Hindistan'ın "ekmek ve sirk" formülü ile gölgede kalanlar

Dr. Duygu Çağla Bayram Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Eduardo Morciano

Antik Roma'ya özgü "ekmek ve sirk" formülü, basitçe "halkın karnını doyur, aklını meşgul et ve kolayca yönet" şeklinde özetlenebilir.

Roma'nın vazgeçilmez birer kontrol unsuru olarak ortaya çıkan "ekmek ve sirk", halkı mutlu eden ve dikkatlerini etraflarındaki gerçeklerden uzaklaştıran, ustaca seçilmiş dikkat dağıtıcı şeylere dayanan bir yönetim politikası anlamına geliyordu.

Kolezyum ve sirk gösterilerindeki gladyatörler kitleleri eğlendirirken tahıl ve ekmeğin düzenli akışı sağlanarak açlık gibi sorunlar devlet tarafından bastırılıyordu.

Böylelikle ekmek halkı yatıştırdı ve temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağladı; sirk ise dikkatlerinin çevrelerindeki kasvetli durumdan uzaklaşmasını sağladı.

Ve böylece halk politikadan, politik gidişattan uzak tutuldu; egemen seçkinler kendi huzurlu yaşayışlarına devam etti.

Hindistan hükümetinin çoğu girişiminde bu ikisinden birine -bugün birer metafor olarak ekmeğe veya sirke- odaklanıldığını düşünmek, akla pek de komplo gibi gelmiyor.

Örneğin, milattan sonra ilk iki yüzyılda Roma, zengin ile fakir arasında derin bir uçurumla karşı karşıyaydı. 

Günümüzde Hindistan dünyanın en büyük 3. ekonomisi olma yolunda hızla ilerlerken zenginler ile fakirler arasında giderek büyüyen bir uçurum ile karşı karşıya.

Bir yandan Hint iş insanları ve sanayiciler küresel milyarder endeksinde hızla yukarıya doğru bir tırmanış yaşarken, diğer yandan serbest meslek ücretleri ve normal ücretler 2017'den bu yana "önemsiz düzeyde" bir artış kaydetti.

Hindistan hükümeti son 9 yılda 25 milyon insanın yoksulluktan kurtarıldığını iddia etse de ve aslında bu doğru olsa da yoksulluğun gelire dayalı göstergeleri bir gizem olma özelliğini korumaya devam ederken yukarıda sözü edilen uçurum gerçeği de gölgelenmiş oluyor.
 

 

Hindistan ekonomisi çok az ihraç edilebilir mal yarattı. 

Hindistan hükümetinin üstün başarı sağlayan programlarından biri olarak adlandırılan "Make in India" (Hindistan'da Yap) girişimi kapsamındaki yatırımcı zirveleri ve mutabakat zaptı anlaşmalarına karşın Hindistan'da üretim aslında kayda değer bir gelişme yaşamadı.

Üretim sektörünün büyüme oranı 2013-14'ten bu yana ortalama yüzde 5,9 olurken üretimin payı sabit kaldı, 2022-23'te yüzde 16,4'tü ve aslında üretim sektörü işleri 2016 ile 2021 arasında yarı yarıya azaldı ve dahası, 2022-23'te, üretimin yüzde 3 oranında düştüğü 2019-20 yılı ile beraber son 25 yılın ikinci en düşük büyümesi anlamına gelen yüzde 1,3 gibi sönük bir büyüme kaydetti.

Hindistan'ın burada odak noktası, akıllı telefon üreten bir dev olma üzerine; ancak burada, hükümet programları Hindistan'dan telefon ihracatını teşvik ederken katma değer teşviki yine gölgede kalıyor.

Hindistan ekonomi politiği geçici ve yarı zamanlı işler yarattı, konutları sübvanse etti ve tahıl dağıttı.

Hindistan hükümetinin silahlı kuvvetlerin sosyal güvenlik ve sosyal yardım yükünü üstlenememesi, tam zamanlı işe alımları iptal etmelerine ve bunun yerine yarı zamanlı istihdam seçeneğini uygulamaya koymalarına yol açtı.

Öte yandan, BJP hükümeti tarafından ülkenin düşük ve orta gelirli sakinlerinin uygun fiyatlı konutlara erişimini kolaylaştırmak amacı ile 2015'te başlatılan kredi bağlantılı bir sübvansiyon planı anlamına gelen "Pradhan Mantri Awas Yojana" (Herkes İçin Konut Programı), plandaki önemli başarısızlıklara karşın yenilenen ve tutarlı tahsislerle BJP hükümetinin büyük bir idari başarısı olarak adlandırılmaya devam ediyor.
 

 

Dahası, geçen yıl kasım ayının başlarında, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ülkede Kovid-19 salgını sırasında uygulamaya konulan ücretsiz gıda-tahıl planının 2028'e kadar 5 yıl daha 800 milyon Hint'i kapsayacak şekilde genişletildiğini duyurdu.

Doğrusu bu, Hindistan nüfusunun neredeyse yarısına yakınının hayatta kalabilmek için hükümet garantili gıdaya ihtiyacı olduğu anlamına geliyor.

Aynı zamanda, ülkede bir zamanlar BJP tarafından eleştirilen "2005 Mahatma Gandhi Ulusal Kırsal İstihdam Garantisi Yasası'na" (MGNREGA) olan talebin artması, dış göstergeler iyi yönde bir ivmeye işaret ediyor olsa da içte ekonomik sıkıntının arttığına işaret ediyor.

Burada genel olarak Hindistan halkının sorduğu bir soru ortaya çıkıyor:

Eğer Hindistan yoksulluğu başarılı bir şekilde ortadan kaldıran, gelişen bir ekonomi ise, Hindistan halkı neden temel ihtiyaçlara yönelik hükümet harcamalarını artırmaları gerekiyor?

Ve yanıt yine gölgenin esiri...

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Hindistan'da 22 Ocak'ta Ram Tapınağı'nın açılışı din ve devlet birliğinin miladı oldu; dini milliyetçi duygular kabardı, sorunlar gölgelendi.

Hindistan'da 22 Ocak 2024'e kadar dini bayramlar ile ulusal bayramların farklı olmaya devam ettiği söylenebiliyorken bu tarihte Hindistan Başbakanı Narendra Modi tarafından ulusal seçimlere çok az kalmışken ve henüz tamamlanmaya çok uzakken büyük bir gösteriş ile açılışı yapılan -uzun yıllar tartışmalı kalan arazideki- Ram Tapınağı'nın kutsanması, din ve devlet birliğinin doruk noktasına işaret ediyordu.

Öyle ki o gün hemen hemen tüm Hindistan'da bankalar, okullar, devlet daireleri ve devlet kurumları ile hatta özel kurumlar bu çığır açıcı anı kutlamak için çalışma saatlerini kısalttı veya tatil ilan etti.

Ve iktidardaki BJP hükümetinin gayri resmi olarak seçim kampanyasını başlatması anlamına gelen Ram Tapınağı'nın açılışı ile dini milliyetçi duygular mobilize edilirken ülkedeki sorunlar yine gölgeye itiliyordu.
 

 

Hindistan'da Kovid salgınında tahmini 4 milyon ölüm de aslında gölgede kalmıştı.

Benzer şekilde, Hindistan hükümeti Kovid salgını sırasında halkına tıbbi destek ve temel ihtiyaç malzemeleri sağlamakta zorlanırken bir Bollywood aktörünün talihsiz ölümüne odaklanan medyadan, muhalefet tarafından ülkeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik iddia edilen bir girişime kadar dikkat dağıtıcı faktörler ve dikkati dağılmış bir nüfus ile Hindistan'da salgının neden olduğu tahmini dört milyon kişinin ölümü de biraz gölgeye teslim edilmişti.

Aslında akla pek de komplo gibi gelmeyen bu örnekler daha da çeşitlenebilir.

Hindistan'da Meclisin kış oturumunda muhalefetin kitlesel olarak askıya alınması, bu Bütçe oturumunda Sengol'de yenilenen bir uygarlık mirasının gölgesinde kaldı.

Ya da sınırda yavaş yavaş yayılan Çin senaryosuna, dünya liderlerine sıcak kucaklaşmalar gölge etti.

BJP hükümetinin hemen her girişiminde bu ikisinden (ekmek veya sirk) hangisine odaklanıldığını düşünmekte akıl pek de zorlanmıyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU