Fosilleşmiş parmak kemiği sayesinde Denisova insanlarının nasıl göründüğü keşfedildi

Türünün ilk örneği olan araştırmaya göre Denisova insanları, Neandertaller kuzenlerine benziyor ancak kafatasları “aşırı geniş”

Denisova insanlarından genç bir kızın, fosilleşmiş parmak kemiğinden elde edilen antik DNA’sı yardımıyla ortaya çıkarılan görünüşü (Maayan Harel)

Çoğumuz dar alınları, çatık kaşları ve büyük burunlarıyla bir Neandertal yüzünün neye benzediğini kafamızda canlandırabiliriz ancak bir zamanlar Asya kıtası boyunca yayılmış, Neandertallerin yakın kuzeni Denivosa insanlarının nasıl göründüğü şimdiye kadar sadece tahmin edilebiliyordu.

Benzeri görülmemiş yeni araştırmada bir parmak kemiğindeki antik DNA’yı kullanan bilim insanları, bu gizemli insan türünün görünüşünü açığa çıkarmayı başardı.

Genom bilgisinden yararlanarak anatomiye dair ipuçlarına ulaşmayı sağlayan yeni yöntem, bu insanların Neandertallere benzemekle birlikte kafalarının daha geniş, çenelerinin de daha çıkık olduğunu keşfetti.

Her şey 2010’da Sibirya’nın Altay Dağları’ndaki Denisova mağarasında 75 bin yıl önce yaşadığı düşünülen genç bir kıza ait fosilleşmiş bir serçe parmak kemiğinin bulunmasıyla başladı. Ancak aradan geçen yıllar boyunca Neandertallere ait aralarında bütün halinde kafataslarının da bulunduğu yüzlerce kalıntı topraktan çıkarılmaya devam ederken, Denisova insanlarına ait kalıntılar bir serçe parmakla birlikte üç diş ve Çin’deki başka bir mağaradan çıkarılan bir alt çeneyle sınırlı kaldı.

Bilim insanları bu kemiklerden elde ettikleri antik DNA’yla pek çok bilgiyi açığa çıkarmayı başardı. Neandertal ve Denisova insanlarını ortaya çıkaran soy, modern insana uzanandan 600 bin yıl önce, bu iki soy da kendi aralarında yaklaşık 400 bin yıl önce ayrıldı. Denisova insanları, bugünkü Asyalılara bıraktıkları yüzde 6’lık genetik mirasa göre 30 binle 15 bin yıl önceye kadar Sibirya’dan Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan bir coğrafyada yaşıyordu. Yine de hala kimse bu insanların neye benzediğini bilmiyordu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

2014’te araştırmacılar DNA “metilasyonu” denen ve hangi genlerin kullanılıp kullanılmayacağını düzenleyen kalıtım biçimini soyu tükenmiş insanlarda incelemenin yeni bir yöntemini geliştirdi. DNA’yı değiştirmeden çalışan bu mekanizma, gen dizilerinin üzerine eklenen “metil grupları” sayesinde Denovasa insanları, Neandertaller ve modern insanların aynı genlere sahip olmasına rağmen, farklı gen ifadeleri mümkün oluyor. Böylece bilim insanları tüm DNA (genom) boyunca metil gruplarını analiz ederek haritalandırabiliyor.

DNA'daki genlerin çalışabilmesi için üzerindeki bilginin okunarak RNA üretilmesi gerekiyor. Epigenetik yani gen üstü bir mekanizma olan metilasyon, DNA'daki 4 nükleotitten biri olan sitozine metil kimyasal gruplarının bağlanmasıyla çalışıyor ve böylece genleri okuyan enzimlerin bağlanmasını engelleyerek genleri "susturuyor" yani RNA üretilmesine engel oluyor. Bu da aynı genlere sahip olan canlılarda üretilen gen ifadelerinin kompozisyonunu değiştirebiliyor.

Guardian’da yer alan habere göre, son çalışmada bu yöntemi kullanan Kudüs İbrani Üniversitesi’nden genetikçiler Liran Carmel ve David Gokhman’ın başını çektiği araştırma ekibi; Denisovaların, Neandertallerin ve modern insanın “metilasyon haritalarını” karşılaştırdı ve DNA’lar birbirine çok yakın olsa da üç tür arasındaki metilasyonun yüzde 50’ye kadar farklılık gösterdiğini, yani genlerinin birbirinden çok farklı çalıştığını keşfetti.

Farklı çalışan genlerin listesine sahip olan araştırmacılar devasa bir genetik veritabanını kullanarak hangi gen dizilimlerinin Denisova insanlarının görünüşlerini etkileyebileceğini araştırdı.

 

 

Akademik bilim dergisi Cell’de yayımlanan analizlere göre, modern insan ve Neandertallerden ayrışan, 34’ü kafatasını etkileyen 56 anatomik özellik ortaya koydular. Denisova insanlarının geniş kalça kemiği ya da çıkık alınları gibi pek çok özelliği Neandertallere benzerken kafataslarında daha geniş dişlere ev sahipliği yapan daha uzun çeneleri olduğu keşfedildi.

Gokhman, “Belki de en şaşırtıcı sonuç aşırı geniş kafataslarıydı, modern insandan ve zaten geniş kafataslarına sahip Neandertallerden daha da geniş...” diye konuştu.

Öte yandan yeni yöntem, fosil araştırmaları gibi kesin ölçümler veremiyor. Carmel bunu şöyle açıklıyor:

Parmaklarının daha uzun olduğunu söyleyebiliyoruz ancak 2 milimetre uzun diyemiyoruz.

Gokhman ise “Bu bilgilerin tümü DNA’larımızda, sadece nasıl okuyacağımızı öğrenmemiz gerekiyor ve genetik biliminin ne kadar hızlı evrimleştiğini düşünürsek bunun çok uzun bir vakit alacağını düşünmüyorum” diyor.

Yeni bulgular Çin’de topraktan çıkarılan, kökeni bilinmeyen kafatası parçalarının da Denisova insanlarına ait olduğu şüphesini güçlendirdi.

Carmel konuyla ilgili şunları söyledi

Bu (araştırma) insanların kafasındaki Denisova insanlarına dair pek çok soru işaretine ışık tutabilir, bunların arasında çevrelerine nasıl uyum sağladıkları ve modern insana bıraktıkları genetik izlerin (modern insanların) uyum sağlamasına nasıl yardımcı olduğu yer alıyor.

Araştırmaya katılmayan bilim insanlarının “heyecan verici”, “olağanüstü” ve “zekice” gibi nitelemeleri bulunmakla birlikte, tek bir bireyden tüm türe dair çıkarımlar yaparken dikkatli olunması gerektiğine yönelik eleştiriler de dile getirildi.

Kopenhag Üniversitesi’nden biyoinformatikçi Gabriel Renaud konuyla ilgili şöyle konuştu:

Eğer Homo sapiens’e ait tek bir fosil bulduysanız ve bu bir NBA basketbolcusuna aitse Homo sapiens’lerin iki metre boya sahip olduğu sonucuna ulaşabilirsiniz. (...) İlgi çekici bir yaklaşım ancak Denisova insanlarına ait çok sayıda iskelet bulunmadan doğrulayamayız.

 

Independent Türkçe için derleyen: Umut Can Yıldız

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU