Tunus'taki siyasi gelenekleri temelden sarsan Kays Said kimdir?

Anayasa Profesörü Said’in 2011 devrimi öncesine dair siyasi bir geçmişi ya da herhangi bir parti ile ilişkisi yok. Ne Habib Burgiba ne de Zeynel Abidin Bin Ali rejimine karşı çıktı

Anayasa Profesörü Kays Said'in 2011 devrimi öncesine dair siyasi bir geçmişi ya da herhangi bir parti ile ilişkisi yok/ Fotoğraf: Reuters

Tunusluların önemli bir bölümünü şaşırtarak Kartaca Sarayı’na bir adım daha yaklaşan Kays Said, hâlâ gizemini koruyor. 

Tunus halkı, herhangi bir partinin desteğini almayan Said’in arkasında kimin olduğunu merak ediyor. 

Kays Said, cumhurbaşkanlığı seçim yarışında Tunus’un iktidar partisi ‘Yaşasın Tunus’ tarafından desteklenen Başbakan Yusuf Şahid, Tunus’un en güçlü partisi gözüyle bakılan ‘Nahda Hareketi’ tarafından desteklenen Abdulfettah Moro ve dört merkez partisi ile geniş bir elit kesim tarafından desteklenen eski Savunma Bakanı Abdulkerim ez- Zubeydi’yi geride bıraktı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

61 yaşındaki Anayasa Profesörü Said, geçtiğimiz yıl üniversitedeki öğretim üyeliği görevinden emekli oldu. 

Sadeliği ve kendine özgü eğitim metoduyla yalnızca öğrencileri tarafından tanınan Said, insanlarla fasih (klasik) Arapça kullanarak iletişim kuruyor, konuşmalarında ammiceye (halk ağzı) başvuruyordu. 

Profesör Said’in 2011 devrimi öncesine dair siyasi bir geçmişi ya da herhangi bir parti ile ilişkisi yok. 

Ne Habib Burgiba ne de Zeynel Abidin Bin Ali rejimine karşı çıktı. Ancak devrimden sonra, devrimci gençlerin zafer kazanmasıyla birlikte İslamcıları o dönem iktidara taşıyan süreci dayatan Kasbah'ın birinci ve ikinci oturumlarına katıldı. 

Said’in çevresini, Bin Ali'nin yönetimine karşı çıkan marjinalleşmiş ve ezilen gençler sarmıştı. O da Nahda Hareketi gençleriyle işbirliği yaparak zaferini güvence altına aldı.

Tunus.jpg
15 Eylül'de gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldı/ Fotoğraf: Reuters


Öte yandan Tunus ve yabancı kamuoyu yoklamalarında zafere emin adımlarla ilerlediği görülen Said’in Kartaca yarışının ön saflarında yer alması şaşırtıcı değildi. Ancak asıl sürpriz, onun büyük bir seçim kampanyası yürütmeden tüm bunları başarmış olmasıydı. 

Sadece halkın yoğun olarak bulunduğu kahvehane ve çarşı gibi yerlerde yaptığı birebir görüşmeler bile halktan büyük takdir topladı. 

Seçimler için hazineden destek almayı reddeden Said, sosyal medya üzerinden de seçim kampanyası yürütmedi. 

Teknoloji konusunda ‘cahil’ olduğunu, Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya sitelerinde hesapları olmadığını söylese de destekçileri bu alandaki boşluğu doldurdular.

Kamu özgürlüklerini kısıtlamakla suçlanıyor

Muhalifleri onu, halkın ve bireysel özgürlüklerin düşmanı olmak, ölüm cezasının uygulanmasını desteklemek, erkek ile kadının eşit miras hakkına sahip olmalarını reddetmek ve eşcinselliğin suç olmadığı eğilimine karşı çıkmakla suçluyor.

Şarku'l Avsat'ın Independet Arabia kaynaklı haberine göre, Tunusluların büyük çoğunluğu karizmatik olmadığını ve net bir programının bulunmadığını düşünüyor. Alçakgönüllülüğünü eleştiriyor ve yapmacık buluyorlar. 

Kays Said 2.jpg
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda Said, yüzde 18,4, en yakın rakibi Karvi ise yüzde 15,6 oy oranına ulaştı/ Fotoğraf: Reuters


Herhangi bir araca binmeyip her yere yürüyerek giden, kahvehanelerde oturan ve sanki başka bir dünyadan gelmiş gibi fasih Arapça konuşan biri olarak görüyorlar. 

Bununla birlikte muhalifleri arasında Said’e sivil devleti reddeden ve hilafetin kurulmasını isteyen İslamcı siyasi parti Hizb-ut Tahrir’in adayı gözüyle de bakılıyor.

1970’lerin sonu 80’lerin başlarında üniversite eğitimi alan Said’in okul arkadaşları onu ‘Ne hareketli ne de düzenliydi. Derinlerde bir yerde Arap milliyetçisi ve Nasırcıydı. Başta Muhammed Ammara ve İsmet Seyfu’d-devle olmak üzere milliyetçi yazarları çok severdi.

Müslüman Kardeşler (İhvan) ideolojisinden ve teşkilatından uzaktı” diye tanımlıyorlar.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turundan zaferle çıkan Said’in ikinci turda alacağı oyu tahmin etmek zor. Ancak Kartaca Sarayı'na giden yolda adaylar arasındaki en güçlülerden biri olmaya devam ediyor. Çünkü 2011'den sonra iktidara gelen başarısız yönetim sistemine kızan gençlerin yanı sıra tüm İslamcıların adayı haline gelmiş durumda.

Said eğer saraya girerse, cumhurbaşkanının anayasal yetkilerinin sınırlı olmasına rağmen, önümüzdeki dönemde ülke yönetimine radikal cevaplar verecektir. Çünkü Said, 6 Ekim'de yapılacak yasama seçimleri sonucunda oluşacak parlamento ve parlamento çoğunluğu tarafından kurulacak hükümetle görüşleri kesişebilecek devrimci bir sosyal vizyona sahip.

 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU