Zaza Partisi Genel Başkanı Dilaver Eren: Biz Türkiye'ye insanlık ve demokrasi vadediyoruz

Zaza Halk Partisi adıyla kurulan siyasi oluşum ikinci kez isim değiştirerek "Demokrasi Zamanı" adını aldı

DEZA-PAR Genel Başkanı Dilaver Eren / Fotoğraf: Gazete Duvar

‘Zaza Halk Partisi’ olarak 2017 yılında yola çıkan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının “Bölge, ırk esasına göre parti kurulamaz” uyarısı üzerine Yenilikçi ve Değişim Partisi adını alan oluşum, bir kez daha adını değiştirdi. 

1 Eylül’de Ankara’da yapılan Yenilikçi ve Değişim Partisi’nin kongresinde yeni isim Demokrasi Zamanı (DEZA-PAR) oldu. DEZA-PAR adıyla çalışmalarına devam edecek partinin genel başkanlığına ise Dilaver Eren seçildi. 

Gazete Duvar’a konuşan DEZA-PAR Genel Başkanı Dilaver Eren, toplumların bir arada yaşayabilmesi ve kutuplaşmadan kurtulabilmesinin yolunun demokratik yoldan geçtiğini söyledi.

“Yeni bir vatandaşlık sözleşmesi ile barışık bir şekilde yaşamak istiyoruz”

Yalnızca Zazaları değil Türkiye’de yok olmaya yüz tutan bütün kültürleri, dilleri ve halkları parti içerisinde temsil edeceklerini dile getiren Eren, partinin çalışmalarına ilişkin, “Zazaların değil Zazalar gibi yok sayılan halkların kültürlerini, dillerini ve tarihlerini Anayasal güvence altına almak, yeni bir vatandaşlık sözleşmesi ile barışık bir şekilde yaşamak istiyoruz. Türkiye’de doğrudan demokrasiye geçilebilmesi, bu kavramın içselleştirilebilmesi için bu sorunlarla yüzleşmesi ve toplumun birbiriyle helalleşmesi gerekiyor” dedi.

Partinin amblemi konusunda da çalışmaların devam ettiğini belirten Eren, ‘Demokrasi Zamanı’ isminin kısaltması olan ‘DEZA’nın Zazaca “kuzen” anlamına geldiğini, bunu da subliminal mesaj olarak bilinçli tercih ettiklerini ifade eden Eren, devamında şunları söyledi:

Ana aksı Zazalar olan bir siyasi partiyiz. Ama biz zalimine benzemek istemeyen bir siyasal partiyiz. Biliyorsunuz mazlum biraz hak elde edince zalimine benziyor ve diğerlerini yok sayıyor.

Mesela Kürt hareketi böyle oldu. Biraz siyasal ve sosyal haklarına kavuşunca Zazaları yok saydı.

Geçmişte de Türkiye Cumhuriyeti Kürtleri dağlık Türkler olarak tanımlıyordu. Şimdi de Kürt arkadaşlar Zazacayı Kürtçenin bir lehçesi olarak görüyorlar. Zaza halkının varlığını önemsemediler. Önemseseydiler böyle bir siyasi harekete de gerek kalmazdı.

Keşke Türkiye’deki siyasal partilerin programında bu bölgede yaşayan ve yok olmakta olan kültürlere ilişkin çözümleme olsaydı. Biz de ‘DEZA’ kısaltmasını kullanarak subliminal bir mesaj verdik.


“DEZA-PAR Türkiye’ye insanlık vadediyor”

Eren, seçimlere katılabilmek için 41 ilde örgütlenme çalışmalarına başladığını belirterek, partinin isminin değiştiği kongre öncesinde Zazaların yoğun yaşadığı bölgeleri ziyaret ettiğini, çok kısa sürede tüm gereklilikleri yerine getireceklerini ifade etti.

Partinin danışmanları içerisinde siyasi analistlerin, Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinin olduğunu, bu isimlerin yakın zamanda açıklanacağını aktaran Eren, şöyle konuştu: 

DEZA-PAR Türkiye’ye insanlık vadediyor. Demokrasi vadediyor. Şu anda kutuplaşmış politikalar nedeniyle linç kültürü var. Bir tarafta siyasal İslamcı bir bakış diğer taraftan militarist bir yaklaşım. Bir taraftan aslen Kürt tabanına dayanan ama sonrasında demokratik cumhuriyete evrilen bir HDP var. Bir de öte yanda ırkçı söylemleri olan siyasi partiler var.

Bütün bunlarla gördük ki, bu toplumların birarada yaşayabilmesi, bu kutuplaşmadan kurtulabilmesi için böyle bir demokratik yol gerekiyor. İşte biz de böyle bir demokratik yoluz. Bu toplumların yapıştırıcısıyız.

Her şeye rağmen kimseyle hesaplaşma içerisinde olmadan, ‘Gelin insanlaşalım, doğuştan gelen hakları savunalım’ diyoruz.


Gazete Duvar

DAHA FAZLA HABER OKU