"Anlaşmasız Brexit olursa çocuk mülteciler, insan tacirlerinin eline düşebilir"

Aile birleşimi politikasının Brexit'ten sonra sona ereceğinin belli olmasıyla birlikte, kuzey Fransa'da bulunan 60'tan fazla refakatsiz çocuk, izinsiz rotalara başvurabilir

Fransa'nın kuzeyinde bulunan yardım kuruluşları, Dublin Sözleşmesi'nin yürürlükten kaldırılmasının Avrupa genelinde "yüzlerce çocuğu riske atacağı" uyarısında bulunuyor (Reuters)

Yardım kuruluşları, Birleşik Krallık'ın AB'den anlaşmasız ayrılması durumunda düzinelerce çocuğun daha Fransa'dan Britanya'ya geçmek için hayatlarını riske atabileceği uyarısında bulundu.

BM mülteci örgütü UNHCR, anlaşmasız Brexit durumunda, AB'ye sığınan çocukların Britanya'daki ailelerine katılmalarını sağlayan sevk sisteminin de sona ereceğini belirtti.

Yardım kuruluşları ve politikacılar, bu durumun kuzey Fransa'daki 64 kişi dahil olmak üzere Avrupa'daki yüzlerce çocuk mülteciyi aile fertlerine kavuşmak amacıyla insan tacirlerine yöneltebileceği uyarısında bulundu.

Halihazırda Avrupa'daki refakatsiz çocuklar, AB hukuku kapsamındaki III. Dublin Sözleşmesi uyarınca Birleşik Krallık'ta bulunan akrabalarına katılma başvurusunda bulunabiliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Başvurudan sonra çocukların Britanya'ya sevki genellikle aylar hatta yıllar gerektiren uzun süren bir süreç olsa da, sistem son yıllarda yüzlerce gencin akrabalarıyla bir araya gelmesine imkan tanıdı.

Calais merkezli yardım kuruluşu Mültecilere Yardım'ın (Help Refugees) saha yöneticisi Maddy Allen, yasanın yürürlükten kaldırılmasının, Calais ve Dunkirk'te sokaklarda yatan 64 genç dahil "Avrupa genelindeki yüzlerce çocuğu anında riske atacağını" ifade etti.

Allen, The Independent'a yaptığı açıklamada, “Bunlar, ayrıldıkları aile fertleriyle bir araya gelmesi gereken çocuklar” dedi:

Ailelerin kavuşmasına yönelik Dublin Sözleşmesi'nden çekilmek, düşmanca bir ortamı Britanya'nın dokusuna daha fazla işleyecek. (...) Bu, Avrupa geneline dağılmış refakatsiz çocukları kaçakçılar ve insan tacirlerinin insafına terk eden zalimce ve insanlık dışı bir adım.

Brexit sonrası ailelerin birleşmesi için konan hükümlerin devamı için bu yılın başlarında bir değişikliği onaylayan Lord Alf Dubs, The Independent'a yaptığı açıklamada, "Parlamentonun her iki kanadının da AB'den ayrıldıktan sonra çocukların ailelerine kavuşturulması mekanizmasının devam ettirilmesine dair yasal düzenlemeler yaptığı düşünüldüğünde, şimdi bundan toptan vazgeçeceklerini söylemelerinin rezalet olduğunu düşünüyorum" dedi.

Dubs, sözlereini şöyle sürdürdü:

Bunlar savunmasız çocuklar. Tamamıyla rezalet. Pespaye ve alçakça. Parlamentoda bunu elimden geldiğince çabuk dile getireceğim. (...) Söylediğimiz şey, Fransa'daki bir Suriyeli çocuğun İngilitere'de amcası varsa, doğru olanın onun amcasıyla beraber olması. Uluslararası işbirliği gerektirse de hepsinden önemlisi, genç insanları hiçbir aile ferdi olmadan ortada kalmaktan kurtarıyor. (...) Genç insanlara güvenli rotalar sağlarsak, insan tacirlerinin eline düşmezler. Yasanın tüm amacı bu. Şimdiyse bu kimseler son çare olarak insan tacirlerine başvuracak. Bir tür kaybet-kaybet durumu.

 

 

UNHCR sözcüsü, "UNHCR, Birleşik Krallık'ın AB'den anlaşmasız ayrılması durumunda, AB'ye sığınan çocuk ve yetişkinlerin aile fertleriyle birleşmesi için sevklerine izin veren Dublin Sözleşmesi'nin Birleşik Krallık'a uygulanamayacağını anlıyor. (...) UNHCR, Birleşik Krallık hükümetini ve Avrupalı ortaklarını sığınmacılar, mülteciler ve yurtsuz insanlar için uygun düzenlemelerin devam etmesini sağlamak için birlikte çalışmaya çağırıyor” dedi.

Uyarılar, sığınmacıların yaptığı tehlikeli yolculukların nasıl önleneceğine dair sert tartışmalara neden olan, yurtlarından edilmiş insanları Fransa'dan Britanya'ya geçirmeye çalışan küçük botların sayısının hızla arttığı bir döneme denk geldi.

Yardım kuruluşları, insanları yasa dışı yollara sürüklediğini belirttikleri Calais'teki “acımasız” sınır politikalarını geri çekmesi için bakanlara çağrı yaparken, Boris Johnson İngiliz Kanalı'nı geçen tüm sığınmacıları Fransa'ya geri göndereceğini söyledi.

İçişleri Bakanlığı sözcüsüyse, “Birleşik Krallık, refakatsiz çocuklara karşı sorumluluklarını son derece ciddiye alıyor. Son 12 ay içinde 7 binden fazla çocuğa koruma sağladık" dedi:

Anlaşma olsun veya olmasın, Birleşik Krallığın ve AB'nin çıkarları doğrultusunda iltica ve iadeler üzerinde işbirliği sürecek... Bu nedenle, şartlar ne olursa olsun, AB'den ayrıldığımız tarihte henüz çözüme kavuşturulmamış olan aile birleşmesine dair Dublin taleplerinin mevcut kurallar çerçevesinde değerlendirilmeye devam etmesini sağlayacak proaktif bir eylem gerçekleştirdik.

 

 

* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/uk

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU