Ahmet Taşgetiren: Pelikancılar ile ikinci ‘paralel devlet yapılanması’ yaşanıyor; aman Allahım ne kulisler…

Karar yazarı: Belli ki bu bir bakan yeme operasyonu. Gözlerine kestirdiler Adalet Bakanı Gül’ü

Fotoğraf: Twitter

Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, kamuoyunda Pelikancılar diye bilinen grup ile Türkiye’nin FETÖ’den sonra ikinci bir ‘paralel devlet yapılanması’ yaşadığını öne sürdü. Taşgetiren, “Aman Allahım, ne kulisler dönüyor, her gün kimin gidip kimin kalacağına, Pelikancıların bugün kimin kuyusunu kazdığına, bu işten Reis’in haberinin olup olmadığına, Pelikancıların Reis adına ve onun haberi olmadan kumpaslar kurduğuna, Reis’ten sonrası için hazırlık yapılırken bu gidişle bir gün Reis’in ayağına basmanın kaçınılmaz olduğuna dair ne kulisler ne kulisler…” diye yazdı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Taşgetiren, “Yeni PDY ve türbülans” başlıklı yazısına Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kamuoyunda “Pelikancılar” olarak bilinen Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi’ne gerçekleştirdiği ziyareti hatırlatarak başladı:

Grubun adı, en etkin biçimde Davutoğlu’nun tasfiyesinde gündeme gelmiş, o zamandan bu yana da liderlik adına racon kesme eylemlerinde rol oynadığı konuşulmuştu. Erdoğan’ın ziyareti kaçınılmaz olarak Davutoğlu’na karşı yürütülen Pelikan operasyonu ile irtibatlandırılacaktı. Şaşırmıştım, demek sayın Erdoğan böyle algılanmasında bir beis görmüyordu. 

Erdoğan’ın ziyareti Davutoğlu’nun yeni parti oluşumu sürecine denk geldiği için Ak Parti çevrelerinde yadırganmamış olabilirdi. 

Ama diyelim Erdoğan’a yıllarca konuşma metinlerini yazacak kadar yakın olan Aydın Ünal, bu yapıyı “partiyi zehirleyen sinsi örgüt” diye tanımlamış, “Eğer durdurulmazlarsa, partiyi tüketinceye kadar asla durmayacaklar.” demişti. Davutoğlu partiden ayrıldı. Ama partide “Pelikan eksenli türbülans” devam ediyor.

15 Temmuz darbe girişimini hatırlatan Taşgetiren, şöyle devam etti:

Paralel Devlet Yapılanması bir gün, Emniyet – Yargı işbirliği ile bumerang gibi onların oralarda örgütlenmelerine imkan veren siyasi iradeyi yutmaya kalkmış, bildiğimiz acılı günlere gelinmişti. O PDY ile mücadele sürüyor. Adı FETÖ oldu. Yani terör örgütü. O mücadelenin de iktidara ödettiği bir bedel var. Çünkü herkes biliyor ki mücadelede at izi it izine karıştı, sapla saman karıştı, ibadetle ihanetin sınırları çizilemedi vs…Ve Ak Parti düşüş trendini gördü.

“Şimdi ‘Pelikan’ ile ikinci PDY olayı yaşanıyor. Eminim ki herkes benim bildiğimden çok fazlasını biliyor” diyen Taşgetiren şu satırları kaleme aldı:

Aman Allahım, ne kulisler dönüyor, her gün kimin gidip kimin kalacağına, Pelikancıların bugün kimin kuyusunu kazdığına, bu işten Reis’in haberinin olup olmadığına, Pelikancıların Reis adına ve onun haberi olmadan kumpaslar kurduğuna, Reis’ten sonrası için hazırlık yapılırken bu gidişle bir gün Reis’in ayağına basmanın kaçınılmaz olduğuna dair ne kulisler ne kulisler…

Türbülans halinde uçağın içini kontrol etmek kolay değildir. Kimin neye yapışarak kurtulmaya çalışacağı öngörülemez.

Yargıya yönelik eleştiriler sonrası Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün çıkışını değerlendiren Taşgitren’in ifadeleri şöyle:

Şu anda Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün hedefe konduğu bir gündem söz konusu. İşin içinde “Pelikanla iltisaklı – irtibatlı” bir medya grubu var. Artı onun hınk deyicileri çıkıyor peyderpey meydana. Bakan da kalktı “FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar”ın operasyonuna dikkat çekti.

Belli ki bu bir bakan yeme operasyonu. Gözlerine kestirdiler Adalet Bakanı Gül’ü. Ancak bu gidişle Reis’e toslamak da ihtimal dahilinde. Rivayet o ki, Yargı’da yapılan her şeyden, tıpkı daha önce olduğu gibi Reis’in haberi var. Yine rivayet o ki, “FETÖ’cü” diye suçlanan kişinin Yargıtay’a seçilmesinde Cumhur İttifakı’nın “müttefiki”nin ricası söz konusu. Şu şerhi de düşeyim: Böyle zamanlarda her haberi ihtiyatla karşılamak gerekiyor.

Ama karmakarışık bir sürecin işlediği muhakkak. Meselenin en karmaşık yanının da Yargı alanında gerçekleştiği bir gerçek. “Fettah Tamince olayı”na bakanlar, Üstad Necip Fazıl’ın “Bizde kanunlar eşek arılarının delip geçtiği bal arılarının yakalandığı ağlara benzer” sözünü hatırlamadan edemiyorlar. Kim kurtuluyor kim yıllarca içerde ömür tüketiyor?

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU