Rusya, Suriye’de ABD karşıtı hamlelerinin dozunu artırdı

Fotoğraf: Reuters

Rusya Savunma Bakanlığı dün, “ABD’nin Suriye’nin bir bölümünü işgali” ile ilgili tartışmaları mevcut Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları ve BM Güvenlik Konseyi (BMGK)  oturumlarına taşıma çağrısında bulundu.

Rusya Savunma Bakanlığı Ulusal Savunma Kontrol Merkezi Başkanı Mihail Mizintsev yaptığı açıklamada, “İkiyüzlülük, ABD ve müttefiklerinin dış politikasının baskın özelliği haline geldi” ifadelerini kullandı. 

Washington’ın politikalarına karşı harekete geçilmesi gerektiğini ifade eden Mizintsev, Suriye'deki ABD varlığıyla ilgili dosyanın BMGK ve BM Genel Kurul'una sunulduğunu söyledi.

Mihail Mizintsev
Ulusal Savunma Kontrol Merkezi Başkanı Mihail Mizintsev/ Fotoğraf: AP


Mizintsev, Washington’ın ABD güçleri ve milislerinin kontrolü altındaki Suriye’nin bir bölümüne yasa dışı bir işgali dayattığını aktardı.

Bunun BMGK’nın ABD’nin Suriye’deki yasa dışı eylemlerini derhal dikkate alması için ‘iyi bir sebep olduğunu’ ifade eden Rus komutan, Rusya Savunma Bakanlığı’nın BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) temsilcilerine konunun, dün başlayan 74’üncü BM Genel Kurul oturumlarında gündeme getirilmesi çağrısında bulunduğunu belirtti.

Bununla birlikte Mizintsev, Rusya ve Suriye Kuruluşlararası Koordinasyon Merkezi’nin Suriyeli mültecilerin ülkesine geri dönmeleriyle ilgili yapılan acil ortak oturumunda, ABD’yi “tek taraflı yıkıcı politikalar” sürdürmekle suçladı. 

Mizintsev, “Washington, Suriyeli sivilleri kurtarmak için BM ile işbirliği içinde yürütülen Rukban Kampı tahliye planının uygulanmasını engellemek için her şeyi yapıyor” ifadelerini kullandı.

Moskova ve Şam’ın UNHCR ve Suriye Kızılayı ile mültecilerin ‘ölüm kampı’ndan çıkışları için koordineli bir çalışma yürüttüğünü ifade eden Mizintsev, Suriye'de altyapı ve kamu hizmetlerinin yeniden yapılanma sürecinin hızındaki artışa işaret ederek bu durumun, bir milyon

304 bini yerinden edilmiş ve 633 binden fazlası mülteci olan yaklaşık iki milyon vatandaşın evlerine dönmesini sağladığını söyledi.

Rusya ve Suriye Kuruluşlararası Koordinasyon Merkezi’nin üst düzey Rus subaylarından Leonid Antonik ise Rukban Kampı’nın tahliye planının 27 Eylül'de başlayacağını aktardı. 


Antonik, BM Dünya Gıda Programı (WFP) Ülke Direktörü ve Suriye Temsilcisi Corinne Fleischer’dan Rukban Kampı sakinlerinin 27 Eylül’de tahliye edilmesine yönelik bir planın kendilerine iletildiğini belirtti.

Bununla birlikte Suriye’deki Rus Uzlaştırma Merkezi Başkanı General Alexey Pachin, Rukban Kampı sakinlerinin tahliyesinin 30 gün süreceğini kaydetti.

Pachin, “BM ve Suriye Kızılayı'nın ortak operasyonel planı, kampta kalanların operasyonun başlamasından sonraki 30 gün içinde 3 bin ila 3 bin 500 kişilik gruplarla tahliye edilmesi şeklinde gerçekleşmesini öngörüyor” diye konuştu.

Rukban Kampı, Suriye-Ürdün sınırının yakınındaki et-Tanf bölgesinde Washington’ın askeri bir üssünün bulunduğu, Suriyeli muhalif grupların unsurlarının da yer aldığı bir noktada bulunuyor.  

Moskova birçok kez Washington’ı sivilleri ‘rehine’ olarak kullanmak ve kamptan çıkmalarını engellemekle suçladı.

İnsani felaket uyarısı

Öte yandan Rusya Duma Meclisi Özel Delegesi ve Duma Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutsky, İdlib’de teröristlere yönelik yapılacak büyük çaplı bir askeri operasyonun insani felakete yol açabileceği konusunda uyardı. 

Slutsky, “Terörist gruplar sorununun çözülmesi bir dizi sınırlı operasyon gerektiriyor” şeklinde konuştu.

Uzun süredir İdlib’de askeri bir karar alınması gerektiğini vurgulayan Rus siyasi seçkinleri arasından eşine az rastlanılan bir yorumda bulunan Slutsky şunları yazdı;

Geçen yıl neredeyse tamamen terör örgütlerinin kontrolü altında olan Suriye'nin İdlib bölgesinin şu an içinde bulunduğu durumdan çıkışın kolay bir yolu yok.

Büyük çaplı bir askeri operasyonun insani bir felakete dönüşme ihtimalinin yanı sıra bu durum Türkiye’yi kızdıracak yeni bir mülteci akınına da neden olacaktır. 

Bununla birlikte Ankara sadece yeni bir mülteci dalgasından korkmuyor. Aynı zamanda İdlib’deki Türkiye yanlısı Suriyeli muhaliflerin yenilgisi ve (Suriye Devlet Başkanı) Beşar Esad’ın Suriye’nin Arap bölümünün tamamını kontrol altına almasından da çekiniyor.

Diğer yandan İdlib’i, yerel nüfusa karşı terör estiren cihatçıların kalesi olarak bırakmak da mümkün değil. 

Büyük çaplı bir saldırı olmadan bir dizi terörle mücadele operasyonun yapılması kaçınılmaz görünüyor.


Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin daha önce yaptığı bir açıklamada, Rusya’nın Suriye ordusunu, terör operasyonlarında destekleme niyetinde olduğunu vurgulamış ve ‘ateşkesin hiçbir zaman teröristleri kapsamadığını’ söylemişti.

Bununla birlikte Moskova’daki çevreler, hedeflenen adımların içeriğine değinmeden Türkiye ve Rusya arasında İdlib’deki durumu çözmeye yönelik atılacak ‘ortak adımlara’ dayalı uzlaşıların olduğuna işaret ettiler.


Şarku’l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU