Çin: Britanya ve ABD’nin ihtilaflı sulara gemi göndermesinin ciddi sonuçları olur

Çin’in Londra Büyükelçisi Liu Xiaoming ayrıca Hong Kong’da şiddet eylemlerinin devam etmesi durumunda Çin’in müdahalede bulunabileceğini ifade etti

ABD donanmasına ait USS Montgomery savaş gemisi Tayland körfezindeki deniz tatbikatında belirli bir düzende seyrediyor (AFP)

Çin’in üst düzey yetkilileri, hak iddia ettikleri tartışmalı sulara Britanya ve ABD’nin savaş gemisi göndermesini “düşmanca eylem” diye nitelendireceklerine dair uyardı ve Londra’nın Washington adına “kirli işlere” bulaşmaması çağrısında bulundu.

Çin’in “egemenliğin ihlal edilmesine” müsamaha edemeyeceklerine ilişkin mesajı, ABD Savunma Bakanı Mark Esper’in, Pekin’in “uluslararası düzeni bozma girişimlerine” ve “hakimiyet” arayışına karşı Birleşik Krallık’ın da aralarında bulunduğu müttefiklere yardım çağrısı yaptığı sırada geldi.

Bu mesaj aynı zamanda, iki ülke arasında bir dizi ortak askeri girişimin ilki olarak Kraliyet Donanması’na ait HMS Queen Elizabeth uçak gemisine Amerikan F-35 hayalet uçağının konuşlandırılma planlarının konuşulduğu esnada verildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Çin’in Londra Büyükelçisi de uçak gemisini Çin saldırganlığına karşı “kaba kuvvet” göstergesi olarak Asya Pasifik’e göndermek isteyen Birleşik Krallık eski savunma bakanı Gavin Williamson’ı eleştirdi. Williamson’ın görevde olduğu sırada HMS Albion, Güney Çin Denizi’nde Çin ordusuyla karşı karşıya gelmişti. 

Liu Şiaoming, Williamson’ın sözlerinin ve eylemlerinin, Birleşik Krallık hükümetinin kendi ülkesiyle ticari bağlantılar kurmaya çabaladığı bir dönemde Çin-Birleşik Krallık ilişkilerini engellediğini söyledi. 

Büyükelçi, Pekin’in Birleşik Krallık’la hasmane bir ilişkiden kaçınmak ve birçok alanda işbirliğini ilerletmek arzusunda olduğunu vurguladı. Fakat Britanya’da bazı politikacıların Hong Kong’daki mevcut protestoları teşvik eden “sömürgeci” bir tavır takınmasında da şikayet etti.

Büyükelçi Liu, şiddetin devam etmesi ve Hong Kong yönetiminin kargaşayı kontrol edemediğini belirlemesi durumunda Çin’in müdahalede bulunabileceğini vurguladı. Londra’da Savunma Muhabirleri Derneği gazetecilerine konuşan Liu “Eğer ayaklanmalar Hong Kong Özel İdari Bölgesi yönetimi açısından kontrol edilemez hale gelirse, Çin kılını kıpırdatmadan oturup izleyemez. Hong Kong, Çin’in parçası. Bu şiddetin sürüp gitmesine seyirci kalamayız” dedi.

Liu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Hong Kong’un işlerine müdahale etmediğiniz sürece herhangi bir sorun olacağını sanmıyorum. Fakat bazı Birleşik Krallık siyasetçilerinin hala sömürgeci bir zihniyeti var. Göstericilere ve ayaklananlara destek olacak sorumsuz açıklamalar yapıyorlar ve bu bir sorun.

Büyükelçi; Birleşik Krallık hükümetinin, Çin’in teknoloji şirketi Huawei’nin Birleşik Krallık’ın 5G şebekesine erişimini engellemesini isteyen Trump yönetiminin baskısına boyun eğmemesi gerektiğini, yoksa Brexit sonrası ticari ilişkinin zarar görebileceğini vurguladı.

Liu sözlerine şöyle devam etti:

Bazı analizlere göre, eğer Birleşik Krallık Huawei’ye (5G için) kapıyı kapatırsa, bir buçuk yıl geriye düşeceksiniz. Bu, Çinli şirketlere kötü bir mesaj yollayacak. Birleşik Krallık açık ve ekonomi dostu olarak kabul ediliyor. Fakat bu, Birleşik Krallık’ın imajına zarar verebilir ve iş ilişkilerini zedeleyebilir. İş yapmaya açık değilmişsiniz gibi gösterebilir.

ABD’nin yanı sıra Çin’in birçok komşusunun da Pekin’in denizlerde hakimiyetini genişletmesi karşısında endişeye kapılmasıyla, müstahkem adalar inşa edilmesi, tartışmalı sularda hak iddia edilmesi ve seyrüsefer serbestisi konuları giderek ön plana çıktı.

Williamson, Queen Elizabeth gemisinin Uzak Doğu’ya gönderileceğini duyururken, Birleşik Krallık’ın gelecekte “uluslararası hukuku delen” ve askeri güçlerini yeniden inşa ederek “dirilen” Çin gibi ülkelerin saldırganlığına karşı koymak için “müdahale etmek zorunda kalabileceğini” söylemişti.

Geçen yıl ağustosta gemilerin ve uçakların da aralarında bulunduğu Çin askeri kuvvetleri, Çin, Vietnam ve Tayvan’ın üzerinde hak iddia ettiği Paracel Adaları’na yakın noktada Kraliyet Donanması’na ait askeri birlik taşıyan HMS Albion’la karşı karşıya gelmişti.

Londra’da Savunma Bakanlığı, Albion’un “uluslararası hukuka tamamen uygun bir şekilde” seyrüsefer serbestisi tatbikatı yaptığını ve Çinli güçlerin gemiye “sorumsuzca yakın” bir pozisyon alarak “saldırgan tavır” sergilediğini bildirmişti. Pekin, Birleşik Krallık’ı “tahrik edici eylem” yapmakla ve bölgesel sularına izinsiz girmekle suçlamıştı.

 

 

Liu “Bu, Çin-Birleşik Krallık ilişkilerinde birçok soruna neden oldu… Bir güç gösterisiydi, Birleşik Krallık başkası için bu kirli işi yapmamalı” ifadelerini kullandı.

Williamson hakkında konuşan Liu “Bazı Britanyalı siyasetçiler Çin’i tehdit olarak görüyor. Williamson 4 güvenlik tehdidi listeledi: Rusya, İran, Kuzey Kore ve Çin. Çin-Birleşik Krallık ilişkilerinde “altın çağ” yaşandığını kabul eden bir hükümetin üst düzey yetkilisinin Çin’i güvenlik tehdidi olarak gördüğünü nadiren görebilirsiniz. Onun olumlu bir rol oynadığını düşünmüyorum” dedi.

Londra’daki Çin’in savunma ataşesi Tümgeneral Su Guanghui da ülkesinin topraklarına saldırı olarak değerlendirdiği şeylere karşı mücadeleci bir duruş sergilemeye devam edeceğini söyledi. Su “Eğer ABD ve Birleşik Krallık el ele verip Çin’in egemenliğini ve bölgesel bütünlüğünü ihlal eder veya meydan okursa bu düşmanca eylem olur” diye konuştu.

Büyükelçi sözlerine şunları ekledi:

Güney Çin Denizi üç milyon kilometrekare genişliğinde uçsuz bucaksız açık bir deniz. İnsanların bu çevrede denize açılmalarına herhangi bir itirazımız yok ancak 12 deniz mili içindeki Çin karasularına girmeyin. Bunu yapmazsanız, bir sorun olmaz. Güney Çin Denizi gemilerin seyrüsefer serbestliği için yeterince geniş.

Bir hükümet sözcüsüyse şunları kaydetti:

“Birleşik Krallık bölgedeki çıkarlarını korumaya ve bölgesel güvenliği sağlamaya kendini adamış durumda. Uluslararası donanmaların Güney Çin Denizi’ndeki varlığı normaldir ve kraliyet donanması bunun bir istisnası değildir. Uluslararası hukukta öngörüldüğü gibi denizde ve havada seyrüsefer serbestisi haklarını savunmaya devam edeceğiz.”


 

* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Cenk Korkmazer

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU