Dindarlık araştırması: Yüzde 70 kendisini dindar olarak tanımladı

İstanbul Politikalar Merkezi’nin araştırmasına katılanların yüzde 41'i kuruma Diyanet İşleri’ne güvenmediğini belirtirken, yüzde 35,4'ü güveniyorum diye yanıt verdi

Fotoğraf: AA

İstanbul Politikalar Merkezi 'Türkiye'de Dindarlık Algısı' araştırmasını yayımladı. 22-25 Temmuz 2022 tarihleri arasında bin 358 kişi ile telefonda rastgele yapılan araştırmadan dikkat çeken bazı başlıklar şöyle

Yüzde 3.2 deist, yüzde 2.7 ateist

Katılımcıların yüzde 92,3’ü Müslüman olduğunu ifade etmiştir. Deist olduğunu belirtenler yüzde 3,2; ateist olduğunu ifade edenler yüzde 2,7’dir. Müslümanlık aidiyeti hala son derece baskın olmasına karşın ateist ve deist nüfusundaki artış nisbi de olsa oldukça dikkat çekicidir.

Toplumun yüzde 93’ü bir sıkıntısı olduğunda dua ederek Allah’tan yardım istediğini ifade etmiştir. Bu oran dini inancını Müslümanlıkla tanımlayan toplumsal kesimlerin oranıyla uyumludur.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Katılımcıların yüzde 70’i kendisini dindar olarak tanımladı

Katılımcılara “dindarlık açısından kendinizi nasıl tarif edersiniz” sorusu sorulduğunda katılımcıların yüzde 62’si kendisini “dinin gereklerini yerine getirmeye çalışan biri” olarak tarif etmektedir.

Katılımcıların yarıya yakını kendisini dindar bulmaktadır. “Oldukça dindarım” diyenler yüzde 22, “hiç dindar değilim” diyenler ise yüzde 6’dır. Katılımcılardan kişisel olarak kendilerini oldukça dindar olarak görenlerin oranı yüzde 21,9, dindar olarak gören bireylerin oranı yüzde 48,2’dir. Katılımcılar arasında kendisini dindar olarak tanımlayanlar toplamda yüzde 70’tir.

Katılımcılara içinde yetiştikleri aileyi dindarlık açısından değerlendirmeleri istendiğinde, çoğunluğu (yüzde 53) ailesinin dindar olduğunu söylerken, yüzde 28,3'ü çok dindar olduğunu söylemektedir. Sadece yüzde 3,6'sı ailesinin dindar olmadığını ve yüzde 1'i ailesinin hiç dindar olmadığını belirtmektedir.

Katılımcıların yüzde 76’sı çocuklarının dindar olmasını istemektedir. Çocuklarının dindar olup olmamasını önemsemeyenler yüzde 12, çocuklarının dindar olmasını istemeyenler yüzde 9’dur.

Katılımcıların yüzde 40’ı vakit namazlarını düzenli olarak kıldığını, yüzde 25’i ise ara sıra kıldığını ifade etmiştir. Namaz kılmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 18’dir.

Katılımcıların yaklaşık yarısı cuma namazına düzenli olarak gittiklerini ifade etmiştir. Ramazanda düzenli oruç tutan katılımcıların oranı ise yüzde 67

Dindar insanlar devlet yönetiminde olmasın diyenlerin oranı yüzde 37 

Katılımcıların yüzde 41’i dindar insanların devlet yönetiminde yer almasını memnuniyet verici bulurken, yüzde 37’si buna katılmamaktadır. Yüzde 15’i de arada durmaktadır. Bu, toplumda dindar kişilerin hükümet görevlerinde bulunmasının olumlu ve arzu edilen bir şey olduğu konusunda görüş ayrılığının varlığını göstermektedir. Katılıyorum cevabı daha yüksek olsa da katılmama oranı da oldukça yüksektir. Bu ifadeye kısmen katılan önemli bir kesim (yüzde 14,8) de bulunmaktadır.

Katılımcıların yarıdan fazlası “siyasi partilerin dini söylemler kullanmasından rahatsızlık duymuyorum” kanaatine katılmadıklarını ifade etmiştir. Başka bir deyişle, toplumun yarıdan fazlası, siyasi partilerin dini söylem kullanmasından rahatsızlık duymaktadır. Spesifik olarak, yanıt verenlerin yüzde 32,7'si ifadeye katılmakta, yüzde 53'ü katılmamakta, yüzde 9,2'si kısmen katılmakta ve yüzde 5,1'i yanıt vermek istememektedir.

"Size göre laiklik nedir?" sorusuna verilen yanıtlarda ankete katılanların ezici çoğunluğu (yüzde 61,7) laikliği din ve vicdan özgürlüğü olarak görmektedir.

Diyanet’e güven düşük çıktı

Diyanet İşleri Başkanlığına güven sonuçları, Diyanet İşleri Başkanlığı'na karşı yüksek bir güvensizlik olduğunu göstermektedir. Buna göre ankete katılanların yüzde 41'i kuruma güvenmediğini belirtirken, yüzde 35,4'ü güvendiğini belirtmiştir. Ankete katılanların yüzde 18,7'si kuruma ne güvendiğini ne de güvensizlik duyduğunu, yüzde 4,9'u ise soruyu cevaplamak istemediğini ifade etmiştir.

Yüzde 60 tarikatlara ve cemaatlere güvenmiyor

Araştırma sonuçları, katılımcıların önemli bir çoğunluğunun dini tarikat ve cemaatlere karşı olumsuz bir görüşe sahip olduğunu, yüzde 59,5'lik bir kesimin güvenmediğini göstermektedir. Katılımcıların sadece yüzde 13,9'u dini kurum ve cemaatlere güvendiğini söylerken, yüzde 21,3'ü ne güvendiğini ne de güvensizlik duyduğunu belirtmiştir.

Rakamlara göre, katılımcıların önemli bir bölümünün (yüzde 44,5) dini kanaat önderlerine güvenmediğini, yüzde 23,1’nin ise güvendiğini göstermektedir. Katılımcıların önemli bir kısmı (yüzde 23,7) dini liderler hakkındaki görüşlerinde tarafsız kalırken küçük bir yüzdesi (yüzde 8,7) ise yanıt vermemeyi tercih etmektedir.

Katılımcıların yüzde 34,4'ü çocuğunun Müslüman olmayan biriyle evlenmesine olumlu, yüzde 52,2'sinin ise olumsuz bakmaktadır. Yüzde 13,4'ü ise soruyu fikrim yok şeklinde cevaplamıştır. Katılımcıların yarıdan fazlası (yüzde 51) çocuklarının kendi mezheplerinden olmayan biriyle evlenmesine olumlu bakmaktadır. Bu durumu olumsuz bulanlar yüzde 34’tür.

 

Araştırmanın tamamına ulaşmak için tıklayınız

DAHA FAZLA HABER OKU