Perinçek: Erdoğan'ın çözüm diye gördüğü barış koridoru aslında barış çıkmazı

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Rus Haber Ajansı RIA Novosti'ye Ankara'daki Suriye zirvesini değerlendirdi

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Ankara’da Suriye zirvesi için üç gün önce bir araya geldi.A

Amaç, İdlib'de gerilimin azaltılmasıydı. 

Anayasal komitenin oluşturulması önündeki engellerin kaldırıldığını belirten Erdoğan, Suriye krizine siyasi çözüm için önemli kararların alındığını belirtmiş, Türkiye’nin asıl amacının ise mültecilerin geri dönüşü için barış koridorunun oluşturulması olduğunu vurgulamıştı. 

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e göre ise söz konusu barış koridoru aslında "barış çıkmazı" olarak tanımlanmalı. 

Rusya haber ajansı RIA Novosti'ye konuşan Perinçek İran ile Türkiye arasındaki görüş farklılığına dikkat çekti, Ruhani'nin Suriye'nin bütünlüğüne vurgu yaparken Erdoğan'ın barış koridorunu çözüm görmesinin ciddi bir sorun olduğunu söyledi:

Barış Koridoru, bir çözüm değil fakat çıkmaz. “Barış Çıkmazı” demek daha doğru. Çünkü o koridorda hangi devletin egemenliği olacak, hangi hukuk geçerli olacak, hangi devletin silahlı gücü, yaptırım gücü olacak? “Barış Koridoru”nda projeye göre, Suriye’nin egemenliği, hukuku ve silahlı gücü geçerli olamayacağına göre, Türkiye egemenliği ve hukuku mu geçerli olacak? Görüldüğü gibi o koridor, sorunları ağırlaştırmaktan başka bir şeye yaramaz. Barış Koridoru’nda barış yok, fakat istikrarsızlık ve çözümsüzlük var.

Erdoğan 31 Temmuz'da düzenlenen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrasında da yine barış koridoru kavramının altını çizmişti.

MGK bildirisinde ilk kez vurgulanan barış koridoru ara bir formül olarak gündeme getirilmişti.

"Putin’in Suriye’nin terörü silahla temizleme harekatını desteklemesi önemli"

Çünkü Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü, teröre karşı ancak Suriye Devleti’nin silahıyla sağlanabilir ve güvence altına alınabilir. Kritik nokta budur. Ancak Tayyip Erdoğan yönetiminin henüz bu noktaya gelmediğini görüyoruz. Suriye Devleti’nin egemenliği vurguları, aslında Suriye topraklarında yalnız ve yalnız Suriye Devleti’nin silahlı gücünün geçerli olduğunu içerir. Egemenliğin aracı, ordudur. O nedenle Suriye’nin egemenliği kavramının içinin doldurulması, Suriye Ordusu’nun biricik çözüm gücü olduğunu kabul etmeyi gerektirir.

"Altın tepsi içindeki fırsat"

Suriye, Genel Af çıkartarak ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne yazdığı mektupta PKK/YPD önderliğindeki SDG’yi terörist ilan ederek ve aynı zamanda PKK terörünü temizleyeceğini açıklayarak, Türkiye Hükümeti’ne altın tepsi içinde fırsat sundu. Ankara Zirvesi’nden bu fırsatın değerlendirilmesini beklerdik ve hâlâ bekliyoruz.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU