Kocalarını sırtında taşıyarak savaş meydanından kaçıran kadınlar

Weinsberg kuşatması

Tarihte son derece tuhaf hikayeler mevcut. 

Aslında bunun temel nedeni tarihin dün yaşandığında hayat olduğu gerçeği ile alakalı.

Hayat da yaşanırken son derece tuhaftır. Hadiseler neden-sonuç ilişkisi içerisinde her daim beklenildiği gibi zuhur etmez.

Bazı hadiselere yalanın çamuru bulaşabileceği gibi efsanelerin yükü altında da ezilebilir. 

Weinsberg'ün güneyindeki bir Orta Çağ kalesinde meydana gelen bir hadise de gerçek ile efsanelerin arasında sıkışmış durumda. 

"Royal Chronicle of Cologne" gibi ciddi bir kaynakta bahsedilmesi hadiseyi ciddiye almamıza neden oluyor. 

III. Konrad, Kutsal Roma-germen İmparatorluğunun sınırlarını tahkim ederken yaşanan hadise Weinsberg'ün bugün "Kadın Sadakati" (Weibertreue) olarak anılmasına vesile olacaktı. 

Olay, kroniklere ilk defa 1175 tarihinde geçse de hadise 1140'ta meydana gelmişti.

Almanların kendi arasında verdiği iktidar mücadelesinde Konrad ülkesinde biran evvel dirliği sağlamak için isyankâr beldeleri tek tek işgal etmeye başladı.

Welf hanedanının lideri Hanry, aynı zamanda Konrad'ın üvey kardeşi, tahtta hak iddia ediyordu ve bu durum Konrad'ın isyancılara karşı son derece acımasız bir tutum sergilemesine neden oluyordu.

Weinsberg kalesindeki direniş de bu anlamda Konrad için son derece sıkıntılı bir hal almıştı.
 

Weinsberg kalesi.jpg
Weinsberg Kalesi

 

Uzun uğraşlar sonucunda kalenin huruç etme fonksiyonunu ortadan kaldıran Konrad, son darbeyi vurup kanlı bir kıyıma hazırlanıyordu.

Bu isyankâr beldedeki kıyım diğer beyler için ibretlik bir ders olacaktı. 

Konrad, bu katliam öncesinde kadınların kaleden çıkmasına izin vereceğini ve sırtlarına yükledikleri şeylerle kaleden ayrılabileceklerini salık verdi. 

Kaledekiler de bunun bir merhamet nişanesi olmadığını ve son taarruz ile kalede bulunan tüm erkeklerin kılıçtan geçirileceğinin farkındaydı. 

Sabahın ilk ışıkları ile kalenin kapıları açıldı.

Manzara karşısında Konrad ve askerleri dehşete düştü; çünkü, kadınlar sırtlarına kaleyi koruyan kocalarını ve erkek kardeşlerini alarak dışarı çıktı. 

Konrad, bu manzara karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadı. Önce kadınların kaleden kocaları ile çıkmalarına izin verildi. 

conrad.jpg
Konrad

Ardından kaleden çıkanların etrafı çevrildi.

Konrad, ibret-i alem için kaledekileri kılıçtan geçirmeyi planlarken bu manzara karşısında kararsız kaldı. 

Dük Friedrich ve komutanlar önceleri gülerek karşılasalar da bu manzaradan son derece etkilenmişlerdi.

Konrad'a gelerek kadınların ve sırtlarındaki erkeklerin özgürce geçişine müsaade etmesini istedi.

Konrad önce kendisini kandırılmış hissetse de bir kralın sözünden dönmeyeceğini söyleyerek geçişlerine izin verdi. 

1140 yılında Weinsberg de meydana gelen bu hadise Alman kadınlarının cesareti ve sadakatlerinin nişanesi olarak tarihteki yerini aldı.

Weinsberg'ün kadınları kocalarını ölüme terk etmek yerine sırtlarında taşıyarak savaş meydanından kaçırmayı başarmıştı. 

Konrad'ın bu davranışı acımasızlığından daha büyük etki yaratmıştı, nihayet 1150'de Hanry ile savaş meydanında karşı karşıya geldi.

Buradan da zaferle ayrılan Konrad kendi hanedanının tahtın mutlak hâkimi olmasını sağladı. 

Bu kuşatma esnasında Konrad'ın kıyım yapmasını engelleyen Dük Friedrich (Barbarossa) tahta gelecek isimdi.

Friedrich'in iktidar döneminin tarih açısından iki önemli sonucu bulunmaktadır. 

Biri Nazilerin "Altın Çağ" olarak ülküleştirdikleri dönemin kralıdır. 

Diğer önemli hadise II. Haçlı Sefer'inde üstlendiği roldür. Bilhassa Suriye'yi Müslümanlardan arındırmak için girişilen bu operasyonda Mahmut Nureddin Zengi Avrupalıları gelip geleceklerine pişman edecekti. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU