Metin Feyzioğlu'ndan muhalif barolara: Çözümsüzlükten besleniyorlar, seçim harekatı başlatacaklarını biliyordum

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki adli yıl açılış törenine katıldığı için eleştirilerin hedefi olmuş, Türkiye'deki avukatların yaklaşık yüzde 90'ını temsil eden barolar törene katılmamıştı

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki adli yıl açılış törenine katıldığı için eleştirilerin hedefi olan Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Metin Feyzioğlu, muhalif barolara ile ilgili konuştu.

TBB'yi Olağanüstü Genel Kurul'a götürme hazırlığı yapan baroların çözümsüzlükten beslendiğini söyleyen Feyzioğlu, "Ben Millet Kongre Sarayı'na gittiğimde bir grubun seçim harekatı başlatacağını bilmiyor muydum. Ben meslektaşlarım için oraya gittim." dedi.

Feyzioğlu, 2 Eylül'deki adli yıl açılış töreni için Yargıtay Başkanlığı'nın davetine bir mektup yazarak yanıt veren İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel'i ise isim vermeden eleştirdi. Feyzioğlu, Yücel'i 'tutsak' ifadesini kullandığı için PKK'nın tezlerini benimsemekle suçladı.

TBB Başkanı, af tartışmasına da değinerek, "İçeriği doğru olursa affa karşı değilim. Kadına ve çocuğa karşı şiddet, cinsel istismar ve uyuşturucu suçları kesinlikle kapsam dışında tutulmalı." diye konuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sabah gazetesinden İsa Tatlıcan'ın sorularını yanıtlayan Metin Feyzioğlu'nun, Türkiye Barolar Birliği'nin adli yıl açılış töreniyle başlayan tartışmayla ilgili sözleri şöyle:

-Bazı baroların Kurultay talebi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Onların geleneğinde sürekli kurultay var sanırım. Türkiye Barolar Birliği'ni kongreye götürme girişiminin çok verimle olmadığını düşünüyorum. Kamuoyu keşke bizim bu önerilerimizi tartışsaydı çok doğru bir iş yapmış olurdu. Ben çözüm istemediklerini düşünüyorum. Çünkü çözümsüzlükten besleniyorlar.

-Metin Feyzioğlu'nun ekseni kaydı diyenler de var.

Bana eksenin kaydı diyenler bir taraflarına bir siyasi partinin genel başkan yardımcısını, öbür tarafına başka bir genel başkan yardımcısını aldılar. Ben siyasi parti ziyaret ediyorsam hepsini ziyaret ederim.

-"Söz konusu vatansa gerisi teferruattır" sözünüz de çok eleştirildi. Ne demek istediniz?

Ben "ben vatan sözkonusuysa hukuk teferruattır" dedim mi? Tam aksine bütün konuşmam hukuk devleti üzerine. Ne demek istediğimi söyleyeyim. Vatan sözkonusuysa benim canımı da alsanız teferruattır. Söz konusu vatansa bana saldırılar teferruattır. Ben Millet Kongre Sarayı'na gittiğimde bir grubun seçim harekatı başlatacağını bilmiyor muydum. Ben meslektaşlarım için oraya gittim. Bunu anlamayanlara ne söyleyebilirim ki.

-Külliye'deki toplantıya gelmeyen Barolar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu tamamen kurumsal ya da kişisel bir tercihtir saygı duyarım. Niye gittin diyerek acımasız eleştiri yapanlara ise içerliyorum. İstanbul, Ankara gibi bazı barolar "Yargı reformu Külliye'de mi açıklanır" demiş. Ben de dedim ki "Sizin evinizde mi açıklayacak, benim ofisimde mi açıklayacak". Devlet kurumlarının uyumlu çalışmasından anayasa gereği sorumlu olan Cumhurbaşkanı millete bir söz veriyor. Cumhurbaşkanı açıklamasın demek büyük bir çelişki. Yani devlet buradan yönetilmesin diyorlar. Devletin nerden yönetileceğine millet karar verecek. Anayasaya göre devletin nerede yönetileceği açıklanmış.

-Barolar da bazen eleştirinin dozunu kaçırmıyor mu?

Bir mektup var. Sayın Baro Başkanı'nın Yargıtay Başkanı'na yazdığı bir mektup. O mektup bizi çok düşündürmeli. Orada "tutsak gazeteciler, tutsak avukatların olduğu bir ülkede Külliye'ye gidemezsiniz." diyor. Benim ömrüm PKK ile entelektüel düzeyde mücadele ile geçti. PKK ağzını iyi bilirim. Çok talihsiz bir yazıdır bu. Diliyorum ki kasıt içinde yazılmış olmasın. "Tutsak" kelimesi savaşan tarafların esirleri için kullanılır. Türkiye devleti ve PKK ya da DHKP-C savaşan taraflar değildir. PKK, DHKP-C ve FETÖ terör örgütüdür. Bu terör örgütlerinden tutuklu bulunanlara tutsak derseniz örgüt tezlerini benimsemiş olursunuz.

-Af yeniden ülke gündeminde. Destekliyor musunuz?

İçeriği doğru olursa affa karşı değilim. Kadına ve çocuğa karşı şiddet, cinsel istismar ve uyuşturucu suçları kesinlikle kapsam dışında tutulmalı. Gerekçeleri düzgün konulursa AYM'de kapsam genişlemez. Kamuoyunda bir beklenti oluştu.

 

Sabah, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU