Amazon ormanlarında çıkan yangın Avrupa’nın iklim savaşını körükledi

Finlandiya lideri, “İklim krizini çözmek, Avrupa'nın gelecek nesiller tarafından takdir edilip övülecek bir sonraki kahramanlık eylemi olabilir” demişti

Brezilya lideri Jair Bolsonaro yasa dışı ormansızlaştırma faaliyetlerini görmezden gelmekle suçlanıyor (AFP)

Amazon ormanlarında görülen yangınlar nedeniyle Bolsonaro hükümetiyle Avrupa Birliği (AB) arasında yaşanan karşılıklı meydan okumalar, Fransa, İrlanda ve Finlandiya’nın Brezilya’yla ticaret anlaşmasını rafa kaldırmakla tehdit etmesi ve Almanya’yla Norveç’in bu ülkeye yardım fonu katkılarını durdurmasıyla birlikte tırmanışa geçti.

Şimdilerde cezalandırıcı bir tedbir olarak AB’nin Brezilya’dan sığır eti ve soya fasulyesi alınmasını derhal durdurması gerektiğine dair yeni öneriler gündeme geldi. Finlandiya Maliye Bakanı Mika Lintila’nın savunuculuğunu yaptığı sert tedbirler, AB üyesi birçok devletten de destek topluyor. Eleştirmenlerse ticari menfaatler uğruna kasten çıkarıldığından şüphelenilen yangınları durdurma konusunda Brezilya’daki yönetimin yeteri kadar çaba harcamadığını belirtiyor.

Yangınlarda kabahati sivil toplum örgütlerine yıkma çabasındaki Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro ise Latin Amerika liderlerinin buluşacağı bölgesel bir toplantıya katılmaktan vazgeçerken bu kararına gerekçe olarak sağlık durumunu gösterdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre aşırı sağcı lider, kendisi gibi iklim değişikliğine şüpheyle yaklaşan Donald Trump’tan gelen ve kendi agresif tutumunun onaylanması olarak gördüğü bir destekten cesaret buluyor. ABD Başkanı paylaştığı bir tweet’te Amerika’yla Brezilya arasında “geleceğe dair ticaret beklentilerinin çok heyecan verici” olduğunu yazmıştı.

Bu arada Birleşik Krallık, AB’nin Amazon yangınlarına karşılık ortaya attığı Brezilya’yla ticari anlaşmayı imzalamama tehdidinin “uygunsuz” bir cevap olduğu görüşünün arkasında duruyor. Ancak Brexit ufukta belirmişken Londra’nın böyle bir duruş sergilemesi, AB üyesi diğer ülkeler tarafından genellikle alakasız bir çıkış olarak görülüyor.

Finlandiya’nın yağmur ormanlarındaki yıkım karşısında mücadeleci bir tavır almasıysa kimse için sürpriz olmadı. İskandinav ülkesi temmuz ayında Avrupa Konseyi başkanlığını devraldığında iklim konusunda harekete geçmenin “en önemli önceliklerden biri” olacağını bildirmişti.

Başbakan Antti Rinne, “İklim krizini çözmek Avrupa'nın gelecek nesiller tarafından takdir edilip övülecek bir sonraki kahramanlık eylemi olabilir” diye ilan etmişti.

Helsinki’de geçen hafta yapılan AB dışişleri ve savunma bakanları zirvesiyse iklim değişikliği konusunun ana başlık yapıldığı ilk toplantı oldu. İklim değişikliğinin dış politika ve güvenlik meselelerine etkileri geniş çaplı tartışıldı ve konunun gelecek toplantılarda da gündemde kalması kararlaştırıldı.

Emmanuel Macron, Brezilya hükümetini Amazon yangınları konusunda eleştirmede Avrupalı liderler arasında başı çerken, Macron ve Bolsonaro arasındaki ilişki, kamuoyunda açıkça yaşanan bir dizi çarpışmayla birlikte sonuç itibarıyla gittikçe sakıncalı bir hal aldı.

İki lider arasındaki sözlü atışmaları, Bolsonaro’nun Facebook sayfasında Macron’un 66 yaşındaki eşi Brigitte hakkında cinsiyetçi hakaretlere yer verilmesi izledi. Brezilya Devlet Başkanı’nın eşi Michelle Bolsonaro’nun görünüşüyle Brigitte Macron’ın görünüşünü kıyaslayan paylaşımda, Fransa Cumhurbaşkanı’nın kıskançlık yaptığı iddia edildi. Söz konusu paylaşımı “beğenen” Jair Bolsonaro ise “Adamı rezil etmesenize… Ha ha” diye yazdı.

 

AFP.jpeg
Fransa ve Brezilya liderleri arasında yangınlar nedeniyle sert tartışmalar yaşandı (AFP)

 

O tarihten sonra yaşanan gelişmelerde, Brezilya’nın Uluslararası Turizm Elçisi ve Bolsonaro destekçisi Renzo Gracie de meseleye karıştı. Fransa Cumhurbaşkanı’nı boğmakla tehdit eden Gracie, Brigitte Macron’un yaşı ve görünüşü hakkında çirkin sözler sarf etmeyi daha ileri taşıdı. Yangınlarla ilgili haberler yüzünden turizmin gerilediği şikayetinde bulunan Gracie, yağmur ormanlarında görülen yangınların “normal seviyede” olduğu hususunda da ısrar etti.

Finlandiya hükümet yetkilileriyse, Bolsonaro taraftarlarından gelen açıklamalara karşılıkta bulunarak bu görüşlere paye vermek istemediklerini söyledi.

Batı’da Yeşiller grubu içinde yer alıp dışişleri bakanlığı koltuğunda oturan tek parlamenter olan, Yeşiller Partisi’nden Finlandiyalı Pekka Haavisto, Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilirken AB üyesi devletlerin imzacı olarak kalmasına dikkati çekmek istedi.

Haavisto ayrıca anlaşmanın ticaret üzerindeki etkilerinin, AB ve Güney Amerika Ortak Pazarı (MERCOSUR) arasındaki anlaşmanın baskı unsuru olarak kullanılmasında ne kadar haklı olunduğunu gösterdiğini söyledi.

Finlandiya Dışişleri Bakanı, “Ticari ilişkilerimizde çevremize ve iklimimize göz kulak olmakla ilgili mesuliyetlerimiz var... Bakanlar toplantısında konuyu gündeme getirdik, AB’nin güçlü bir eylem ortaya koymasına ihtiyacımız var” diye ekledi.

Helsinki’deki zirvede çevreyle savunma arasındaki bağlantılar da irdelenirken, AB üyesi ülkelerin ordularının nasıl daha yeşil olabileceğine odaklanıldı.

 AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini şunları söyledi:

İklim değişikliği meselelerine eğilirken, bilhassa enerjiye duyulan bağımlılığı ve karbon ayak izini azaltmada orduların katkıda bulunmasının nasıl sağlanabileceğini ve böylece iklim değişikliği etkilerinin ele alınmasında katkı sunulmasını görüştük (…) İklim değişikliğinin savaşlar üzerindeki etkisinin, orduların bu alanlara konuşlandırılmasını da etkiyebileceğini tartıştık (…) Aradaki bağlantıyı, Sahel gibi iklim değişikliğinin getirdiği koşullar nedeniyle değişen durumla yüzleşmek zorunda kalan orduların konuşlandırıldığı bazı bölgelerde çoktan görebilirsiniz. Kapasitemizi bu alanlarda faaliyet gösterecek şekilde uyarlamamız gerekiyor.

Finlandiya Silahlı Kuvvetleri’nin gelecek hedefleri arasında ordu, donanma ve hava kuvvetleri operasyonlarında fosil yakıt ve muhtemel biyoyakıt kullanımını son erdirerek binalar ve kışlalardan kaynaklanan salımları 2025’e kadar yüzde 75 oranında azaltmak yer alıyor.

Çevre koruma meselesi, Finlandiya’da merkez sol koalisyonun nisan ayında yapılan seçimde iktidara gelmesinin ardından kurulan hükümetteki her bakanlığın dayanak noktasını oluşturuyor. Sağcı Gerçek Finler Partisi’yse, yürüttüğü kampanya boyunca iklim değişikliğine karşı alınacak önlemleri, başarıya ulaşma şansı olmayan ve şehir hayatının elitlerinin işçi sınıfına zarar verecek gelip geçici bir hevesi olarak lanse etmişti.

 

 

Gerçek Finler Partisi’nden Matti Putkonen söz konusu tedbirleri “işçilerin ağzından sosis almak” şeklinde yorumlamış ve hayvanların yiyeceği gıdaların fiyatlarının büyük oranda artacağını savunmuştu. Putkonen, “Anneler ve babalar artık (yiyecek) almaya güçlerinin yetmediğini söylediğinde ağlayacak küçük çocuklara ne cevap vereceksiniz? Ve uyutulmaları için sevimli evcil hayvanlar alacak mısınız?” sorularını yöneltmişti.

Çevreyle ilgili tedbirler uluslararası düzeyde diğer sağcı partilerin yanı sıra Almanya için Alternatif Partisi’nin (AfD) destekçileri, Donald Trump ve Brezilya’da Bolsonaro yönetiminin de aralarında olduğu politikacılar tarafından da benzer şekilde hedef alınıyor.

Güvenlik ve politika analisti Robert Emerson, “Avrupa’da birçok ülkede şahit olduğumuz sağ kanadın yürüyüşü, ılımlı partilerin seçmenlerle birlikte iklimi önemli bir mesele olarak ele aldığı Finlandiya’da durdu” dedi.

Bolsonaro çevreye dair güvenlik tedbirlerine saldıran, meseleyi popülizme başvurmak ve bunu kamçılamak için kullanan politikacılar arasında yer alıyor. Dolayısıyla burada temelde birbirine karşıt iki pozisyon görüyoruz. İklim meselesinin Helsinki toplantısında böylesi önemli bir konu haline gelmesi ve Finlandiya’nın Amazon’da yaşananlar nedeniyle getirilen önerilerde başı çekmesi birbiriyle örtüşüyor.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren: Elvide Demirkol

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU