünüyorum. Bu yönde çalışma var mı?

İMAMOĞLU: Var tabii. Bu süreci soruşturacağız. Bizim hesabımıza göre 50-60 milyon giyisi ihalesi totalde 20 milyonun altına düşecek. Denetimi başlatacağız. Birçoğunun yazısı yazıldı. Soruşturmanın sonucunda, bunu ben değil devletin soruşturma düzeni var. Savcılığa intikal eder davaya dönüşür vs.

"İhaleler tüm kamuoyunun görebileceği şekilde olacak"

YILMAZ: Mansur Bey dedi ki, 'makam araçlarının sayısını  düşürdük, hangi makam aracının kim tarafından kullanıldığını yayınlayacağız' dedi.

ÇİÇEK: İBB'de makam otoları böyle olmayacak. Standart anlamında

İMAMOĞLU: Kanunun düzeninde bir kısmı var. İhalenin içine yediriliyor vs. Ben Beylikdüzü belediye başkanı olduğumda, insanın makam aracı alışkanlığı var. Ben 12-13 yıldır araç kullanıyorum. Çalışma ofisi olarak kullanıyorum. Aylık kirasını öğrendiğimde şok oldum. O zaman 12-13 milyon liraydı. Kişisel aracımı kullandım. Bu bir lütuf değil. Bir başkası makam aracını kullanıyorsa onu kötülemek değil. Bu benim kişisel tercihim. Mansur Bey'in yaklaşımı Ankara'nın  tespitine dönük olabilir. Benim öyle bir yaklaşımım yok.

ÇİÇEK: İhalelerin şeffaflığı meselesinde bir yöntem getirecek misiniz?

İMAMOĞLU: Çok yakın zamanda ihalenin kamuya açık olduğunu açıklayacağız. İhalelerin kişiye özel olmadığını, oraya birçok insanın girebileceğini hissedecek. Bir firma niye girsin? Giyisi ihalesinde İSTAŞ'ta brifing aldım. Geçmişte Gümüşhane Belediye Başkanı yapmış bir arkadaşımız oranın genel müdürü. Şok olmuş şekilde bana süreci anlattı. Giyisi ihalesi önüne gelmiş, tam imzayı atacakmış. Şart şu: 280 adet giyisi modeli getirecek. Böyle bir şartname olmaz. Birinin elinde 280 model var, o gelip girecek. Sonra depoda yeterince giyisimiz var, ihalenin tümünü iptal ettim dedi. Teftişe gelen insanlar var, hiç sıkılmıyorum, gelsinler. Daha önce nerelerdeydiniz.

YILMAZ: İETT otobüs şoförlerine sakal yasağı iddiaları, Kadıköy Metro istasyonunda mescidi kapattınız iddiaları var.

İMAMOĞLU: İnsanların inancı, yaşam koşulları, onların beklentilerini karşılama noktasında asla benden kasıtlı hal bekleyenlere söylüyorum, bunu yaptıkça bana yazar. Yahu ben niye mescidi kapatayım. Gerek varsa mescit açarım. Belli bir saat sonra oranın kapatılması. Birtakım insanların orayı başka amaçla kullandığı tespit edildi. Daha ileri gideyim, uyuşturucu kullananların orayı kullandıkları tespit edildi. Sakal meselesine gelelim. Ben şunu isterim İETT'de görev yapan insanların güler yüzüyle, kılığı, kıyafetiyle farklı dönemi başlatmak istiyorum. Sakalla ilgili tek yönetmelik var o da İçişleri Bakanlığı'nın güvenlik görevlileri yönetmeliğiyle ilgili yasağı var. çaktırmadan sakal bıyık standardı getirenler var ama ben öyle değilim.

 

"Ben Necip Fazıl'ı da okurum İskender Pala'yı da"

ZEYREK: Belediyenin bazı araçlarını bazı siyasiler tarafından makam aracı olarak kullanıldığını söylemiştiniz. Belediyeyle hiçbir ilgisi olmayan kişiler tarafından

İMAMOĞLU: İade edilen 520 küsur aracın onunla ilgili iade edildiğini düşünüyoruz.

ATEŞ: Tiyatroda oyunların kaldırılmasıyla büyük tepki aldınız. Siz ki kendini ne sağ, ne sol diye tanımlıyorsunuz. Niye böyle tercihte bulundunuz?

İMAMOĞLU: Kimse benden oturup şehir tiyatrolarını eline alıp 'şunu çıkartın' diye bir şey yapmamı beklemesin. Sanata özgür alan olarak bakarım. Şehir tiyatrolarından haksız yere atılan insanların tekrar görevlerine dönmesini istiyoruz. Burada gerçekten biz oyun sayısını katlayalım. Daha çok insana erişelim. Tiyatronun olmadığı yerlerde sokak tiyatrosu kuralım. Biraz Mustafa Kutlu, biraz Necip Fazıl. Ben Necip Fazıl'ı da okuyan birisiyim. Bir demeç vermiş ama. İskender Pala'yı da okuyan birisiyim. Kendisini üç  defa belediyeye çağırmış kişiyim. Beni de ilk arayıp kutlayan, tartışalım, konuşalım diyen birisidir. Rahmetli Mehmet Baydur'un, 'Yangın Yerinde Orkideler' oyunu da kalktı. Emekçiyi, sınıfsal meseleleri anlatan, sol bakışı olan bir oyun.

YILMAZ: Neye göre karar veriyorsunuz?

İMAMOĞLU: Anton Cehov'un da oyunu kalktı. Sordum. Dediler ki 'Oynanmayan' oyunlar. Necip Fazıl'ın 'Reis' oyunu 2018 Ocak'ın dan beri hiç oynanmamış. Ben listeye oturup bakan birisi değilim. Bu kaygılarla belediye başkanlığı yapılmaz. Yarın Necip Fazıl'ın da oyunu konulabilir. Ben oyun, senaryo kalitesinden, onu oynayacak gruptan anlamam. Bu işin oradakilerin, yönetmenin işidir. Mümkün olduğu kadar iç yapımla yürümek istiyor. Oradaki kadroyu büyütmek istiyor. Göreceksiniz ki karma yapıyla. Hem dünya hem yerel anlamda oyunlar. Ben Necip Fazıl'ı da, İskender Pala'yı da okuyan birisiyim. Siyasi bir haraket varsa tümüyle karşınızdayım dedim.

ÇİÇEK: Logo meselesi, oyunlar, saç-sakal, mescit gündeme gelince insanlar çizdiğiniz profille acaba başkan bunu uygulayamıyor mu tarzı bir yaklaşım soruldu.

"Sapasağlam belediye başkanlığı yapacak sürem var"

İMAMOĞLU: Mesela işçi meselesi. Akşam Gazetesi niye 130 kişiyi çıkarttı? Niye kendini haber yapmadı? Beni boy boy manşet yaptı? Bu niye konu olmadı? Örneğin benimle ilgili had bildirmeye çalışan gazeteler oldu. 28 Şubat benzetmesi yapan gazeteler oldu

YILMAZ: 28 Şubat benzetmesine ne dersiniz?

İMAMOĞLU: Ayıptır derim.

ZEYREK: Mesela x dergisinde çalışıp da maaşını sizin Spor A.Ş'den alanlar var mı? Belediyenin olanaklarıyla özel sektör şirketleri destekleniyor muydu?

İMAMOĞLU: Bir diziye 22-23 milyon niye versin? TRT'nin dizisine bu parayı vereceksin. Kıtalar arası Maraton meselesi. Böyle bir maratona para harcamıyorsun, ama bilmem ne olimpiyatlarına 12-13 milyon para harcıyorsun. Adama gülerler, bu nasıl iş. Bir vakıfla işbirliğiyle. Ben bunları sorguluyorsam, birilerin canı yanıyorsa bu sakın sizi aldatmasın. Benim Allah kalbimi biliyor. Beni izleyen insanlar samimiyetimi görüyor. Hiç kimsenin ibadethanesiyle sıkıntım olmaz. Kendi inancım demiyorum. Herkesin inancı bizim yönetimimiz de saygı görecek.

YILMAZ: Spor A.Ş'de ne var? İsraf tespit ettiniz mi?

İMAMOĞLU: Her iştiraki burada açarsam. İnsanlar bana proje anlat diyor. Aralık ayının son haftasında şunu yapacağım. 6 ayın sonunda israf raporları, siz buna yolsuzluk  deyin. Başardığımız tasarruf kalemleriyle elde ettiğimiz artı bütçe, iştirakler, İBB'nin kendi öz yönetimi dahil olmak üzere tümünü  İstanbul'a anlatacağız.

 

ÇİÇEK: İsraf olmayan iştirak var mı?

İMAMOĞLU: Birkaç iştirakimiz dışında ne yazık ki var.

YILMAZ: Sevinç İnönü size yemek verdi. Ahmet Türk,  Papandreu, Oğuz Kaan Salıcı, Fikri Sağlar vardı.

ÇİÇEK: Siz hakikaten İstanbul'da 5 yıl boyunca belediye başkanı olarak kalacak mısınız?

İMAMOĞLU: Bu bir tehdit mi? Tehditse bileyim.

ÇİÇEK: Deniliyor ki, 'sayın İmamoğlu parti başkanı, Cumhurbaşkanı adayı gibi davranıyor' Dolayısıyla İmamoğlu seçim olduğunda Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkar. Ne diyorsunuz?

İMAMOĞLU: Ben önüne 5 yıllık plan yapmış, her sabah işine aşkla inanan, işine odaklanan belediye başkanıyım. Bu süreci çok keyifle yönetiyorum. Zihnine başka bir şeyi koyup, yol yürüyen hiçbir siyasi kimlik inanın başarı elde edemez. Bir yola çıkardınız 'Yarın ne olacağım, şuna da talip olacağım' diye bir şey olmaz. Yol yürüyüşün ruhuna aykırı bu. Bu sizi hatalara, yanlışlara sürükler. Benim tek baktığım şey.

YILMAZ: Yemekte ne konuşuldu?

İMAMOĞLU: Sempatik akşamdı. Sevinç hanıma teşekkür ettik. İnönü ailesi vardı orada. Siyasiler vardı. Keyifli bir sohbet. Gece ilk ayrılan ben oldum. Sabah programım vardı.

ATEŞ: Bu tür yemeklere daha çok davet edileceksiniz. Profiliniz, isminiz İstanbul ötesinde mecraya taşınıyor. Şartlar gerektirdiğinde böyle bir şey  dayattığında...

İMAMOĞLU: Benim genel başkanım var. Genel başkanıma saygısızlık yapacak birisi değilim. Benim genel başkanım bu yerel seçimde muazzam bir başarıya imza atmış.Yaptığı siyaset mühendisliğinde geliyor. Çok başarılı süreç yönetmiştir, liderliğini yapmıştır. Genel başkanıma minnet duyuyorum. Böyle bir belediye başkanını sürece taşıdığı için. Süreçler insanın önüne neyi getireceği belli olmaz. 2018'in Ekim ayında büyükşehir belediye başkanı olacağım dedim mi? Biz doğruyu bulmak adına 3 ay tartıştık. İstemiyorum demedim ama istiyorum da demedim. Benim 5 yıl sapasağlam belediye başkanlığını yapacak sürem var.

"Sayın Demirtaş bırakılmalıdır"

YILMAZ: Sayın Muharrem İnce, meydanlar dolacak, İnce aday olacak dedi. Erken seçimden de bahsetti.

İMAMOĞLU: Sayın Muharrem İnce benim yıllardır yol arkadaşımdır, ağabeyimdir, sohbet ederiz. Ayrı düştüğümüz fikirsel konular olabilir. Kendi söylediğine atıfta bulunayım sıkı bir partili akrabamdır. Beni İstanbulluların memnun olup olmadığı oran ilgilendiriyor.

YILMAZ: Bugün Abdülkadir Selvi yazdı, 'Cumhurbaşkanı adayı sayın Gül mü, İmamoğlu mu olacak' diye.

ZEYREK: Sayın Kartoğlu aradı, Akşam Gazetesi son dönemde Ankara'dan 5 kişiyi işten çıkardık, bunun da belediye ile ilişkisi yok diye cevap hakkını kullanmış.

İMAMOĞLU: Matbaadan çıkarıldı diye bilgi verildi bana.

ÇİÇEK: Sayın Demirtaş'la ilgili tekrar tutuklama oldu. Sayın Babacan ile sayın Davutoğlu ile partileşme süreçleri var.

İMAMOĞLU: Sayın Demirtaş'la ilgili hukuka uygun adil bir süreç olmadığını söyledim. Siyasiler, gazeteciler var. Bu yargının puan kaybetmesine neden oluyor. Bir insanın suçu vardır veya yoktur. Suçu varmış gibi yapılıp, birçok insanın canı yandı. Hayatları perişan olan. Ergenekon ve ondan sonraki süreçte hayatları perişan olan aileler var. Bu yargılama süreçleriyle ilgili yöntemin Türkiye'ye verdiği zarar ve uluslararası alanda yarattığı itibar kaybı önemli. Yargıyla ilgili birtakım insanların, hatta iktidar içindeki insanların düellolarını görüyoruz. Bunlar can sıkıcı. Adalet varsa gerisi kolay dersiniz.

ÇİÇEK: Size göre bırakılmalı mı?

İMAMOĞLU: Gayet tabi. Birçok hukukçuya sorarak test ediyorum. Benim beklentim bu. Diğer siyasi girişimler tabii ki değerli. Partinin içinde yanlışa yanlış demek önemlidir. Bunu demeyince aşağı batar, partinize ihanet e dersiniz. Ben başarılar dilerim.

ATEŞ: HDP Diyarbakır İl Binasına gitmeyi düşünüyor musunuz?

İMAMOĞLU: Annelerin tabii ki yanındayım. Bugün uçağa atlasam annelerin yanına gitsem adım şovmen olur. Ama ben Cumartesi annelerinin, bu ülkede adalet çağrısı yapan bütün annelerin de yanındayım.

ÇİÇEK: Sayın İçişleri Bakanı Soylu ile karşılaştınız

İMAMOĞLU: Selamlaştık. Rahmetli Menderes'in anmasında karşılaştık. Demokrasi tarihinde talihsiz bir olayın anmasındaydık. İlk defa katılmıyorum. Özal'ın da anmasına katıldım.

ATEŞ: Öğrencilere burs verecek misiniz?

"İlk etapta 15 bin öğrenciye burs verilecek"

İMAMOĞLU: Vereceğiz. Şimdi büyükşehir belediyelerinin ve belediyelerin burs verme imkanı yok. CHP'nin orada yaptığı şey şu. Sayın Cumhurbaşkanına ithafen yaptığım konuşmada hem burstan bahsettim. Belediyelerin önünü kesen konularda kanun çalışmalarında olmak istiyoruz dedim. CHP 'belediyeler burs vermesin dedi' diye bir şey yok. CHP'nin orada itirazı Kredi Yurtlar Kurumu üzerinden ortak tespitle belediyelerin vermesiyle ilgili. Biz iştiraklerimizin iştigal alanı üzerinden belli sayıda başlayacağız. Medyada, işletmede okuyan öğrenciler. Kendi iştigal alanlarında iştiraklerimiz sürece dahil öğrencilere verecek. Şu anda hedefimiz en az 16 bin koyduk. 75 bin hedefimiz vardı. İlk aşamada buna ulaşamayabiliriz. 15 bin kişiyi net olarak hedef koyduk.

ÇİÇEK: Dosyalar var, hukuka taşıyacağım dediniz.

İMAMOĞLU: Ben hukuka taşıyacağım, hukuk ne karar verir bilemem.

ZEYREK: 0-4 yaş arası çocukları olan annelerin ücretsiz ulaşımı. Sultangazi'de Habipler Mahallesi mesela. Herkes vaatte bulunuyormuş. Bunlar ne olacak gibi.

İMAMOĞLU: 0-4 yaşla ilgili bizim aldığımız kararın Ankara'nın onayı gerekiyor, kanun altlığı olarak. Meclisin aldığı karar tek başına yeterli olmuyor.

ÇİÇEK: Ankara'da engelleme var mı?

İMAMOĞLU: Hayır yok. Tapu ve kentsel dönüşüm bizim için çok önemli.

"Halk Süt 16 Ekim'de 8 ilçede başlıyor"

İMAMOĞLU: 39 ilçe belediye başkanı ile görüştük. 10'ar bölgeye ayırdık. İstanbul için ortak masa kurduk. Ben Beylikdüzü Belediye Başkanı iken tek bir konuda adım atamamanın sıkıntısını hiçbir AK Partili belediye başkanına yaşatmayacağım.

ÇİÇEK: Beylikdüzü-Gürpınar sahile vapur demiştiniz?

İMAMOĞLU: Vapur demeyelim,  deniz ulaşımı. Büyükçekmece'den Tuzla'ya kadar. Şehir hatlarıyla toplantımızı yaptık. Sahili mutlaka sürece katacağız. Avcılar'da İDO döneminde bağlantısı vardı. Biz bunu 2020'ye yetiştirmek istiyoruz.

ÇİÇEK: Dudullu-Bostancı metrosu

İMAMOĞLU: Yapımı duran metro hatlarımızdan bir tanesi de orası. Duran şantiyeler var. Tümüyle hiçbir mali kaynak hazırlanmamış. Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt yüzde 1 seviyesinde. İhaleyi alan firma orada şantiye kurmuş, bir şey yapmamış. Bizim kaynak görüşmelerimiz devam ediyor. Bütün dünyayla görüşüyoruz.

ÇİÇEK: Hazine garantisi

İMAMOĞLU: Hazine garantisini kim vermeyecek? Niye vermesin Hazine. Bence verecek. Bizim başka modellerimiz de var. Başka türlü borçlanma modellerimiz var. İstanbul ne yazık ki, metro konsunda 233 km. raylı sistemi var. Bunun içerisinde yaklaşık 70 km. Marmaray var.

ATEŞ: Bedava ekmek ve süt ne zaman başlayacak?

İMAMOĞLU: Halk Süt 8 ilçede 16 Ekim Dünya Gıda Günü'nde başlatıyoruz. Ümraniye, Bağcılar, Esenyurt, Pendik, Bahçelievler, Küçükçekmece, Şişli, Kartal. Nüfusa baktık. İhtiyaç pozisyona baktık. Bu süt Tire'de kooperatiften gelecek. Güvenilir bir kurum bu konuda. Anlaşmamız yapıldı.

"İBB olarak Haydarpaşa Garı'nın ihalesine gireceğiz"

YILMAZ: Yeşil alan projeleriniz var

İMAMOĞLU: Kemerburgaz'ın karşısında 5.3 milyon metrekarelik bir parka. Epeyce yol alınmış aslında. Şu anda çalışmaları hızlandırdık. Yaklaşık 3 milyon metrekeresinden daha fazlasını 16 Ekim'de halka açacağız. 29 Ekim'de halka açılış gibi projelerimiz var. Spor, sağlıklı yaşam, kültürel çalışmaların yürütüldüğü muazzam bir ormandan bahsediyorum. Toplu ulaşım olarak Mecidiyeköy, İstanbul Havalimanı'nın metro durağına çok yakın. Spor A.Ş. Kültür A.Ş. üzerinden farklı etkinliklerle şehir içinde ormanı yaşayacakları merkezler haline getireceğimiz büyük alan.

YILMAZ: Sarıyer?

İMAMOĞLU: Sarıyer Derbent deyince uzak bir yerden bahsetmiyoruz. Maslak'ı geçince. Tarabya istikametine giderken, solunuzda Orman Bölge Müdürlüğü vardır. Oradan sahile kadar uzanan muazzam bir alan. Kent içi orman park. Bizim insanımıza sağlıklı spor yapacağı, çocuğuyla beraber spor, kültürel faaliyetler yapacağı, koşacağı, yürüyeceği, bisiklete bineceği alan.

YILMAZ: Anadolu yakası

İMAMOĞLU: Beykoz vadisini çalışıyoruz şu anda. Bir de Tuzla'da bir vadimiz var 130 bin metre. Hemen yanı başında orman alanı var. Orası metruk durumda. Burayı bizzat gidip gezdik. Hedef koyduk. Her iki parkımızı 2020'nin baharına yetiştirmek istiyoruz. Aydos'ta çalışma yapıyoruz. Kartal Belediyesi ile işbirliği yapıp, kent içi park olacak. Bahsettiğimiz 4 somut alan. Ama bunun dışında. Otogar bize geçti. İki otogardan bahsedelim. Esenler Otogarı, Bayrampaşalılar alınıyor, çünkü oranın sınırında. Mayıs'ta süresi dolmuş olan tümüyle İstanbullulara ait otogardan bahsediyoruz. 3 milyon 400 bin lira gelir elde ediyoruz. Üç ay geç almanın bedeli 10 milyon lira. Biz şu anda tümüyle buranın işletmesini alarak, güvenli, sağlıklı bir otogarı İstanbullulara hediye edeceğiz. İkincisi Harem. Tespitlerimizi yaptık. İki otogarı şehrin dışına çıkartarak, Harem-Üsküdar hattı çok değer verdiğimiz kordon. Sarayburnu, tarihi yarımada, Galata Kulesi, Dolmabahçe panoramasının izlendiği bir alan. Haydarpaşa Garı, Sirkeci Garı ihaleye çıkıyor. Büyükşehir belediyesi olarak tümüyle almak için ihaleye gireceğiz. Turizm, kültürel, sosyal hizmetler diye çıktı. Biz orada kararlı şekilde İstanbul halkı adına, İBB olarak katılacağımızı duyuralım. Harem'e Haydarpaşa'yı da katarak kültüren alan oluşturarak bayram kutlamasının eksenini orada kurmak istiyoruz. Harem Üsküdar alanında trafiğe kapalı raylı sistem olacak.

"Taksim Meydanı'nı Gezi Parkı ile kimlikle hale getireceğiz"

YILMAZ: Taksim meydanı. Benim üniversitemin meydanı, Beyazıt meydanı.

İMAMOĞLU: Beyazıt Meydanı, Taksim, Kadıköy, Bakırköy meydanı çok önemli. Ümraniye'de meydan çalışması var. Bağcılar'da meydan çalışması var, uzun süredir duruyor. Büyük paralar harcayarak değil makül ölçülerde İstanbul'a hediye edeceğiz. Taksim özel bir yer. Bazı noktalar ben yaptım oldu şekilde hareket edilecek alanlar değil. En uygun modelle hem yarışma karakterini katarak, İstanbul halkına sorarak, Taksim meydanında insanların ne istediğini tanımlayıp, Gezi parkıyla beraber kimlikli bir hale getireceğiz. Burada yeşili gösteren, sanatsal figürlerle orada insanların toplanmasını imkan tanıyan. Oradaki TOMA'lı, yasakçı görüntünün ortadan kalktığı görüntü. Bunlar çağdaş kentlerin yapması gerekenler. Bizim niyetimiz İstanbul'u tasarım kendi yapmak. Hedefimiz İstanbul'u dünyanın en fazla ziyaret edilen üç kentten biri sıfatını vermek. Ne yazık ki aslında para harcayan turist henüz İstanbul'u tercih etmiyor.

"Adada fayton işini ekim ayında somutlaştıracağız"

ÇİÇEK: Ekrem İmamoğlu bu projeleri yaptığında STK'ları, odalır bu sürecin esas belirleyicisi olarak atayacak mı?

İMAMOĞLU: Esas belirleyici kimliği ne onlara bu yükü vermek doğru ama mutlaka bir paydaşı olacaklar. İlgili alanlarda mutlaka ama mutlaka paydaş haline getireceğiz

YILMAZ: Adalar'da atların uğradığı muamele.

ZEYREK: Adalar'a ulaşıma dair vaatler vardı. Bir de fayton meselesi...

İMAMOĞLU: Fayton meselesinde cesurca bugüne kadar yapılmayanı yaptık. Bir çalıştay yaptık. Günün sonunda başarılı çalışma ortaya çıktı. Şöyle bir prensip kararı verildi. Bir ada halkı faytondan memnuniyetini dile getirdi. Biz olaya oradaki hayvanların  durumu üzerinden bakıyoruz. Şu an çalışma yapılıyor. Büyük oranda faytonun olmayacağı, çok minimum, simgesel, eğimin olmayacağı turistik olacağı çalışmalar vardı. Ben de orada atların çektiği zulmü görüyorum. İnsanlara söz verdik, bu sonbaharda bu iş bitecek dedim. Ekim ayında işi somutlaştıracağız. Atın sağlığını gözeten bir sistem kuracağız. Adalar'da ilk defa şehir hatları üzerinden 24 saat ulaşımı garanti ettik. İlk defa İstanbul hafta sonu metro ulaşımına sahip. 200 bine yakın insan 1 ay içerisinde kullandı. Cuma-Cumartesi şimdilik. Diğer günler için çalışıyoruz.

"İstanbul'da 11 ilçede kreş imalatımızı başlattık"

İMAMOĞLU: Kreş meselesi çok önemli. Kreşi şehirleri zihnine sokan belediye başkanı adayıyım. İstanbul'da iktidar partisini kreş anlatmasına vesile olan birisiyim. Şu anda 11 ilçede kreş imalatımızı başlattık. Bu süreci nasıl yöneteceğimizi bu Cumartesi lansmanını Sultangazi'de yapacağız. Büyük bir sayıya ulaşma hedefimiz var. İstanbul bir çocuk kenti. Okul öncesi eğitim alamadan hayata dahil olma çabası içindeler. Biz bu açığı İstanbul'da kapatacağız. Muhtarlar konusunda şunu söyleyeyim. Muhtar Çalıştayı hazırlıyoruz. Muhtarlarımızın yönetim sürecine nasıl katılacaklarını anlatacağız. Muhtarlara verdiğimizi her sözü görecekler.

ARSLAN: Cumhurbaşkanlığına aday mısınız?

İMAMOĞLU: Türkiyemiz için inşallah seçimi az hizmeti bol bir yıl olsun.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU