Tunus'ta seçim vaatleri: Karanlıkta açık artırma

Tunus'ta 15 Eylül’de yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını koyan isimler 1 Eylül Pazar gecesi seçim kampanyalarını resmi olarak başlattı

Yaşasın Tunus Partisi destekçileri 9 Ağustos 2019’da cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adaylarını kutlarken / Fotoğraf: AFP

2014 yılı başında onaylanan yeni anayasaya göre demokratik sistemin kabulünün ardından Tunus tarihinde ikinci kez düzenlenen seçimlerin ilk turunda 26 aday yarışacak.

Adayların yerel, Arap ve uluslararası medya üzerinden kıyasıya rekabeti sürüyor.

Cumhurbaşkanı adaylarının seçmenlere ve kamuoyuna sunmak için yarıştığı seçim konuşmaları ve vaatleri, genel olarak anayasa ile belirlenen cumhurbaşkanı görevinin gerçekliğinden uzak.

Vaatler temel olarak savunma, dış ilişkiler ve Ulusal Güvenlik Konseyi başkanlığı ile ilgiliyken bu durum Tunus toplumunu ilgilendiren ancak cumhurbaşkanının yetkilerinin ötesine geçen geniş bir kapı açtı.

Çok eşlilik

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını koyan bazı isimler, cumhurbaşkanının görevlerini çok iyi bilmelerine rağmen toplumun bazı kesimlerinin ilgisini çekmek ve halk desteğine ulaşmak amacıyla onları etkileyecek konular üzerinde durmaya çalıştı.

Hatta bazılarının vaatleri İslam devleti kurulması çağrısı, çok eşlilik hakkı veya kadınlara toplu taşıma araçlarını ücretsiz kullanma hakkı verilmesi üzerineyken diğerleri ise Tunus'un ekonomik sorunlarını çözecek plan ve yeteneklerini öne sürmeye çalışarak, bu krizleri çözecek sihirli anahtarın ellerinde olduğunu öne sürdü.

Güç hırsı

Tunus halkının, 2011’de gerçekleşen Ulusal Kurucu Meclis seçimleri ile 2014 yılında yapılan yasama ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendilerine verilen umut verici seçim vaatlerinde yaşadığı acı deneyim olumsuz hatıralar bıraktı.

Liya Bouziane, söz konusu seçim vaatlerini, adayların sorun çözme yetkinliğine dair güven kazanma planı ve tutumlarını özetleme girişimi olarak nitelendirdi.

Bouziane sözlerine şu ifadelerle devam etti;

Tüm bunlar karşısında adayların tutumlarının farklı olduğu, görüşlerinin ayrıldığı ve seçmenlerle aralarında bir mesafe bıraktığı söylenebilir. Ancak bazı Tunuslular güvenleri olmadığı için oy kullanmamaya karar verdi. Çünkü iktidara kavuştuktan sonra herkes Tunus ve halkını unutuyor.

Farklı vaatler

Siyasi analist Hişam el-Hacı, adayların seçim vaatlerinin çeşitliğine yönelik şu değerlendirmede bulundu:

Seçim vaadi iki kategoriye ayrılabilir. Seçim programlarından elde edilen vaatler ve durum vizyonu. Bunlar birkaç aday için yerine getirilebilir vaatlerdir. Ancak ikinci kategori, cinsel fantezinin sosyal ve politik hayal gücüyle karıştırıldığı halüsinasyon ve sanrılara en yakın olanıdır. Özünde seçmenleri hafife alıyor. Sadece halkla ilişkilere katılma konusundaki isteksizliği artırabilir. Bunlar, politikacıların olumsuz imajlarının daha fazla yayınlanmasına neden olurken bu faktör elit, kurumlar ve kamuoyu arasındaki kopuşun derinleşmesini sağlar.

Karanlıkta açık artırma

Seçim programları ve vaatleri, seçmenler ile kamuoyu tarafından "adayların latifesi" olarak nitelendirilirken bunların toplumda, ekonomik ve sosyal koşullarının daha iyi olduğu ve bir daha geri dönmeyecek bir zamanın hayalini kurduran bir memnuniyet durumu oluşturduğu ifade edildi.

Gazeteci Cemal el-Arfavi de değerlendirmesinde şunları söyledi:

Sorumluluk, seçmen ve aday tarafından paylaşılıyor. Tunus'taki demokrasinin hazımsızlığı nedeniyle demokratik geçişin uzun süreceğinden korkuyorum. Tunus'ta seçmen sloganlar ve adaylardan etkilenir. Seçim programlarına önem vermez. Yarışa koşan bir adayın ilerleme ilkesinin bir açıklaması var mı? Henüz önemli bir konuda tek bir fikir veya konum öne sürmediler. Baba (The Godfather) filmine benzer gerçeküstü durumlar yaşıyoruz. Kara para aklama ve vergi kaçakçılığı suçlamasıyla cezaevinde olan bir adayımız var. Hakkında hapis cezası verilen bir diğer aday ise şu an Fransa’da. Üçüncü bir aday ise yurt dışında yaşıyor ve adaylığını ilan etmek için 5 yıldır ilk kez Tunus'u ziyaret etti. Hepsinin de kendisine oy verecek binlerce destekçisi var. Demokrasinin yer aldığı ülkelerde seçim süreci bir yıl sürüyor. Buna da seçim yılı deniliyor ve fikirler seçkinler tarafından tartışılmak üzere öne sürülüyor. Seçmenler de karar verene dek gerekli bilgilere ulaşmak için onları izliyor. Ancak Tunus'ta bugün ‘karanlıkta bir açık artırma’ görüyoruz.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Ebru Karalar

https://www.independentarabia.com/node/52901

DAHA FAZLA HABER OKU