Ukrayna savaşı ve tehlikeli dönüm noktası

Gelişmeler bizi tek bir sonuca götürüyor: Kiev hükümetinin dersini alması, Ukrayna'nın çok tehlikeli bir dönüm noktasından geçtiği ve rüzgârın yönü tekrar kendi lehine dönmedikçe, tüm yumurtalarınızı tek bir sepete koymaması gerektiği

Fotoğraf: Reuters

Tüm yumurtaları aynı sepete koymaktan kaçınma yönündeki eski tavsiye artık ilgi çekici ya da ister özel ister genel meselelerde olsun, derin düşünme ve tefekkür için bir neden olarak görülmüyor gibi. Bu bize Ukrayna'yı hatırlatıyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, kendisine gönderilen tüm para, teçhizat ve mühimmatı Rus savunmasına saldırmak, savaşın gidişatını Ukrayna ordusunun lehine çevirmek ve Rus kuvvetlerini işgal ettikleri tüm topraklardan kovmak amacıyla yapacağı karşı taarruz için seferber etme sepetine koyma yoluna gitti.

Ancak rüzgâr ters yönde esmeye karar verdi ve sonuç olarak, saldırı başarısız oldu ve amacına ulaşamadı.

Bu da hayal kırıklığının Kiev'i aşarak karşı taarruzu sabırsızlıkla bekleyen müttefik başkentlere bile ulaşmasına neden oldu.

Artık kışın kapıda olması yağmuru, çamuru ve karı ile ağır misafir gelmeden önce taarruzun amacına ulaşma ihtimalinin neredeyse imkânsız olduğu anlamına geliyor.

Bu da savaş karşı taarruzdan önceki sürece, yani yıpratma savaşına dönecek demek.

Yıpratma savaşı ise doğası gereği uzun, yorucu, maliyetli ve Ukrayna'nın sahip olmadığı ama Rusya'nın sahip olduğu birçok şeye bağlı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kiev hükümeti artık müttefiklerinin yardımına yeterince güvenemez, çünkü müttefikler Ukrayna'nın talepleri ve savaşın uzunluğundan dolayı bitkin, düşmüş durumdalar.

Salgın virüs krizi nedeniyle ülkelerindeki ekonomik sıkıntı, yüksek enflasyon, yüksek gıda ve akaryakıt fiyatları nedeniyle paraya ciddi şekilde ihtiyaç duyuyorlar.

Savaş neredeyse yirminci ayına giriyor. Yorgunluk, Ukraynalıların ve müttefiklerinin yanı sıra Rusları da etkiledi.

Washington'da Başkan Joe Biden, Cumhuriyetçi Parti'nin her geçen gün artan ve Ukrayna'ya yardımın durdurulmasını ve paranın yurt içindeki projelere yönlendirilmesini talep eden muhalefetiyle yüzleşiyor.

Geçen günlerde Başkan Biden, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na giderek uluslararası topluma Rusya'ya karşı savaşında Ukrayna'nın yanında yer alma çağrısında bulunan bir konuşma yaptı.

Gerçekte ise ABD Başkanı'nın, temsilcileri ve senatörleri Ukrayna'yı destekleme pozisyonunun arkasında birleştirme umuduyla ABD Kongresi'ne gitmesi ve iki kanadının üyeleriyle buluşması, Genel Kurul'da yaptığı konuşmayı onlara yapması gerekirdi.

ABD'nin Kiev hükümetine yaptığı yardım, Kongre'nin her iki kanadında da Cumhuriyetçilerin şiddetli muhalefetiyle karşılaşmaya başladı.

Başta eski başkan Donald Trump'ın destekçileri olmak üzere Cumhuriyetçiler, Ukrayna'ya yapılan yardım harcamalarının derhal durdurulmasını talep ediyorlar.

Ukrayna Devlet Başkanı geçen günlerde Washington'u ziyaret etti, kongre liderleriyle görüştü ve onları ülkesini desteklemeye devam etmeye çağırdı.

Ziyaret, Başkan Biden yönetiminin Kiev hükümetine 24 milyar dolar değerinde yardım sağlamaya hazırlandığı ve 67 senatörün, yani iki kanadın (Senato ve Temsilciler Meclisi) üyelerinin üçte ikisinin onayına ihtiyaç duyduğu bir dönemde gerçekleşti.

Ukrayna'ya komşu Polonya'ya gelince, iki hükümet arasında son dönemde artan gerilimin ardından iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi, Ukrayna'ya karşı bir dizi icraatı hayata geçirdi.

İcraatlar arasında Ukrayna'ya Polonya depolarından silah, teçhizat ve mühimmat tedarikinin durdurulması kararı, Varşova hükümetinin, Polonya toprakları üzerinden Ukraynalılara teslim edilmesi amacıyla çeşitli Batılı başkentlerden gelen silah ve teçhizatı kabul etmeyi bırakması ve Ukrayna buğdayının Polonya pazarlarında satışını yasaklaması ihtimali var.
 


Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda, Ukrayna'yı boğulmak üzere olan ve elinizi uzatarak kurtulmasına yardım etmeye çalıştığınız, ancak elinizi tuttuğunda sizi de suya çekip boğmaya çalışan birine benzetti.

Ukrayna Cumhurbaşkanı ise sadece Polonya'yı değil, Slovakya ve Macaristan'ı da bu ülkelerin pazarlarında Ukrayna buğdayının satışının engellenmesi nedeniyle Dünya Ticaret Örgütü'ne şikâyet etme kararı aldı.

27 AB üyesi ülkenin Polonya, Macaristan ve Slovakya'ya ihraç edilen Ukrayna buğdayının sevkiyatına kısıtlamalar getirmeyi kabul ettiğini belirtmekte fayda var. Ancak karar, geçen hafta geçerliliği sona erdikten sonra yenilenmedi.

Ukrayna buğdayının Polonya'da satışını yasaklama kararı, ihraç edilen Ukrayna buğdayının kendi topraklarından diğer ülkelere transit geçişinin durdurulmasını içermiyor.

İngiliz basınında çıkan haberlerde, Polonya ile Ukrayna arasında son dönemdeki geriliminin Varşova'da önümüzdeki ay yapılacak parlamento seçimlerinden kaynaklandığı belirtildi.

İktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi'nin muhalefetteki sağcı popülist partilerin şiddetli kampanyalarına maruz kaldığı ve çiftçilerin oylarını kazanmaya ve geçmiş dönemlerde ortaya çıkan yolsuzluk olaylarının üzerini örtmeye çalıştığı söylendi.

Aynı şey Slovakya için de geçerli. Bütün bunlar bizi tek bir sonuca götürüyor: Kiev hükümetinin dersini alması, Ukrayna'nın çok tehlikeli bir dönüm noktasından geçtiği ve rüzgârın yönü tekrar kendi lehine dönmedikçe, tüm yumurtalarınızı tek bir sepete koymaması gerektiği.

​​

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU