CHP'den Kılıçdaroğlu’na saldırı raporu: Gözaltına alınanlardan 15'i Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde şoför...

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un başkanlık ettiği komisyonun hazırladığı 280 sayfalık rapora göre Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Ankara Çubuk’ta katıldığı şehit cenazesinde bilinçli şekilde kalabalığa doğru itildi

Fotoğraf: AA

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Ankara Çubuk Akkuzulu Köyü'nde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik yapılan saldırının ardından oluşturdukları komisyonun raporuna ilişkin TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Kendisinin başkanlık ettiği komisyonun hazırladığı "21 Nisan 2019 Çubuk Linç Girişimi Raporu"nu gösteren Özkoç, olay yerindeki tüm görüntü kayıtlarını, fotoğraf ve tanık ifadelerini incelediklerini, devlet töreni yönetmelik, yönerge ve teamüllerini araştırdıklarını, mevcut tablo ile olması gerekeni karşılaştırdıklarını anlattı. 280 sayfalık raporda şu tespitler yapıldı: Saldırı örgütlü, güvenlik koridoru oluşturulmadı, hiç tutuklu yok.

Engin Özkoç, raporda profesyonel olarak hazırlatılan Adli Bilirkişi Raporu'na, Sosyal Medya Raporu'na, ele başı olarak öne çıkan 47 şüphelinin ifade tutanaklarına ve hukuki değerlendirmeye yer verdiklerini söyledi.

"Taşımayı kimlerin, ne şekilde organize ettiğini gösteriyor"

Özkoç, şehit Yener Kırıkçı için cenaze namazının, 20 Nisan'da, ikindi namazını müteakip Çubuk Merkez Camisi'nde kılınmasının kararlaştırıldığını, daha sonra Valilik tarafından cenaze namazının garip bir tesadüf oluşturacak şekilde İstanbul Maltepe’deki "Halk Buluşmasıyla" aynı gün ve saate, 21 Ağustos günü öğle namazına çekildiğini, yerin de Merkez Camisi'nden 3 bin nüfuslu küçük bir köy olan Akkuzulu Köyü’ne alındığını belirtti.

CHP’li Özkoç, 10 bini aşkın kişinin katıldığı cenaze töreni için Ankara’nın çeşitli merkezlerinden taşıma yapıldığını, gözaltına alınan şüphelilerden 15'inin Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde şoför olarak görev yapmasının, taşımayı kimlerin, ne şekilde organize ettiğini gösterdiğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu dahil, bakanların, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, emniyet genel müdürü ve çok sayıda milletvekilinin katılacağı bilinen bir cenaze töreni için yönergelerde bulunması gereken güvenlik koridorlarının oluşturulmadığını ifade eden Özkoç, Kılıçdaroğlu'nun cenaze törenine katılmasıyla başlayan provokasyona, imamın defalarca cemaate çağrı yapmasını gerektirecek açık tabloya rağmen müdahale edilmediğini, cenaze namazının bile zorlukla kılınabildiğini savundu.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

"Güvenlik koridoru oluşturulmadı, taş ve sopalar vardı"

Kemal Kılıçdaroğlu'nun, koruma ekibine çizilen güzergahı takip ettiğini, kontrolsüz kalabalığın içine sürüklendiğini, Kılıçdaroğlu'nun yönlendirildiği güzergahta ve top arabasının arkasında hiçbir güvenlik koridorunun yer almadığını öne süren Özkoç, "Genel Başkanımız kalabalığın içine itildikten sonra aynı yüzler, belli bir organizasyon içinde, kortejin önünde kolkola girerek basınç yaratmak, işaretle birbirlerine genel başkanın yerini göstermek, duvar üzerinde birbirlerini yönlendirmek yoluyla linci gerçekleştirmeye çalışmışlardır. Taş ve sopalar da görüntülerde açıktır" ifadelerini kullandı.

"700'ü aşkın güvenlik görevlisi 1,5 saat müdahalede bulunmadı"

Özkoç, Kılıçdaroğlu ve beraberindekilerin sığındıkları eve, savcılık kayıtlarına göre bölgede bulunan 700’den fazla güvenlik görevlisinin 1,5 saat müdahalede bulunmamasının, evin etrafında güvenlik çemberinin dahi oluşturulamamasının, hiçbir şekilde açıklanabilir bir tablo olmadığını belirtti.

Engin Özkoç, dönemin Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya’nın olaydan bir gün sonra verdiği röportajda, jandarmanın evin önündeki kalabalığa müdahale etmediğini ve kendisinin devreye girmek zorunda kaldığını söylemesine değindi. Özkoç, Akkuzulu köyündeki olayda adam öldürmeye tam teşebbüsten suç işlemek amacıyla örgüt kurma/örgüte üye olmaya pek çok suçun işlendiğini savundu:



Aktardıklarım; açık linç girişimi, raporumuzda belgeler ve somut dayanaklarla, belgeselde de tartışmaya yer bırakmayacak görüntülerle ortaya konulmuştur. Ortaya koyduğumuz deliller üzerinden, bir iddia değil, hukuki tespit olarak söyleyebiliriz. 21 Nisan 2019'da Akkuzulu Köyü’nde şu suçlar işlenmiştir: öldürmeye tam teşebbüs, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, kasten yaralama, hakaret, mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasının engellenmesi, memura etkin direnme, görevi kötüye kullanma, suç işlemek amacıyla örgüt kurma/örgüte üye olma. Bu açık tabloya rağmen bugün Genel Başkanımıza yönelik linç girişimiyle ilgili yargılama sürecinde, tutuklu tek bir sanık yoktur. Yumruk atan Osman Sarıgün dahil. Çubuk Cumhuriyet Başsavcısına tüm şüphelilerin tutuklanması talebiyle başvuruda bulunduk. Sonuç alamadık. Hakimler Savcılar Kuruluna şikayette bulunduk. Sonuç yok. Olay günü görevli İl Jandarma Komutanı, İl Emniyet Müdürü ve tüm görevlilerle ilgili suç duyurusunda bulunduk. Hala bekliyoruz.

Toplumsal gerilime neden olan söylemlerde bulunduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirten CHP Grup Başkanvekili, sözlerini şöyle sürdürdü:

Halkı kin ve nefrete alenen tahrik gerekçesiyle yaptığımız suç duyurusuna, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yanıtı, ülkemizin içinde bulunduğu tablonun özeti niteliğindeydi. Bu yanıtı Anayasa Mahkemesine götürdük, bekliyoruz. 6 ay geçti ortada iddianame yok, bekliyoruz. 

“Şehit cenazelerinde yer almak ödevimizdir”

Engin Özkoç, provokasyonlara boyun eğmeyeceklerini belirterek şehit cenazelerine katılmaya devam edeceklerini söyledi. Özkoç raporda açıklığa kavuşturulması gereken noktaların bulunduğunun altını çizdi:

Şehitler bizimdir, onların cenazelerinde, ailelerinin yanında yer almak ödevimizdir. Bizi bundan hiçbir alçaklık geri döndüremez. Ortaya koyduğumuz bu rapor, masumiyeti linç etmeye çalışan, kardeşliğimize, birlik ve beraberliğimize, ulusumuza, devletimize ve demokrasimize kasteden alçaklığın, sorumluları, azmettiricileri ve tetikçileri, hukuk önünde cezalandırılıncaya kadar olayın peşini bırakmayacağımızın en açık dayanağıdır. Raporda altını çizdiğimiz 22 karanlık nokta aydınlığa kavuşturulmadan bu ülkede hiç kimse kendini güvende hissedemez.

25 bin adet Türkçe basımı gerçekleştirilen rapor, İngilizce ve Fransızca dillerinde de hazırlanırken, Ankara Çubuklu'da yaşananlara ilişkin bir de belgesel çekiliyor. Belgeselde Kılıçdaroğlu'nun tören alanına girdiği andan, evden çıkarıldığı dakikaya kadar her adımının kesit analizleriyle sunulduğunu belirten Özkoç, şu ifadeleri kullandı:

"Rapordaki somut delil ve tespitler ile belgeseldeki açık görüntüler, Genel Başkanımıza yönelik planlı bir linç girişiminin gerçekleştirildiğini ortaya koymaktadır." 

Engin Özkoç konuşmasında CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun 7 yıl önce attığı bir tweet nedeniyle yaklaşık 10 yıla mahkum edilirken, Kemal Kılıçdaroğlu'na linç girişiminde bulunanların ellerini kollarını sallayarak dolaşmasını eleştirdi.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU