Hürriyet ve Akit yazarlarından ‘maklube’ yazıları: Aklınız varsa kapatın şu muhabbeti; FETÖ ile kaşık sallamayan mı var?

Ertuğrul Özkök ve Abdullah Şanlıdağ, Adalet Bakanı Gül’ün “Düne kadar aynı maklubeye kaşık sallıyordunuz” sözlerini köşelerine taşıdı

Fotoğraf: Twitter

Bazı isimlerin yargıya yönelik eleştirilerinin ardından Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün “Daha düne kadar FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar bugün çıkıp bize FETÖ ile mücadele dersi vermeye, asil şerefli Türk yargısına saldırmaya kalkmasın” ifadeleri köşe yazarlarının gündeminde.

Hürriyet gazetesinden Ertuğrul Özkök ile Yeni Akit gazetesinden Abdullah Şanlıdağ, bugünkü köşelerinde Gül’ün bu ifadelerini yazdılar. Özkök,  muhafazakâr kesimdeki arkadaşlara tavsiyem şu... Aklınız varsa bir an önce kapatın şu maklube muhabbetini...Yoksa hepinizin kaşığı kırılır vallahi...” derken Şanlıdağ da “Ben şahsen demem de, şimdi birileri kalkıp da ‘be kardeşim daha düne kadar Fetö’cülerle kaşık sallamayı bırak, iş tutan sizdiniz’ derse altından nasıl kalkacak? Fetö ile kaşık sallamayan mı var?” ifadelerini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Özkök’ün “O aynı maklubeye kaşık sallamayan bir kişi var” başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili kısmı şöyle:

Hatırlayın, aynı yağmur altında sırılsıklam olunan o günleri...

Maklube hayranlarını...

Bin bir türlü maklube tarifi verenleri...

Maklube gecesi düzenleyenleri...

Özel maklube partilerini...

O partilerden sonra atılan övgü ve muhabbet dolu tweet’leri, mesajları...

Bu kaşık yoldaşlığının çetelesini tutsaydık eğer...

Maazallah, Türkiye’nin bir ucundan girer, öteki ucundan çıkardı.

*

Peki var mıydı aynı maklubeye kaşık sallamayan...

Vardı tabii...

Üstelik birini çok iyi tanıyorum.

O da benim...

*

Sebebi de çok basit...

Bu “maklube” lafını hiç sevmedim...

Ve açıkça yazdım.

Adı maklube olan bir yemekle işim olmaz...

*

O nedenle muhafazakâr kesimdeki arkadaşlara tavsiyem şu...

Aklınız varsa bir an önce kapatın şu maklube muhabbetini...

*

Yoksa hepinizin kaşığı kırılır vallahi...

Şanlıdağ’ın “Kasnak boşa mı dönüyor ne?” başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili kısmı da şöyle:

Hâkim Ahmet Turan Oral’ın Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından Yargıtay üyeliğine atandığını duymuşsunuzdur. E ne var canım bunda diyebilirsiniz. Ben de basından öğrendim. Bize yakın medya Ahmet Tural Oral’ın Fetö’cülerle ilgili müspet olmayan davranışları olduğunu deklare etti. Öyle basit türden falan değil. Ahmet Turan Oral, ByLock aplikasyonu ile yazıştığı belirlenen bir şüpheliyle ilgili iddianameyi reddetmekle kalmamış “FETÖ’nün terör örgütü olarak kabul edilebilmesi için Birleşmiş Milletler Daimi Konseyi ve Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu kararı olmalıdır” diyerek, Yargıtay’ın “FETÖ bir terör örgütüdür” kararını yok sayan kişidir. Bu kişi Yargıtay üyeliğine getiriliyor. Haydi, gözden kaçtı, hâla yargıda Fetö’cüler baskın deyip geçiştirelim. Peki, Adalet Bakanı Gül’e ne demeli? Abdulhamid Gül şunları söyledi: «Daha düne kadar FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar bugün çıkıp bize FETÖ ile mücadele dersi vermeye, asil şerefli Türk yargısına saldırmaya kalkmasın.”

Ben şahsen demem de, şimdi birileri kalkıp da «be kardeşim daha düne kadar Fetö’cülerle kaşık sallamayı bırak, iş tutan sizdiniz» derse altından nasıl kalkacak? Fetö ile kaşık sallamayan mı var? Milat diye bir şey var; tarihini de biz belirlemişiz. 17/25 Aralık. Söz konusu hakim, bir ilçeye atanmıyor ve Fetö konusunda ciddi zaafı var. Sen bunu Yargıtay’a atayacaksın, basın da eleştirdiği vakit kızacaksın. O zaman biz de kasnak boşa dönüyor deme hakkına sahibiz. Eli kanlı bir terör örgütüne terör örgütü demeyen, denmesi için BM’nin, hem de Güvenlik Konseyi’nin kararını gerekli gören bir hâkim Yargıtay’a üye olarak atanabiliyorsa, çok ciddi sorunla karşı karşıyayız demektir. Yandı gülüm, keten helva. Neşet Ertaş bir türküsünde: “Anam anam, ben derdimi kime yanam” derdi.

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU